SERBEST KÜRSÜ

Ebru YENER
Posted on Mayıs 13, 2020, 3:08 am
13 mins
  • ERKEK TARAFINDAN UYGULANAN ŞiDDET
  • ÜLKESİNE AŞIK BİR İDEALİST; GÜRKAN BOZTEPE
  • LiMON ARTIK ETiLER’DE…

ERKEK TARAFINDAN UYGULANAN ŞiDDET; TOPLUM TARAFINDAN “NORMAL VE OLAĞAN’’ GÖRÜLDÜĞÜ SÜRECE BU FACiALAR ASLABiTMEYECEK!

Her gün bir kadın ölüyor, darp ediliyor ya da şiddete maruz kalıyor… Her gün bir dram, her gün bir facia.. Ne zaman bu hale geldik? diye sorar olduk.. Son 10 yılda kadın cinayetlerinde artışın tavan yapma sebebi nedir? Medenileşeceğimize neden geri gidiyoruz? Neden canileşiyoruz? Namusumu kirletti, ayrılmak istedi, boşanmak istedi, aşkına karşılık vermedi, seni istemedi döv! vur! öldür… Beyler nedir bu canilik, canavarlık?

Hangi ‘’KADIN’’ sosyal ve aile hayatlarında cinsel şiddet, fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, sözel şiddet, ekonomik şiddet ve sosyal medyada uğradığımız klavye şiddetini görmemiştir acaba? Bunları neden biz kadınlar yaşıyoruz? Neden anatomik olarak erkeklerden güçsüz yaradılışımız mı? Hayır..!!! 

BİZ SİZ ERKEKLERDEN GEREK YARADILIŞ, GEREK MANEVİ, GEREKSE İLAHİ ÇOK DAHA GÜÇLÜYÜZ. 

Neden şiddet görüyoruz biliyor musunuz hanımlar ve sevgili okuyucularım? (beyler demiyorum !!) Bireylere verilen ‘’EBEVEYN EĞİTİMLERİNİN’’ yetersizliği baş neden. Okumuş bireyler yada beyler şiddet göstermiyor öyle mi? Külliyen yalan. Çok iyi örneklerini, çok ama çok yakın çevremden biliyorum… Alkol ve madde kullanımı, ekonomik yetersizlik, özgüven eksikliği, başarısızlık, kadının daha fazla para kazanması yada başarılı olması, mayfa dizileri, mahalle baskısı, erkektir yapar algısı ve tabi ki eğitimsizlik… Bunlar şu an aklıma gelen nedenler..

Toplumda böyle cani ve canavarların olmaması için siz anne ve babalara çok iş düşüyor.. Travmasız ve özgüvenli çocuklar yetiştiriniz.. Toplumun ve biz kadınların gerçekten buna ihtiyacı var…

TÜRKİYE OLARAK BU HASHTAGLERİ HAYATIMIZ BOYUNCA UNUTMAYACAĞIZ ..

#eminebulut  #ölmekistemiyorum

 Günlerce rüyalarıma girdi inanın. İnsan olan herkes etkilendi, ağladı, söylendi, beddualar etti eminim. Anneye Allah’tan rahmet kızına sabır ötesi sabır diliyorum. Daha böyle kaç kişi ölecek ve arkalarında psikolojisi bitik yetim evlatlar bırakacak?

Bu olay ile 100 kişiden 10 kişinin bildiği İSTANBUL SÖZLEŞMESİ (Kadına Yönelik Şiddet Ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi) ile tanıştık. Adı 2011 yılında ilk kez İstanbul’da imzaya açıldığı için, İstanbul Sözleşmesi 2011’de imzaya açılıyor, 2012’de onaylanıyor, 2014’te yürürlüğe giriyor. Ülkece şiddetsiz, cinayetsiz günümüz geçmezken ne tezat ve çelişkidir ki; İLK  imzalayan ülke biziz. Bizimle birlikte 20-34 arası ülke imzalıyor yada karar onanıyor ya da yürürlüğe giriyor. Biz de sözleşmenin hangi maddesi, fıkrası uygulandı? Sözleşme konusunu merak edenler için madde madde belirttim ve 2 tane doğru bilgi alabileceğiniz link bıraktım. (Kadına şiddet cinayet haberleri konuşmayacağımız, kadınların başarılarını konuşacağımız bir Türkiye istiyorum….)

a) Kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak;

 b) Kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve kadınları güçlendirmek de dahil olmak üzere, kadınlarla erkekler arasında önemli ölçüde eşitliği yaygınlaştırmak;

 c) Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin tüm mağdurlarının korunması ve bunlara yardım edilmesi için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirler tasarlamak;

 d) Kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti ortadan kaldırma amacıyla uluslararası işbirliğini yaygınlaştırmak;

 e) Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin ortadan kaldırılması için bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesi maksadıyla kuruluşların ve kolluk kuvvetleri birimlerinin birbiriyle etkili bir biçimde işbirliği yapmalarına destek ve yardım sağlamak.

