Ülkemizde son yıllarda iyice diplere vuran bacasız sanayimiz “Turizmi” 45 yıllık profesyonel tecrübesi mütevazi kişiliği ile, Turizmcilerin İhsanAbisi, Sayın İhsan Turkus ile Hotel Gazetesi için bir söyleşi gerçekleştirdik.
Sayın İhsan TÜRKUS okuyucularımıza Kendinizden ve Profesyonel özgeçmişinizden bahsedermisiniz ?
Meslekte 45. yılımdayım. 1971’de meslek hayatıma başladım. Eski Turbancıyım. Turban Hotel’e gelmeden önce İnter Continental, sonra Turban sınavlarına girdim.İlk once Müdür yardımcısı olarak başladım, çok kısa sürede Müdür olanlanlardan biriyim. Sonra Abant, Yalova, Samsun, Ürgüp’te çalıştım. Bir ara yurtdışına gittim. Tunus, Fas’ta çalıştım, merkezi Fransa idi. Dubai’de çalıştım. Türkiye’ye döndüğümde Marma Kongre Oteli daha sonra Celal Ağa Konağı açılışını yaptım. Son olarak da 6 yıldır da Amethyst Hotel’de çalışmaktayım. Ayrıca Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktayım.
“Bu sene rezervasyon yok. Onun için turizm toparlanması için 5 yıl diyorum.”
Önümüzdeki süreçte Turizmcileri nasıl bir dönem bekliyor ? Tavsiye ve önerileriniz nelerdir ?
Önümüzdeki süreci görebilmemiz için şimdiki duruma çok iyi bakmak lazım. Gerçekten zor bir dönemdeyiz. Yaklaşık 2013 yılından bu yana belirgin bir düşüş vardı. Belirli bir düşüş derken, Batıya hafif bir sırtımıza dönmüş bir ülke imajı olduğu için Batıdan gelen rezervasyonlarda azalmalar başlamıştı.
İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya gibi bu tür ülkelerden Türkiye’ye gelen rezervasyonlarda bayağı bayağı % 50’lere varan düşüş vardı. Biraz sahillerde Almanlar terketmemişlerdi ama son 7 Haziran 2015’den bu yana orasıda artık bir düşüşe geçti. Patlayan Bombalar, Sultanahmetteki olaylar… Şu anda sahilleri bir tarafa bırakıp, İstanbul’u ele aldığımızda, İstanbul’un iş hayatıyla, İş dünyasıyla çok paralel bir turizm anlayışı var. İstanbul’u turist olarak gelip, gezerseniz çok önemli görebileceğiniz tarihi yerler var. Ayrıca İş dünyasının yarattığı bir potansiyel vardır. Toplantılar, seminerler, fuarlar, kongreler, Uluslararası kongreler bunlarda çok önemli. Bunların iptal edilmesi İstanbul için çok büyük bir yaradır.
Bunun için 3. havaalanı yapılıyor. Dünya kadar yatırımlar yapılıyor. Bıçak gibi kesildiği anda bu kadar yeni yapılan hoteller, kimine göre doğru, kimine göre yanlış, bana göre hesapsız kitapsız. Bu kadar yatak arzı.
Gerçi Hakikaten herşey iyi olsa otellerin hepsi yine dolar. Havaalanı işin içine girdiği zaman, Türkiye’de yeni bir imaj yarattığı zaman durum düzelir. Ne zaman diye sorarsanız Bence en az 5 sene diyorum. 5 sene diyorum,
Şu anda Türkiye’nin algılanma biçimi çok farklı. Afganistan demiyim ama oraya yakın bir ülke gibi imajında. Batı tarafından öyle görünüyor.
çünkü şu anda Türkiye’nin algılanma biçimi çok farklı. Afganistan demiyim ama oraya yakın bir ülke gibi imajında. Batı tarafından öyle görünüyor. Bu insanları tekrar kendi yanlarında görmesi gerekir. Dışarıdan bakıldığında ülkemizde sadece güvenlik sorunu yok. Malesef Ülkemizde adalette bir sorun, demokraside bir sorun, insan haklarıda bir sorun bunlar düzelmedikçe Turizminde düzelmesini beklemek hayal olur.
