Spor dallarının seyir zevki en yüksek oyunudur futbol. Keşfedilişinden bu yana devamlı olarak kabuk değiştirmiş ve milyonları arkasına alarak günümüz şekline gelmiştir. Bu oyunun en belirgin sonucu güzel futbol oynanırsa seyirci toplar, başarısız sonuçlar seyirciyi iter uzaklaştırır. Her zaman iyi sonuçlar alınamasa bile başarılı ve istikrarlı bir oyun seyirci tutabilir. Bunu yapabilmek içinde takım ruhu çok önemlidir. Birbirleri ile uyumlu olan oyuncular ve oyuncalarını iyi tanıyan teknik direktör takımı başarıyı daha kolay götürebilir.
Günümüz Türk Futbolunun en büyük sorunu, kulüplerin sezon içerisinde kendi aralarında çok sık teknik direktör değiştirmesidir. Birkaç başarısız sonuçtan sonra teknik direktörlerin üzeri kolayca çizilmektedir. Bu da, genel olarak kulüplerin istikrarını ve takım ruhunu olumsuz etkilenmesine sebep olmaktadır. Yeni gelen her yöneticinin oyuncularını tanıması açısından, yeteneklerini keşfetmesi açısından, uyum sürecisini yaşayabilmesi açısından zamana ihtiyacı vardır. Teknik direktör olmadan da tüm takımlar futbol oynar ama yan tarafta bu ekibe ruh kazandıracak ve yönlendirecek ve dengeyi kuracak birine mutlaka ihtiyaç vardır. Kulüp başkanları teknik yöneticiyi seçerken mutlaka danışmanlarından ve bilirkişilerden destek almalıdır ki, rastgele acele seçilmiş teknik direktörlerin ömrü çok uzun sürmemektedir.
Malesef ki, bu bahsettiğimiz konular turizm camiamız içinde geçerlidir. Son yıllarda ülkemizde artan otel sayısı birtakım sorunları da beraberinde getirmiştir. Kalifiye personel ve yönetici açığının olması, konuya vakıf olmayan bilgisiz işletmecilerin çoğalması, mevcut personel ve yöneticilerin değerlerinin önemsenmemesi, ücretlendirmelerdeki yanlış tutumlar, yöneticilerin rahat bırakılmaması gibi konular sebebi ile sektörün içinde transfer dalgalanmalarına sebep olmaktadır. Eskiden göreve başladığı otelden emekli olan personel ve yöneticilere sıklıkla rastlanırken, günümüzde bir personelin veya yöneticinin meslek hayatı boyunca onlarca otelde çalıştığını biliyoruz. Kesinlikle bunun temelindeki unsurlar araştırılmalı ve hizmet sektöründe istikrarlı ekiplerin daha başarılı olduğu göz önünde bulundurulmalı ve işletmelerin planları buna göre yapılmalıdır.
Aksi takdirde işletmelerde yaşanan sık yönetici değişiklikleri hem işletmeye hem de bu sektörün en önemli birimi olan personele olumsuz etkiler bırakmaktadır. Mümkün olduğu kadar mevcut personel de tutulmalı ve şartları iyileştirilip korunmalı ve onlara yatırım yapılmalıdır. İşletmelerin hedefleri yukarıdan belirlenmiş olsa bile direksiyon sadece tek bir kişinin elinde olmalıdır. Sürekli olarak çizgisini ve yönünü değiştiren işletmeler ileride büyük gelir kaybına ve maliyet artışına sebep olarak gidecekleri yere bir türlü varamazlar…