Bir seyyahın rüyası

Bir seyyahın rüyası
Asım TOPÇUOĞLU
Posted on Temmuz 06, 2017, 1:46 pm
5 mins

Merak içgüdüsel bir duygudur, keşfetmek de seyahatin kamçısı. İnsanoğlu bu duyguların kendisini hareketlendirmesiyle yeni yerler, kendine benzemeyen farklı insanlar ve onların kültürlerini ve tarihlerini tanımak ve öğrenmek istemiştir.

Gerçi, geçmişe bakıldığında en çok temel ihtiyacı olan barınma ve beslenme sorunlarını çözmek için kısa mesafelere hareket  ederek yolculuklar da yapmışlardır. Bunu seyahat olarak adlandırmak belki yanlış olur ama  elde etmek istediklerine ulaşıncaya kadar gördükleri ve yaşadıkları bir turizm hareketi sayılabilir.

Günümüz ifadesine göre tanımlayabileceğimiz seyahat kültürleri tarihi M.Ö. 4000 yıllarında başlar.

Tarihin yapraklarına bakıldığında, paranın kullanımından önce ticaret yapmak ve ellerindeki ürünleri değiş tokuş maksatlı gezen seyyahların ve uygarlıkların var olduğunu biliyoruz. Bunların en eskisi olarak deniz yoluyla ticaretlerini gerçekleştiren Fenikeliler gelir.Onlar, bilinmeyen denizlerde yol aldıkça yeni yerler keşfetmişler ve buralarda yeni yerleşim birimleri kurarak yaptıkları ticareti geliştirmek için seyahatlerini ona göre planlamışlardır.Ve gittikleri her yere öyle adlar vermişlerdir ki, bu adlara bakarak da bir ülkede ne gibi zenginlikler olduğunu anlamak mümkün olmuştur.

Ayrıca, ilkçağ turizm tarihinin kayıtlarındaki önemli olaylardan birisi de  M.Ö. 334 de Büyük İskender himayesinde oluşturulan bugünkü Efes bölgesindeki yörelerde yapılan şenlikleri ve gösterileri izlemek ve görmek hem de eğlenmek maksadıyla gelen  binlerce turistin akın etmesi olmuştur. Akrobatları, vahşi hayvanları, sihirbazları izlemek için yalnız bir tek dönemde bile yedi yüz binin üstünde turistin geldiğini kayıtlarda görmek mümkündür. Bu bölgelerdeki kalıntıların değeri günümüzde korunamasa da dünya turizmi ve tarihi  için çok önemli bir yeri her zaman mevcuttur. Büyük İskender’in hayallerinin izleri hala Anadolu’da ve Dünyanın birçok noktasında taşınmaktadır.

Turizm sayfalarındaki diğer gelişmelerden biri de Romalılardır. Çünkü insanların merak, eğlenme, sağlık,dinlenme ve kültürel faktörlerin etkisi ile yaşadıkları bölgenin dışına seyahat eden ilk Romalılar olduğunu tarih kayıtlarından öğreniyoruz. Bunun en büyük nedeni,onların döneminde ticaret ağının ve yollarının genişlemesiyle refah seviyesinin artması ve Roma Parasının her yerde geçmesi ve güçlü olmasıdır.

O dönemlerde doğuda İslamiyetin doğuşu ile  başlayan Kabe ziyaretleri de  insanların tarihi yapıları ve çevreyi gezmeleri ve geri döndüklerinde bunu anlatmaları da turizm hareketlerinin genişlemesini sağlamış, günümüze kadar taşınmıştır.

Biz de seyahat denince tabi ki seyyahların gezginlerin piri Evliya Çelebi gelir. O, yaklaşık elli yılı gezmek ve dolaşmakla geçen ve onları seyahatnamesinde sosyolog, edebiyatçı ve tarihçi üsluplarla paylaşarak şimdiki gezginlere ışık tutan çok önemli bir değerdir…

Evliya Çelebi Seyahatname’nin girişinde seyahate duyduğu ilgiyi anlatırken bir gece rüyasında Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed’i gördüğünü, ondan “şefaat ya Resulallah” diyerek şefaat isteyecek yerde, şaşırıp “seyahat ya Resulallah” dediğini, bunun üzerine Sevgili Peygamberimizin ona gönlünün uyarınca gezme, uzak ülkeleri görme imkanı verdiğini yazar ve turizmin geleceğine rehberlik eder…

Paylaşmak Güzeldir

CEVAP BIRAKIN

You must be logged in to post a comment.