Turizm Destek Paketi’ni degerlendirebilir misiniz ?
Turizm Destek Paketi’nin, Türkiye’nin hangi yarasına merhem oldu, diye sormak lazım. Geçenlerde Antalya’daki arkadaşlarla konuşuyorum. Koskoca oteller 600 yataklı odalar, otellerde dolululuk oranı % 10’larda. Hiçbirşeyi incelemeden, hiçbirşeyi enine boyuna bakmadan, yapılmış bir paket.
Haziran ayı malum Ramazan ayı dar boğaz. Bayramdan sonrası için umut bekliyoruz. Beslediğimiz umutlar için herşeyden once iki ay, Üç ay öncesinden rezervasyonlar olması gerekir. Bu sene rezervasyon yok. Onun için turizm toparlanması için 5 yıl diyorum. Uzak destinasyonlarda Amerika, Güney amerika, Avustralya gelir bugünlerden pazarını yapar, otellerle anlaşmalarını yapar, programlarını belirler, 2018 kataloglar çıkartır, 2017 demiyorum. 2018 katalogunu 2017 başı itibariyle Ocak ayında sunar. Şuanda 2018 yılı bile yok, geçtim 2017’yi. Uzak destinasyonlardan rezervasyonlar gelir, ondan sonrası son dakika satışlarıdır.
Türkiye’de çalışmadığım yer olmadığı için söylüyorum. Önümüzde projeksiyonla baktıkları bir bayram var. En yüksek fiyatlara çıktılar. Bildiğim kadarıyla, Türkiye’de seyahat edebilen 3 milyon insan var. Bunun 400 bini yurtdışına gidiyor. Geri kalanlarda, nereyi kurtarır. Geçenlerde bir arkadaşımla konuşuyoruz. Hesap yapıyor 3,5 milyon Rus, Almanlarında % 50’sini çek ne kaldı. Bunun üstünede 2,5 milyon Türkü ekle. Onlar için güzel öneriler var. Herşey dahil sistem rezil birşey. Madem öyle bu herşey dahil sistemden kurtul, yarım yada tam pansiyona getir, fiyatlarını belirli bir noktaya çek. Hiç olmazsa iç pazara daha da bir hareketlendirirsin. 200 Liraya tam pansiyon satacağına, 100 liraya yarım pansiyon sat. Herkes tatil yapabilsin. Gerçi tesis sayısı ortada, yatak sayısı ortada kime doluluk oranı ortada, kime ne kazandırır bilmiyorum. Böyle giderse, Ağustos ayında bu konuştuklarımızın ne anlama geldiğini göreceğiz. İmajımızı düzeltmeden hiçbirşey olmaz.
Bizi Yönetenlerin algı konusunda, imaj konusunda, şu anda oluşan olumsuz görüntüyü yok edecek birşeyler yapması gerekir. Adalet konusunda, demokrasi konusunda, özgürlükler, insan hakları konusunda birşeyler yapması gerekir. Bunlar olmazsa olmaz.
Yeni Pazar arayışlarının Otellere katkısı oluyor mu ?
Yeni pazar dedikleri Allahını severseniz nedir? Dünyanın kabul ettiği normlar vardır, pazarlar vardır. Avrupa’lıların gitmediği yer kimseye birşey vermez. Hiç uzak gitmeye gerek yok. Havai bir tarihler 70’li yıllarda neydi, 80’li yıllarda yıldızdı. Hadi şimdi Avrupalı turist gidiyor mu? Şimdi ne oluyor. Anca Survivor yapılıyor.
Otelcilerin yeni pazar aramalarına birşey demiyorum. Öncelikle Kendi pazarını kaybetmişsin sen. Sormazlar mı bu adamlar sana niye gelmiyor. Yeni pazar arıyorsun diye. Son olarak yapılan herşey güzeldir. Afrikaya gitmek güzeldir. Belgrad gitmek güzeldir. Şu anda yapılan herşeyin meyvesini daha sonradan alırsın. Şu anda almasan bile Türkiye’nin imajı yenilendiğinde, şandaki yapılanların hepsi bir işe yarar.
