İstanbul Turizm Platformunu oluşturan komisyonların bazılarının da yöneticileri, hem süreç, hem İstanbul turizminin gelişmesi ve turizme dair diğer bazı konularda görüşlerini aktardılar.
Hedefimiz, İstanbul’un refah seviyesini artırmak
İstanbul Yatırım Ajansı (İYA) Başkanı Turgut Tuncay Önbilgin de İstanbul Yatırım Ajansı’nın işlevi ve amaçlarına ilişkin görüşlerini bizimle paylaştı.
Güçlü ve Demokratik Bir Sivil Toplum Anlayışı
“2019 yılında yeni bir yönetim anlayışı ile göreve gelen İBB, sivil toplum diyaloğunu geliştirerek şehrin demokrasi seviyesini, dolayısıyla refah seviyesini artırmayı hedeflemektedir. Bu nedenle; katılımcı, demokratik ve şeffaf bir yönetim anlayışı ile İstanbullulara açık olarak gerçekleştirdiği Çalıştaylarla kültür sanat, turizm, tanıtım, sürdürülebilir ulaşım, kadın, yeşil alanlar, iklim değişikliği ve su konularında sivil toplum platformları oluşturmuştur. Kentin gelişimine katkı sunmak üzere de 2020 yılı itibariyle, İBB inisiyatifinde İstanbul Yatırım Ajansı (İYA) ve İstanbul Planlama Ajansı (İPA) kurulmuştur. Amaç, İstanbul’u, tarihinden gelen önemine yakışır bir şekilde yücelterek, İstanbulluların yaşam kalitesini, huzur ve mutluluğunu artırmaktır.
Dünya Capında İstanbul
Yüksek Yaşam Kalitesi bağlamında dünya çapındaki göstergelerle İstanbul kendini kanıtlamıştır: 2010 Avrupa Kültür Başkenti, Numbeo – 2018’e göre güvenli küresel kentlerden biri, Financial Times’a göre Londra ve New York’un ardından dünyanın en yaşanılır şehri,
Cities Journal – 2018’e göre gece hayatı cazibesi açısından 2. küresel şehir, MasterCard – 2018’e göre Avrupa’nın en çok ziyaret edilen 3. destinasyonu, Instagram‘da 2019 yılı en popüler şehirler sıralamasında Londra, New York, Paris ve Dubai’den sonra 5. şehir, CN Traveler – 2017’e göre dünyanın 16. en iyi sahil kenti, A.T. Kearney – 2017’ye göre küresel şehir sıralamasında 25. şehirdir.
Uluslararası Kongre, Fuar ve Etkinlik Merkezi
Kültürden sanata, siyasetten çevreye birçok önemli uluslararası etkinlik ve toplantıya ev sahipliği yapan İstanbul, dünyanın önde gelen Kongre Merkezi’dir. ICCA– 2018’e göre turizmde Avrupa’nın 9. Kenti ve 2013-2017 yılları arasında yıllık ortalama 308 bin katılımcı ağırlayan İstanbul yıllık 200 fuar, 80 uluslararası kongreye ev sahipliği yapmış bir şehirdir.
Ticari Turlar Genel Müdürü Ali Çavdar, açıklamasında pandemiden sonra turizmin çabuk toparlanıp toparlanamayacağı yönündeki tartışmalarına noktayı koydu.
1) Turizmin genel değerlendirmesine yönelik olarak
Pandemi ile birlikte tüm sektörler zarar görürken hiç şüphesiz bu zarardan en büyük payı Turizm Sektörü aldı. Her ne kadar pandeminin , turizm sektörüne verdiği zararlar uzun yıllar etkisini gösterecek gibi izlenim yaratsada soruyu ve sorunu detaylandırdığımızda , bu zararın pandeminin bitiminin , yasakların son buluşunun ertesi günü düzeleceğinin farkına varabiliriz.
Öyle ki , mevcut turizmcilerin zararları ile turizmin zararlar ayrı ayrı değerlendirilmeli. Türkiye turizmi ise eğer konu, pandeminin son bulmasından kısa süre sonra yeni ve/veya mevcut Türk turizmciler tarafından kaldığı yerden daha iyi bir noktaya doğru devam edeceğine inanıyorum. Fakat konu ,Turkiye’deki mevcut turizmciler ise eğer , uğranılan finansal çöküntüyü takip eden iş ve iş gücü eksikliği uzun yıllar izlerini bırakacaktır.
