OTİZMLİ ÇOCUKLAR İÇİN DEĞER

OTİZMLİ ÇOCUKLAR İÇİN DEĞER
MUSTAFA ÜÇBAŞ
Posted on Haziran 06, 2018, 10:44 pm
13 mins

Bir kadın düşünün, 10 parmağında 10 marifet. Nasılsa üstesinden geliyor ya, bir de ikiz çocukları dünyaya getirmiş. Üstelik ikisi de otizmli… Bu ikiz çocukların sorunlarıyla uğraşırken, bulunan çözümleri tüm otizmli çocuklarla paylaşmak istemiş ve dernek kurmuş. Değer Otizm Derneği Kurucu Başkanı Hatice Şule Gökırmak’tan söz ediyoruz… O, sosyal sorumluluk projelerine ayırdığı zamanı kendine ayırmış olarak kabul ediyor… Tüm sorunlu çocukların kendisine anne demelerini isteyen Şule Hanım’ın görev aldığı STK’lar bile saymakla bitmiyor. Hotel Gazetesi’nin bu sayısında bunca işin üstesinden nasıl geldiğini merak ettiğimiz, sadece iki kızı Dila ve Serra’nın değil, tüm otizmli çocukların annesi Hatice Şule Gökırmak ile konuştuk. Biraz dikkatleri bu çocuklara çekebilirsek, kendimizi mutlu hissedeceğiz…

Bir kadın düşünün, 10 parmağında 10 marifet. Nasılsa üstesinden geliyor ya, bir de ikiz çocukları dünyaya getirmiş. Üstelik ikisi de otizmli… Bu ikiz çocukların sorunlarıyla uğraşırken, bulunan çözümleri tüm otizmli çocuklarla paylaşmak istemiş ve dernek kurmuş. Değer Otizm Derneği Kurucu Başkanı Hatice Şule Gökırmak’tan söz ediyoruz… O, sosyal sorumluluk projelerine ayırdığı zamanı kendine ayırmış olarak kabul ediyor… Tüm sorunlu çocukların kendisine anne demelerini isteyen  Şule Hanım’ın görev aldığı STK’lar bile saymakla bitmiyor. Hotel Gazetesi’nin bu sayısında bunca işin üstesinden nasıl geldiğini merak ettiğimiz, sadece iki kızı Dila ve Serra’nın değil, tüm otizmli çocukların annesi Hatice Şule Gökırmak ile konuştuk. Biraz dikkatleri bu çocuklara çekebilirsek, kendimizi mutlu hissedeceğiz…

Şule Hanım; lütfen kısa özgeçmişinizden bahseder misiniz?

Hatice Şule Gökırmak

1969 senesinde Van’da Çalık Mahallesinde dünyaya geldim. PTT’den emekli dedem Kemal Gökırmak’ın gözbebeğiymişim ve hala dedemi hayatının en önemli noktasında rahmetle anıyorum.

Babam Oktay Gökırmak ise Van’da Karayolları’nda çalışmış, çok sosyal ve sevilen bir ailenin evladı, annem ise güçlü ve vizyoner bir evhanımı. 8 yaşına kadar Van’da yaşadım. Babam memur olduğu için yaşamım, 8 yaşından 11 yaşına kadar Ankara’da ve sonrasında da İstanbul’da devam etti.