 “kadına karşı şiddetten”, kadınlara karşı bir insan hakları ihlali ve ayrımcılık anlaşılacak ve bu terim, ister kamu ister özel yaşamda meydana gelsinler, söz konusu eylemlerde bulunma tehdidi, zorlama veya özgürlüğün rastgele bir biçimde kısıtlanması da dahil olmak üzere, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik zarar ve acı verilmesi sonucunu doğuracak toplumsal cinsiyete dayalı tüm şiddet eylemleri olarak anlaşılacaktır; 

 “aile içi şiddet”, eylemi gerçekleştiren, mağdurla aynı ikametgahı paylaşmakta olsun veya olmasın veya daha önce paylaşmış olsun veya olmasın, aile içinde veya aile biriminde veya mevcut veya daha önceki eşler veya birlikte yaşayan bireyler arasında meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik şiddet eylemleri olarak anlaşılacaktır; c “toplumsal cinsiyet”, herhangi bir toplumun, kadınlar ve erkekler için uygun olduğunu düşündüğü sosyal anlamda oluşturulmuş roller, davranışlar, faaliyetler ve özellikler olarak anlaşılacaktır; d “kadınlara karşı toplumsal cinsiyete dayalı şiddet”, bir kadına karşı, kadın olduğu için yöneltilen veya kadınları orantısız bir biçimde etkileyen şiddet olarak anlaşılacaktır; e “mağdur”, a ve b fıkralarında belirtilen davranışlara maruz kalan herhangi bir şahıs olarak anlaşılacaktır; f “kadın” terimi, 18 yaşından küçük kızları da kapsayacaktır.


ÜLKESİNE AŞIK BİR İDEALİST; GASTRONOMİ TURİZMİ DERNEĞİ BAŞKANI SAYIN GÜRKAN BOZTEPE

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe

Canım Türkiyemin lezzet mirası Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Sayın Gürkan Boztepe ile ciddi boyutta yol kat etti .

İlgi alanlarımdan olan; değişik tatlar deneme, yeniliğe açık olan lezzet duyum, yemek yeme ve yemek yapma aşkım (ki bu meraklarım İskenderunlu olmamdan kaynaklanıyor) bildiğiniz üzere gastronomi adi altında birleşti.. Şeflerimizin yükü bir nebze azaldı diye düşünüyorum. Yemek tarifi vermek ayrı, ülkemizin lezzet mirasını tanıtmak ayrı bir iş. Böyle zengin bir ülkenin lezzet mirasını  tanıtmak; marka bilgisi ister, iyi coğrafya bilgisi ister, tarih bilgisi ister en önemlisi  vizyon ister… Hele ki; ülkemizde  22 farklı tat, lezzet coğrafyası varken kolay bir iş değil böyle zengin lezzet mirasını tanıtmak.. Bu lezzet mirasına yatırım aslında ciddi, ticari bir gelir kaynağı.. Hem ülkemizin tanıtımı ki bu turist getirir; hem de ülkemize turizm ile ticari getirisi, geri dönüşü muhteşem olur…

Neyse ki; bu işi hem ülkesine aşık, hem markalaşmayı bilen, hem gurme, organize, koordine, planlamacı özellikleri ile Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Sayın Gürkan Boztepe ve ekip arkadaşları layıkı ile yerine getiriyorlar ve hız kesmeden devam ediyorlar.

GASTRONOMİ KÖYÜ İLE ANADOLU LEZZETLERİNİ DÜNYAYA TANITMAK

Dernek bunlarla da yetinmeyip Bahçeköy Life Park’ta Gastronomi Köyü de kurdu. Derneğin iki yıldır Orman Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile entegre olarak çalıştığı, Türkiye ve İstanbul için turizmde apayrı bir destinasyon olarak yarattığı Türkiye Gastronomi Köyü’nün açılışında bizzat bulundum..

TÜRSAB Başkanımız Sayın Firuz Bağlıkaya’nın açılış konuşması yaptığı lansmanda, Vali Yardımcımız İsmail Gültekin, Rehberler Odası Başkanı Sedat Bornovalı, Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak, gastronomi şehirlerinden temsilciler ve büyük gıda markalarının üreticileri yer almaktaydı. Bu işe öyle inanılmış ki başarı kesin. 100 dönüm arazi üzerinde yapılan projeye girişimci arkadaşımız Life Park’ın sahibi sevgili Erdem İpekçi’nin hibe ettiği arazi için ülkemiz ve turizm adına teşekkür ediyoruz.

Bu arada sizlere güzel bir haber vermek istiyorum. Gastronomi Turizmi Derneği Cumhurbaşkanlığı desteği ile  Dünya Yoğurt Konferansı projesi ile YOĞURDUMUZA sahip çıkacak. Nisan 2020 projesinin haberini ilk ben vermiş olayım.. Önce başkanımıza sonra tüm ekibe işlerinde kolaylıklar ve başarılarının devamını diliyorum.


 LiMON ARTIK ETiLER’DE 

Alaçatı’da tam 3 yıldır yaz sezonunun tartışmasız en iddialı mekanı LİMON, sonunda Etiler’de de hizmete giriyor.

Her yıl sadece ALAÇATI OT FESTİVALİNDE ziyaret etiğim Çeşme’de gittiğim tek mekan olan Limon, çok geç kalındı ama şükür ki yeniden İstanbul Etiler’de açılıyor.

Hikayesine 3 yıl evvel Alaçatı’da başlayan, adını Limon ağacından alan Limon farkındalık yarattığı konsepti ile kulvarında tek mekan olma özelliğini sürdürüyor.. Deneyimli işletmeciler Turgay Işık, Hasan Başkaya ve Yasin Becek eseri mekanda uzun kuyruklara bizzat şahidim. Start verildiğinde eminim Etiler bölgesindeki kaliteli eğlence mekanı açığı kapatılacaktır.

Şef Eyüp Gül’ün sihirli elleri ve menüsü ile Limon ekibinin kurumsallığı ve profesyonelliği ile açılacak mekanı diğerlerinden ayıracak olan, eminim ki sadık ve elit müşterileri, hizmet kalitesi olacak. Aynı anda iki alanda iyi olmak zordur. Hem restoran hem de gece kulübü olarak çok iddialılar. Hayranı olduğum Cenk Çöteli de çalacaksa, diğer mekanlara geçmiş olsun. Tüm ekibe şimdiden hayırlı olsun diyorum.

Paylaşmak Güzeldir

CEVAP BIRAKIN

You must be logged in to post a comment.