SAĞLIK VE TURİZM SEKTÖRLERİ ARASINDA İŞBİRLİĞİ YAPILMALI

ALİYE ÜÇBAŞ
Posted on Temmuz 07, 2017, 1:39 am
7 mins

Türkiye Sağlık Turizminde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri. Bu kendiliğinden olmadı tabi. Sağlık sektöründeki bazı vizyon sahibi kişilerin girişimleriyle başlayan sağlık turizmi, günden güne gelişerek, Türkiye’yi dünyada ilk 5’e yükseltti. Hotel Gazetesi olarak bu gelişimin öncülerinden, İstanbul Cerrahi Hastanesi, İşletme Direktörü Banu Başaran ile Sağlık Turizmini konuştuk.

Sizi tanıyabilir miyiz? 

Sağlık sektöründe 24. yılımı bu ay itibariyle tamamlamış bulunuyorum. Sağlık işletmeciliği çok özellikli bir alan, çok zor olmasına rağmen bir o kadar da keyifli. Bu alanda çalışmak için işinizi gerçekten seviyor olmanız gerekli. 15 yıl Amerikan Hastanesi, 5 yıl Medicana International Hastanesi’nde Genel Müdür Yardımcılığı yaptım. 2011 yılında kendi şirketim olan Medibiz Sağlık Hizmetleri’ni kurdum. Sağlık yatırım, yönetim ve danışmanlık ve sağlık turizmi konusunda faaliyet gösteriyor. 2017 Ocak ayı itibariyle İstanbul Cerrahi Hastanesi’nde İşletme Direktörü olarak görev yapıyorum. 

Türkiye’de sağlık turizminin gelişimi nasıl oldu? Anlatır mısınız?

2005 yılında Avrupa’daki sağlık sisteminde yaşanan ekonomik zorluklar nedeniyle yurt dışı sigortaları hastalarını daha uygun fiyat ile ameliyat yapabilecekleri ülkelere göndermeye başladılar. Türkiye bu sayede Avrupa’dan hasta almaya başladı.  Ayrıca orta doğu ülkelerinden hastaların daha önce tercih olarak gittikleri Avrupa hastanelerindeki yetersizlikler, zenginlerin ülkemize yönlenmesini sağladı. Gelen ülke şartlarından hastanelerden ve aldıkları hizmetten memnun kaldığı için kulaktan dolma reklam ile Ortadoğu’nun cazibesi haline döndü. Türki cumhuriyetleri, körfez ülkelerindeki bu tanıtım , bekleme sürelerinin olmaması, teknolojik avantaj sağlık turizmi konusunda gelişmemize neden oldu.

Sağlık turizminde yaşanan sorunlar nelerdir. Kısaca söz eder misiniz?

En önemli sorunlarımızdan birisi ortak hareket ettiğimiz fiyat politikasının olmamasından kaynaklanıyor. Standart fiyat politikası  yaratılmaması veya gelen hastalığa hizmet verilmeyecek olmasına rağmen hastanın kabul edilerek getirilmesi  sıkıntılı bir konu. Bu nedenle hastalıklara göre değerlendirmeler yapılarak hasta kabul edilmeli, fiyat politikasında ortak dil ile hareket edilmelidir.

Siz başından beri bu konunun içindesiniz ve Türkiye’nin bu noktaya gelmesinde büyük katkı sahibisiniz. Bu noktaya nasıl geldik? Neleri doğru yaptık, ne gibi yanlışlar yapıldı, anlatır mısınız?

Ülkemizde dünya standartlarında hizmet sunan hastane sayısının her geçen gün artmasını öncelikli neden olarak görebiliriz. Türkiye’nin maliyetler açısından oldukça uygun ve turistik açıdan ilgi merkezi olmasının yanında misafirperverliği ile de yaptığı ün ile konum olarak dünyada ulaşılabilir bir noktada olması, tıbbın gelişmiş olması, araştırma ve geliştirme konusunda da olumlu gelişmeler olması gibi faktörler Türkiye’ye bu alanda güç kazandırmıştır. Diğer taraftan; büyük kamu hastanelerinin hizmet kalitesinde ciddi eksikliklerinin bulunması, özel hastanelerin sadece sınırlı bir kesiminin dünya standartlarında hizmet sunabiliyor olması, tanıtım ve sektörler (turizm, sağlık vb.) arasında işbirliği eksikliğinin olması sektörün hızını kesmektedir.
 

Ülkemizin dünyanın bu konuda önde gelen ülkelerine göre avantajları neler?

Orta Asya ve Kafkas ülkelerinin Türkiye ile olan yakın ilişkileri, Avrupa’da yaşayan Türkler, AB ülke vatandaşlarının sigorta kapsamı dışında beklemeden ve ekonomik bir şekilde hizmet alabilmeleri, turizm bölgelerimizin artan tercih edilirliğini sayabiliriz.

Turizm ve sağlık sektörünün dünyadaki mevcut konumumuzu korumak ve daha da geliştirmek için neler yapması gerekir?

Uluslararası boyutta akreditasyon, özel ve kamu sigorta kuruluşları ile anlaşmalar,

ucuz fiyatlandırmadan kaçınılması, yurtdışı bilimsel işbirliklerinin gerçekleştirilmesi gerekli. Bu aşamada  hastanelerdeki Uluslararası Hasta ilişkileri departmanlarına çok iş düşüyor;  fazla sayıda yabancı dil bilen personelle çalışılması, hastalarla kendi ülkelerindelermiş gibi ilgilenilmesi, kendi kültürlerinin ve bakış açılarının bilindiğinin hissettirilmesi, anadillerinde ya da konuştukları bir dilde iletişim kurulması, doğru ve anlaşılır bilgilendirme yapan web sitesi, broşür, form hazırlanması, yönlendirme levhalarının anladıkları bir dilde olması, kendi sağlık merkezleri ile irtibatın kurulması, sigorta işlemlerinin gerçekleştirilmesi ve nihayetinde hastaya kendi evinde gibi hissetmesinin sağlanması, mevcut konumumuzu korumak ve daha da geliştirmek için yapılması gerekenler olarak sıralayabiliriz.

İstatistiksel anlamda bakıldığında sağlık turizminde Türkiye’yi hangi coğrafyanın insanları tercih ediyor, hangi hastalıkların tedavisi veya operasyonlar için geliyorlar?

Körfez ülkeleri, türki cümhuriyetleri, balkanlar, orta doğu, Irak, Libya, Azarbaycan, Kuveyt, Bulgaristan, Arnavutluk, Kosava Türkiye’yi tercih eden ülkeler.. 

Saç ekimi, estetik amelilyatlar, kalpdamar cerrahisi, organ nakli, onkolojik hastalıklar, laporoskopik cerrahiler ağırlıklı tercih nedeni.

İstanbul Cerrahi Hastanesi’ne sağlık amaçlı gelen turistlerin tedavileri süresince nasıl bir yol izleniyor?

Hastanemizdeki genel politika gereği yabancı hasta diye fiyatlandırmada yerli hastadan farklı bir ücret skalası uygulamıyoruz.

Paylaşmak Güzeldir

CEVAP BIRAKIN

You must be logged in to post a comment.