Kaybettiğimiz pazarları kazanabilmemiz için çalışanlarıyla, patronlarıyla, turizm sektörünün örgütleriyle Türkiye imajının düzeltilmesi için çalışmalar yapmamız gerekiyor.
“Kaybettiğimiz pazarları kazanabilmemiz için çalışanlarıyla, patronlarıyla, turizm sektörünün örgütleriyle Türkiye imajının düzeltilmesi için çalışmalar yapmamız gerekiyor.”
İran Pazarının etkisi ne olur ?
Zaten İran yeni pazar değil, bizim çok çok eski pazarımız. Herzaman dalgalandı, etti. Şuan İran’dan 1,5 milyon insan geliyor zaten. Ne oldu şuanda 5 milyona mı çıktı.
İstanbul’da yeni açılan Oteller için ne düşünüyorsunuz ?
Yeni yapılan oteller, kimine göre doğru, kimine göre yanlış, bana göre hesapsız kitapsız. Bu kadar yatak arzı. Gerçi Hakikaten herşey iyi olsa Otellerin hepsi yine dolar.İstanbul gibi bir metropolde bu yatak sayısı normal de denilebilir. Ben aslında bu işi Dubaiye benzetiyorum. Türk Hava Yollarının aldığı model Dubai’dir. Dubai’liler, Dubai’yi dünyanın merkezi yapıyorlar. Yanlız onlar hiç vergi almıyorlar. Açık pazar. Herkes Dubaiye geliyor. Mallar geliyor, çıkıyor. Dubaiden güneye, kuzeye gidiyor, geliyor transit işler çıkıyor. Yeni yapılan 3. Havaalanı hizmet verdiğinde 11 milyon transit yolcu var, Bu 11 milyon insan hiç olmazsa 1 gece İstanbul’da konaklatabilirsek, Işte ozaman yeni oteller İstanbul’u kaldırır.
Şu anda içinde bulunduğumuz durumun düzelmesi gerekir. Herzaman yeni yapılan oteller, yatırımlar olur. Fizibilite eksikliği var. Yeni yatırımlarda yatrımcıların yanlarında birileri oluyor, Yatırımcıları yanlış yönlendiriyor. Senin otelin sana bukadar kazandırır diyor. Şimdi kaça satıyorlar. Yatırımcıyı korkunç bir şekilde yanıltıyorlar. Bu ülkenin imajı bir an once tertemiz edilmeli. Bir an önce
Mısır bize örnek olabilir mi ?
Mısır çok çabuk hareket etti. Bir anda Turizm örgütleriyle devlet birlikte düzeltme yoluna gittiler. Aslında bizde şu anda çok iyi bir bütçeyle, ama iyi bir bütçeyle onlardan daha iyisini yapabiliriz ve yapmalıyız.
Bize zaman ayırdıgınız için teekkür ederiz, Eklemek istediğiniz birşey var mı?
Ben Dünyanın çok yerini gördüm, kaldım. Hakikaten, Şunu çok iyi bilmemiz lazım. Bizim ülkemizde ürettiğimiz hizmet gerçekten hatırı sayılır. Gerçekten bu işi iyi yapıyoruz, layıkıyla yapıyoruz. Turizm içindeki Çalışanlarımız, hakikaten işlerini iyi yapıyorlar. Diğer ülkelerin çalışanlarından daha iyi hizmet veriyoruz. Ben onun için çalışanlarımıza, bu işe emek verenlerimize yazık oluyor diyorum. İnsanlar bu işten ekmek yiyecekler. İşlerini kaybediyorlar. Sektörden ayrılıyorlar, hastane, restaurant gibi başka sektörlere geçiyorlar.Unutmayalım sektöre yapılan yatırım sadece binalardan ibaret değil, bu sektörde emeğede çok yatırım yapıldı ve bu yatırımada yok etmek gibi bir hakkımız yok.