FUARCILIK BİR MICE ETKİNLİĞİDİR
2) MICE Sektörüne yönelik olarak
MICE kelimesinin sonundaki -E harfi Türkiye’de EVENT olarak tanımlanmakta. Oysaki – E harfi Exhibition ( Fuar ) kelimesinin kısaltılmışı olarak kullanılmaktadır tüm dünyada. Türkiye’de fuarcılık , Turizm’den ayrı bir şekilde konumlandırılmaktadır. Bunun sebebi , Fuarcılığın Türkiye’de ayrı bir sektörel noktada ele alınması ve fuarcılığın bir turizm aktivitesi olarak görülmemesinden kaynaklanmaktadır. Oysaki , fuarcılık var fuar turizmi , MICE’ın tüm harflerini kapsayacak kadar etkili ve geniş bir turizm etkinliğidir. Fuar Turizmi , hiç şüphesiz bir ülkenin tanıtımı için en etkili argümanlardan biri iken , ülke ekonomisi açısından da önemli bir ihtisas koludur.
AYAKTA KALABİLİRSEK HAREKET BAŞLAR
Türkiye Uluslararası Etkinlikler Derneği Başkanı Meltem Tepeler ise MİCE sektörünün geleceği ve toparlanma sürecine ilişkin görüşlere yer verdi. Devletin bu sektöre desteğinin bu konuyla ilgili alınan kararların yıl sonuna kadar devam etmesi gerektiğinin altını çizen Tepeler şunları söyledi:
“Türkiye MICE Endüstrisi 2020 yılında büyük bir yaşam savaşı vermiştir. Bu dönemde 17 MICE sektörü derneği, başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere TÜRSAB, İstanbul Ticaret Odası, Ankara Ticaret Odası, TOBB gibi pek çok resmi kuruluş ile bir araya gelmiş, KÇÖ nün uzatılması dahil pek çok konuda sektörün talep ve arzularını dile getirmiş ve çalışmalar gerçekleştirmiştir. Ancak KÇÖ nün haziran sonunda bitecek olması sektörde büyük bir istihdam kaybına yol açacaktır. Aşı çalışmaları hız kazanmış olsa da, MICE sektörü, taleplerini 1 yıl evvelinden aldığı için, 2022’nin ikinci yarısına kadar büyük bir hareketlenme sektörde beklenmemektedir. Bu nedenle, sektöre devletin gerekli desteği sağlaması, KÇÖ’nün yılsonuna kadar uzatılması, aksi takdirde önümüzdeki aylarda büyük bir çöküş yaşanacağı beklenmektedir. Öte yandan, gerekli destekler sağlandığı takdirde, sektör ayakta kalabilirse 2023 itibari ile güzel bir hareketlenme beklenmektedir.
STK’LAR İŞ BİRLİĞİNE GİTMELİ
Tüm MICE Endüstrisi dernekleri bir araya gelerek taleplerini oluşturmuş ve gereken tüm resmi yetkililer ile görüşmüş ancak taleplerinin çok azının gerçekleştiğini gözlemlemiştir. Oysaki böyle bir dönemde, devlet ve resmi kurumların sektör STK’larına kulak vermesi ve onlarla dirsek temasında çalışması gerekmektedir. 2022 yılı ile birlikte, dünya MICE endüstrisinin hızlanacağını öngörürsek, Türkiye’nin bu yarışta geri kalmaması için, şimdiden devlet ve STK’lar sıkı bir iş birliğinde çalışma başlatmalıdırlar.
MİCE SEKTÖRÜ AŞILANMALI
Diğer rakip ülkeler, şimdiden fam trip ve tanıtım faaliyetlerini programlarına almıştır. Türkiye’nin de bir an evvel kolları sıvaması ve bu yarışta yer alması gerekmektedir.
Uluslararası Düğünler müziğin erken bittiği, dansın olmadığı, kişi sayısı ve hizmet sınırlamalarının getirildiği koşullarda ülkemize gelmeyecektir. Kongre ve konferansların ülkemizde gerçekleşebilmesi için, MICE sektörünün tüm paydaşları ile birlikte aşılanmasının tamamlanması gerekmektedir. Kira yardımı yine sektörümüz için önemli bir konudur, zira MICE sektörü etkinlik malzemelerini barındırdıkları dev depoları da bünyelerinde taşımaktadırlar. Yine iki yıl geri ödemesiz kredi koşullarının bankalar ile gündeme getirilmesi ve ivedilikle MICE sektörünün ayakta kalabilmesi için, hayata geçirilmesi gerekmektedir. Stopaj ve Vergi indiriminin yanı sıra İşveren SGK prim desteği verilmelidir. Sicil affı ve SGK, muhtasar, kurumlar vergisi, tahakkuk gibi ödeme ve yapılandırılmaların en az bir yıl ertelenmesi ve takip eden yıldan itibaren yapılandırılması gerekmektedir.”
İSTANBUL TURİZMİ SAHİPSİZ DEĞİL