[foogallery id=”70096″]

Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen Koronavirüs salgınının küresel anlamda turizm ve seyahat sektörüne etkileri hızlı şekilde görülmeye başlandı. Buna göre Türkiye’yi nasıl bir 2020 sezonu bekliyor?     Dünya 3 ayı aşkın bir süredir Covid-19 pandemisi ile mücadele ediyor. Ülkemizde de bu mücadelede ilk ay geride kaldı. Bu mücadelenin tüm dünyada en kısa sürede başarıya ulaşması hepimizin beklentisi. Bilim Kurulumuzun açıkladığı, kurallara uyulması halinde salgının 2 ya da 3 ay içerisinde kontrol altına alınabileceği yönünde. Buradan hareketle 2020 yılının maalesef şansız bir yıl olarak takvimlerimizde yerini alacağını söyleyebiliriz. Öngörülemeyen bir süreçte bugün geldiğimiz noktada, insanlar zorunlu ihtiyaçları için sokağa çıkıyor veya harcama yapıyor. Temel gıdalar hariç kalan tüm kalemlerde, tüketimde ciddi daralmalar söz konusu. Seyahat harcamaları da daralan tüketim kalemleri arasında yer alıyor. Bu son derece anlaşılır bir durum. Dünyada düzenlenen tüm turizm fuarları FİTUR- İspanya, EMITT- İstanbul ve BIT – Italy fuarları hariç -ki bunlar da Ocak ayında korona virüsü henüz pandemi olarak ilan edilmeden önce düzenlenebildiği için yapılabildi, bir sonraki seneye ertelendi. Virüs Haziran ayında sönümlenmiş olsa bile insanların evlerinden çıkıp güvenle seyahat edebilecekleri zamanlar çok daha sonra gelecektir. Bir başka deyişle sadece Türkiye değil, tüm ülkelerin 2020 turizm gelirleri öngörülerinin gerçekleşmesi son derece uzak bir ihtimaldir. Rakamsal olarak baktığımızda ise TÜRSAB verilerinden hareketle turizm sektörünün, en iyi ihtimalle yüzde 40 kayıp yaşaması öngörülüyor. Incoming pazarı için de yılın ilk 6 ayının tamamen kaybedilmesi söz konusu. Yaza yönelik rezervasyon taleplerinin de tamamen durduğunu görüyoruz.

Paylaşmak Güzeldir

Sonraki Yazı

galeri 5

CEVAP BIRAKIN

You must be logged in to post a comment.