İş hayatına Botek (Boğaziçi Teknik) A.Ş de başladım. Teknik ekipte bir çok projeye imza attım. Autocad’i ilk kullanan şirketlerden birisi olan firma; teknik, müşavirlik, inşaat ve yapı hizmetleri sunan FCIC (Federation of Consultans from Islamic Countries) üyesiydi. FCIC’nin bütün organizasyon ve sekretarya işlerini yürüttüm.10 yıl kadar çalıştıktan sonra, yurtiçinde ve yurtdışında enerji, yol, inşaat ve altyapı konusunda projeleri yürüten Kuzey Irak’da iki tane havaalanı inşa etmiş Makyol A.Ş ‘de yönetim kurulu danışmanı olarak 14 yıl çalıştım. Sonrasında Akay Grup ve Rescate Otelleri Yönetim Kurulu Danışmanlığı görevim başladı. Turizm Profosyonelleri’nin kurmuş olduğu sivil toplum örgütü Skal Marmara genel sekreteri görevine uygun görüldüm. Van Turizm Derneği başkanı Sn.Umut Akay ve beraberindeki heyet ile birlikte Erbil e giderek, Erbil-Van arası uçuşların hayata geçirilmesinde ve bir program dahilinde Erbil’deki tüm turizm acentaları, havayolu şirketleri ve bakanlıkları ziyaret ederek, Van turizminin canlanması adına ciddi temaslarda bulunduk. Van depreminden sonra, Akay Grup ile birlikte memleketime istihdam yaratma gayesiyle, Gevaş İlçesi sınırları içerisinde yer alan Altınsaç bölgesinde hayata geçecek, çok büyük bir turizm kompleksinin tüm fizibilite çalışmalarını yaparak projelendiriyoruz . Dünya’nın en kalabalık kahvaltı sofrasını kurarak, Van Kahvaltısı ‘nın Guiness Rekorlar Kitabı’na girmesinde proje  koordinatörlüğü görevini üstelendim. 

Çocuklarınızın otizmli  olduğunu öğrenme hikayenizi dinleyebilir miyiz?

İkizlerim 1 yaşındayken otizmli olduklarını öğrendim. Kendimle çok kişisel mücadelede bulundum çünkü; kabul etmek ve bundan sonra nasıl bir yaşamımın olacağı ile ilgili düşünceler çok zordu benim için ama, daha sonra bu durumun bana Allah tarafından verilen bir armağan olduğunu düşündüm ve şoku atlatmaya başladım. 

Karşılaştığınız zorluklar nelerdi ve nasıl üstesinden geldiniz?

İlk önce toplumun seni dışladığını görmeye başlıyorsun, bunlarla mücadele etmek zorunda kalıyorsun. Karşılaştığın farklı tepkiler durumunda evladına siper olmaya çalışıyorsun. 

Otizm’in farklı yelpazeleri var, sizin kızlarınıza konulan tanı ne oldu ve uygulanan tedavi ve eğitim süreçleri nasıl gelişti?

Dila ve Serra’ya ilk teşhisi Dr. Yankı Yazgan Asperger tanısı olarak koydu. Asperger otizmin ilk safhası, yani yenilebilir bir tanı. Devletin, otizmli insanlar için uyguladığı haklar çok yeterli değil. Kendi imkanlarımla, anne ve babamın büyük destekleriyle bu süreci çocuklarımın daha iyi olması adına yaşadık. En başından beri hep eğitim aldılar ve hala eğitim almaya devam ediyorlar. 

Bir annesiniz, aynı zamanda çok başarılı bir iş kadınısınız. Diğer çalışan annelere ne tur tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Güçlü olun !!! Azminizi yitirmeyin, çünkü çocuklarınızın en büyük varlıkları ve destekçileri sizsizin, başka kimseleri yok… Başarı sebebim ise, ben işe geldiğimde yaşadığım sıkıntı ve zorlukları kapıda bırakıyorum ve kapıdan o şekilde adım adıp işime devam ediyorum.

Değer Otizm Derneğinin kuruluş amacı ve faaliyetleri nelerdir, ileriye dönük ne tür planlarınız var?

Derneğimiz ‘En iyi Sosyal Sorumluluk Kampanyası’ kapsamında  ‘En İyi Sivil Toplum Örgütü Ödülü’nü alan bir dernektir ve oldukça kalabalık bir gönüllü topluluğunun bir araya gelmesi ile kurulmuş bir dernektir.

