“SAĞLIK TURİZMİ TAMAMEN TÜRSAB’TAN AYRILABİLİR!”

“SAĞLIK TURİZMİ TAMAMEN TÜRSAB'TAN AYRILABİLİR!”
ALİYE ÜÇBAŞ
Posted on Kasım 16, 2023, 4:28 pm
26 mins

İnstagram’daki canlı yayında Aliye Üçbaş’ın sorularını yanıtlayan Murtaza Kalender,  TÜRSAB Yetkililerini uyardı: “SAĞLIK TURİZMİ TAMAMEN TÜRSAB’TAN AYRILABİLİR!”

Hotel Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aliye Üçbaş’ın İnstagram’da yaptığı canlı yayında konuğu, Travel Shop Turkey Genel Müdürü Murtaza Kalender oldu. Aliye Üçbaş, kendisine Londra Turizm Fuarı ve burada gerçekleştirdiği workshop ile ilgili sorular yöneltirken, Kalender’in yanıtları, Turizm Dünyasını uzun süre meşgul edecek cinsten. Kalender, şu anda durumun tehlikeli bir noktaya gittiğini belirterek “yarın öbür gün sağlık turizmi tamamen TÜRSAB’tan da ayrılabilir. Bunu da Hotel Gazetesi aracılığıyla söyleyeyim. Çünkü ben belirli duyumlar alıyorum. Eğer Barolar Birliği’nde olduğu gibi bir ayrışma olursa TÜRSAB için tehlikeli olur” ifadesini kullandı.

İşte gerek yurt dışında ve gerekse yurt içinde turizm alanında önemli başarılara imza atan Travel Shop Turkey Genel Müdürü Murtaza Kalenderin, Aliye Üçbaş’a anlattıkları:

Aliye Üçbaş: Sevgili Hotel Gazetesi takipçileri, Hepiniz hoş geldiniz. Bugün 10 Kasım sevgili atamızın aramızdan ayrılışının 85. Yıldönümü, Atamızı sevgi ve saygıyla anıyoruz. Türk turizmine yurt içinde ve yurt dışında başarıyla temsil eden Londra Turizm Fuarı’ndan ayağının tozuyla gelen çalışkan, üretken, enerjisi yüksek sevgili Murtaza Kalender Bey ile birlikteyiz. Murtaza Bey hoş geldiniz.

Murtaza Kalender: Hoş bulduk Aliye Hanım. Ben de 10 Kasım vesilesiyle Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle anıyorum. İnşallah ülkemiz hep birlikte çalışarak daha iyi bir yere gelecek. Atamızı bir kez daha saygı sevgi ve minnetle anıyoruz.

Aliye Üçbaş: Benim size ilk sorum Londra Turizm; Fuarı nasıl geçti, Londra Turizm Fuarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Murtaza Kalender: Bizim kendi açımızdan Londra Turizm Fuarı gerçekten güzel geçti. Çünkü Oraya gitmeden önce ciddi bir çalışma yapmıştık. Biz sadece fuara gitmedik, aynı zamanda workshop ve çalıştay da yaptık orada. B2B network görüşmesi devamında da çok güzel bir Gala yemeği gerçekleştirdik. Hem ülkemizi tanıttık, tüm sektörü bir araya getirdik. Yaklaşık 50’ye yakın ülkeden 200’den fazla tur operatörü katıldı. Gerçekten Ülkemiz adına çok mutluyum o anlamda çok gururluyum.

“KEŞKE BU WORKSHOP’U TÜRSAB İLE YABABİLSEYDİK!”

Aliye Üçbaş: Katılım harikaydı dediniz. Bizden de Turizm Bakanlığı ve TÜRSAB’dan Türkiye’den katılan var mıydı?

Murtaza Kalender: Aslında hem Kültür ve Turizm Bakanlığını, hem TGA’yı davet ettik, hem de TÜRSAB’ı davet ettik. Hatta her ikisine de söyledim, arzu ederseniz birlikte bunu yapalım, hem birlikte yaparsak 200 değil de belki de 500 tane tur operatörünü davet ederdik, daha geniş kapsamlı olurdu. Hem Londra’daki Turizm Fuarına katılan birçok turizmci meslektaşlarımızı da bir araya getirebilirdik. Birçok turizmci meslektaşımı oraya davet edemedim. Hem yerimiz limitliydi, hem de Londra çok pahalı bir destinasyon. Bir çay içiyorsun 10 pound veriyorsun, o derece. Keşke bu workshop’u Turizm Bakanlığı ile yapabilseydik, keşke biz bunu Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği ile birlikte yapabilseydik. Her ikisini davetiye gönderdik. Her ikisine de plan ve projelerimizi anlattık ama onun bir dönüşü olmadı. Hiç de önemli değil. Diğer meslektaşlarımız katıldı çok güzel bir çalıştay yaptık.

