Bin bilsen de bir bilene danış

Bin bilsen de bir bilene danış
Asım TOPÇUOĞLU
Posted on Ocak 01, 2018, 4:27 pm
5 mins

Atasözü insanların bir konu ile ilgili ne kadar bilgisi olsa da başka birinin de fikrini almasının faydalı olacağı anlamına gelmektedir. Bir bilmek için de, bin deneyimlemek, ona göre konuşmak ve hareket etmek gerekir.

Özellikle mesleki hayatımız ve ticaret konularında bu çok önemlidir. Ne kadar yetenekli olursak olalım başarı için tecrübe, tecrübe için de çalışıp deneyimler yaşamak gerekir. Bu sebepledir ki, genel olarak en iyi bildiğimiz işi yapmak ve geliştirmek her zaman en doğru seçimdir.

Türk yapımlarının en güzel örneklerinden biri olan Şener Şen’in başrolünü oynadığı “Züğürt Ağa” filmini hemen hemen hepimiz izlemişizdir. Türkiye’de  feodalizmin çöküşünü konu alan filmde Şener Şen Urfa’nın Haraptar köyünün ağasıdır. Yağmur yağmaması ve kuraklığın başlaması üzerine köylüler ağanın ürünlerini çalıp satar ve İstanbul’a kaçarlar. Ağa da yalnız kalınca topraklarını satarak, İstanbul’a göç eder. Fakat şehir yaşamına ayak uyduramayan ağa elinde, avucunda ne varsa kullanır hiç bilmediği konularda ticaret hayatına atılır ve başarısız olur. Sonunda  elinde kalan tek varlığı olan ağalık çizmesini eskiciye satarak, sermaye  yapar ve en iyi bildiği ve sevdiği  iş olan çiğ köfte işine girer ve sokaklarda satarak başarılı olur.

Turizm ve Otelcilik dünyasında da tecrübe ve mesleki birikim çok önemlidir. Sermaye, yetenek, zeka ve iyi tüccar olmak, başarı ve süreklilik için yeterli olmayabilir. Fazlasıyla deneyim ve bilgi birikimi ya da profesyonel destek almak gerekir. Ama maalesef ki, son yıllarda ülkemizde alakalı alakasız tüm sektörlerden  turizm dünyasına yatırım göçleri olmakta ve hızla ilerlemekte. Sermayesi ya da gayrimenkulü olan herkes sağlık ve eğitim kurumlarında olduğu gibi bu sektöre de yönelmekte. Fırıncının, kuyumcunun, dövizcinin, inşaatçının, tekstilcinin bile hiçbir eğitim ve sertifika almadan koşulsuz binaları dikerek buna dahil olduğunu görüyoruz. Ama düşünülmelidir ki, özellikle eğitim, sağlık ve hizmet sektörlerinin tamamen ticaret mantığıyla yürütülemeyeceğini bilmek gerekir. 

Ülkemizde son zamanlarda yaşanan siyasi problemlerden dolayı ivme kaybeden sektörümüzde hemen hemen tüm işletmelerde gelirler düşmekte, dolayısıyla yatırımcılar da buna çareler aramaktalar. Fakat, ticari kaygılarla sadece kar hesabı yaparak bu sektörün içinde bulunanlar, özellikle hizmet birimlerinde personel ve hizmet kalitesi daralmasına giderek yapılan hatalar ile hem işletmeye hem de ülke turizmine zarar vererek uzun vade de olumsuz etkiler yaratmaktalar. Karar aşamasında mutlaka mesleki uzmanların görüşleri alınıp incelenmeli, değerlendirilmeli ve kısa vadeli çözümlerden kesinlikle uzak durulmalıdır. Kısacası imaj kaybedileceğine para kaybedilmelidir ya da yukarıda bahsettiğimiz gibi bilinmeyen işlere yatırım yaparken tekrar tekrar düşünülmeli araştırılmalı ve işin uzmanlarından yararlanarak planlar yapılmalıdır.Yoksa Züğürt Ağa gibi en iyi yaptığımız işe soyunmalı, diğer işlerden uzak durulmalı.

Sektör firma unvanlarımızda, faaliyet alanlarımızın çok çeşitlilik göstermesi bile bu durumun bir kanıtıdır. Yatırımcılar firmalarını kurarken her daim farklı sektörlere girmek arzusu ve çeşitli faaliyetlere zamanla yönelme eğilimindeler. Çoğumuz firma kaşelerimize baktığımızda bunu sıkça görürüz.  XYZ  TURİZM OTELCİLİK ACENTACILIK TEXTİL KUYUMCULUK PLASTİK YATIRIM İNŞAAT TAHHAHÜT SANAYİ A.Ş gibi ve dahası…

Bu zihniyetimizin, vasıfsız çalışanların “her işi yaparım abi” mantığıyla aynı olduğunu düşünmemek elde bile değil.

Paylaşmak Güzeldir

CEVAP BIRAKIN

You must be logged in to post a comment.