Değer Otizm; özellikle kırsal yörelerdeki otizmli ailelerin yardımına koşan projelere odaklanmış olan bir dernektir. Değer Otizm’in bir diğer özelliği de tüm misyonlarını ve projelerini, muhakkak başka STK ve çevreleri ile paylaşıyor olmasıdır. Bir diğer paydaş çevresini ise belediyeler valilikler, kaymakamlar ve muhtarlar oluşturuyor.

Derneğimizin önemli hedefleri arasında Van 100. Yıl Üniversitesi ile bölgede bulunan ihtiyaç sahibi otizm çevrelerine yönelik ortak projeler hazırlamak olan Değer Otizm, ülkemizin de önemli değerlerinden birisi olacağını Doğu Anadolu’dan işe başlamasından anlayabiliriz.

Turkiye’de otistik çocuklar için ne tür destek platformları kurulabilir?

Bağışçılar yönlendirilebilir, 450.000 bilinen Otizmli insan var ve eve kapatılmış olanlarda cabası… Bu spektrum’a sahip olan insanları yoğun eğitimlerle hayata kazandırabiliriz.

Değer Otizimzin yarattığı okul ve okulun işleyiş sistemiyle ilgili bizi bilgilendirir misiniz?

Kartal’da; kimilerine göre okul, ancak Değer’e göre bir Otizm Atölyesi olan yapılanma, Otizmli çocukların sosyal becerilerinin artmasına yönelik çalışıyor. Muhteşem bir ortam, cıvıl cıvıl bir mekan. Çocukların bahçesinde mutlu bir şekilde çeşitli aktivitelerde bulunduğu, adeta bir vaha olan aynı zamanda çeşitli sosyal etkinliklerinde yapıldığı çok yönlü bir mekan. Bünyesinde Psikolog ve Psikiyatristlerin bulunduğu atölye için, bir çok iddialı kurumun şimdiden önüne geçmiş vaziyette diyebiliriz. 

Kendinize zaman ayırabiliyor musunuz?

Sosyal sorumluluk projelerine emek vermek, benim için kendime ayırabildiğim çok özel zamanlardır. Sadece Değer Otizm Derneği değil birçok STK’larda Yönetim Kurulu Üyeliği yapmaktayım. 

En büyük hayaliniz veya amacınız nedir?

En büyük hayalim çocuklarımın bana ‘Anne’ diyebilmeleri… En büyük amacım ise 81 ilde, Hakkari’den Edirne’ye tüm kent ve köylerdeki otizmli insanların topluma karışabilmelerini sağlayabilmek. Otizmli insanların aileleri için ekonomik durum çok önemli, eğitim süreci masrafları oldukça yüksek. İmkanı olmayan tüm ailelere destek olmak istiyorum. 

Nasıl her daim bu kadar şık, zarif ve güler yüzlü olabiliyorsunuz?

Öncelikle bu güzel iltifatınız için teşekkür ederim. Büyüklük Allah’a mahsustur, her yeni gün, yeni bir başlangıçtır, her yeni gün için Allah’a hamd ediyorum ve enerjik bir şekilde güne başlıyorum. 

Okulunuzun diğer merkezlere oranla nasıl bir fark yaratma arzusundasınız?

Değer Otizm’in dezavantajlı gruplar içerisinde yapı olarak da çok önemli bir ayrıcalığı bulunuyor. Diğer STK’ların aksine Değer Otizm %99’u farkındalığı yüksek gönüllülerden oluşmakta. Bir diğer deyişle Değer Otizm; içinde sadece otizmli yakını olanlardan değil, topluma hizmet etmek ve toplumun şevkatini ve duyarlılığını otizmli çevrelere ulaştırmayı misyon edinmiş insanlardan oluşuyor.

‘Değerlerimizin Farkındayız, Çocuklarımızın Yanındayız’  sloganımız bu arzumuzu çok net bir şekilde anlatmaktadır.

Paylaşmak Güzeldir

CEVAP BIRAKIN

You must be logged in to post a comment.