HALICI AHMET URKAY ARKEOLOJİ VE ETNOGRAFYA MÜZESİ
Denizli denince ilk akla gelen meşhur horozu ve Pamukkale travertenleri iken buna son yıllarda ön plana çıkan ve Türk ürünlerini dünyaya tanıtan tekstil ürünleri de eklendi. Ancak 2019 yılından bu yana Denizli’nin dünya turizminde adından sıkça söz ettiren bir özel yeri daha var. O da yine bir tekstilci ‘Halıcı Ahmet Urkay’ın açtığı, Türkiye’nin 2020 özel müzesinden biri olan Arkeoloji ve Etnografya Müzesi.
Bu müzenin ve sahibi Halıcı iken turizm sektörüne geçen Ahmet Urkay’ın hayatı, girişimcilik ruhu taşıyan gençlere örnek olacak cinsten. Fakat biz burada, yıllardır Türk Turizmine hizmet eden Halıcı Ahmet Urkay’ın hayatının yanı sıra, Pamukkale’de bir otel binasını dönüştürerek açtığı ve 5 bine yakın tarihi eserin sergilendiği kendi adını taşıyan Halıcı Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nden söz ediyoruz.
DENİZLİ’DE DOĞDU, MARMARİS’E TAŞINDI
Denizli’nin Tavas ilçesi Nikfer Mahallesi’nde doğan 85 yaşındaki Ahmet Urkay, halı dokumacılığı ve ticaretinin ardından Muğla’nın Marmaris ilçesine taşınarak burada turizm işletmeciliğine başlamış. Hobi olarak tarihi eser toplayan, daha sonra koleksiyonerlik belgesi alarak bu konuda profesyonelleşen Urkay, topladığı eserleri sergilemek için 2005 yılında Marmaris’te bir müze açtı. Yaptırdığı okullar ve camiler nedeniyle hayırseverliği ile ön plana çıkan Ahmet Urkay, böylece Türk Turizmine benzeri az görülen bir yatırım yapmış oldu.
“BENİM DEĞİL, TÜRK MİLLETİNİN ESERLERİ”
2017 yılında Marmaris’ten Denizli’ye taşınan ‘Halıcı Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde denizden çıkarılmış yüzlerce yıllık amforalar, daktilolar, kılıçlar, Roma, Helen, Arkaik ve Bizans dönemleriyle Tunç Devri’ne ait eserler yer alıyor. 7-8 bin parçadan oluşan koleksiyonunun yarısına yakının sergilendiği müze için Urkay, “Herkesin bu eserleri gelip görmesini isterim. Bunlar Türk milletinin eserleridir, benim malım değil” ifadesini kullanıyor.
MÜZEDE TARİHE YOLCULUK
Otelden dönüştürülen 3 katlı binada kurulan Halıcı Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, ön ve arka bahçesindeki açık teşhir alanları, 8 salonu ve 4 deposunda yaklaşık 5 bin parçadan oluşan eserleri ziyaretçilerine sunuyor. Toplam 2.500 metrekarelik teşhir alanı bulunan müzede; fosiller, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait cam ve bronz eserler sergilenirken, 2. Viyana Kuşatması’ndan kalan Osmanlı hazine sandığı dikkati çeken eserlerin başında geliyor. Ayrıca müzede Denizli’deki kazılarda bulunan ve 8-9 milyon yıllık olduğu düşünülen 3 metre uzunluğundaki fil dişi ile 2 milyon yıllık mamut dişi de mevcut. Her bir salonda tarihin derinliklerinde ziyaretçilerini yolculuğa çıkaran müzede eski fotoğraf makineleri, sikke, çini, bakır, tüfek, gramofon, bindallı, el yazması Kur’an-ı Kerim, takılar ve antik sütun başları da sergileniyor.
Ticarete halı satarak başlayan Ahmet Urkay’ın müzesinin girişinde ziyaretçileri karşılayan 19. ve 20. yüzyıllara ait Anadolu ile Türkmenistan el dokuması halılar ayrıca dikkat çeken eserler arasında.