“LONDRA’DA MEDİKAL TURİZMİ ÖNE ÇIKARDIK”

Aliye Üçbaş: Murtaza Bey Londra Turizm Fuarında gerçekleştirdiğiniz workshop hakkında bilgi verebilir misiniz katılımcılar kimlerdir ve nasıl geçti?

Murtaza Kalender: Tabii biliyorsunuz Travel Shop Turkey olarak, workshopu 2010 yılından itibaren yapmaya başladık. Bugüne kadar elliden fazla ülkede workshop ve çalıştay yaptık. İlk önce Avustralya’dan başladık Hindistan’da devam ettik Güney Afrika’da yaptık Vietnam’da yaptık. Dünyanın birçok yerinde yaptık. Balkanlar’da yaptık. En son workshop çalıştayımızı Dubai’de, yani Dubai Turizm Fuarı öncesinde yapmıştık. O çok başarılı olmuştu. Oradaki Kültür ve Turizm Bakanlığımızın ateşesi Salih Bey de katılmıştı. İnanılmaz derecede etkili olmuştu. Amacımız şu; bundan sonraki süreçte biz bunu planlamayı hedefliyoruz. Yurt dışından birçok tur operatörü, böyle büyük çaplı turizm fuarlarına zaman ayırarak geliyor dünyanın birçok ülkesinden. Yani bunu istesek de bazen bir çatı altında buluşturamayabiliyoruz. Dolayısıyla halihazırda bir araya gelmişken biz bunları yapmış olduğunuz etkinliğe davet ediyoruz. Çok güzel Türkiye sunumu yaptık mesela. Londra’da medikal turizmi öne çıkardık. Bir başka etkinliğimizde kültür turizmine ön plana çıkarmıştık. Bir önceki Dubai fuarında da Truva’yı öne çıkarmıştık. Çünkü o zaman Truva yılı idi.  Dolayısıyla hem Destinasyon bazlı tanıtımlarımız devam ediyor, hem de oraya gelen büyük çaplı Tur operatörlerine ülkemizi tanıtmak için çok önemli bir fırsat aslında. Çünkü ben Bazen diyorum ya, fuarlar yeme, içme, gezme, yatma yeri değil, çünkü üç günlük bir süreç, üç günde ne kadar çalıştın, çalıştın, ne kadar ülkenin tanıttın, tanıttın. Yoksa diğer türlü zaten biz Aliye Hanım’ı Türkiye’de de görüyoruz. Aliye Hanım’ı Londra’da görmenin bir anlamı yok veya Mustafa Bey’i ben burada da görüyorum Londra’da görmemizin bir anlamı yok. Önemli olan bizim yurt dışındaki tur operatörleri ile görüşebilmek, onların değişik fikirlerini, önerilerini alıp ülkemize taşıyabilmek. Madem biz yeni fikirleri ülkemize getiriyoruz, bazen bana diyorlar ki; “ya nereden çıktı bu fikir?” Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. İşte her zaman böyle söylüyorum ya. Dolayısıyla ülkemiz açısından tanıtım açısından çok faydalı oldu. Gönül isterdi ki tabii daha geniş kapsamlı bir workshop çalıştayı yaparak tüm sektörü kucaklamak.

“2019’da BİNDEN FAZLA TUR OPERATÖRÜNÜ GETİRDİK”

Aliye Üçbaş: Sizi tebrik ediyorum bu workshop için. Önümüzdeki aylarda başka bir proje var mı?

Murtaza Kalender: Tabii ki var. Mümkün mertebe biz bundan sonraki süreçte daha çok yurt dışında yapmaya planlıyoruz. Çünkü neredeyse yurt içindeki misyonumuzu tamamladığımızı düşünüyorum. Yani üç yıl üst üste Emitt’in altyapısını yapıp, yüzden fazla ülkeden binden fazla tur operatörü getirdik 2019 yılında. Muhtemelen rekordur yani binden fazla Tur operatörünü Turizm fuarına getiriyorsun ve bunun %70’ine Anadolu turu yaptırıyorsun. Yani sadece İstanbul’da değil, Kapadokya’dan tutun da, Nemrut’a kadar. Nemrut’tan tutun da, Van’a kadar gezdirmiş olduğunuz kültür turlarımız oluştu. En son 2020 yılında da altyapısını yapmıştık. Oraya da 300’e yakın tura operatörü getirmiştik. Bununla beraber işte biliyorsunuz kayıt döneminde covit yokmuşçasına çalışarak, hem destinasyon düğün turizmini ülkemize taşıdık, Tokat’ta 16. Uluslararası Eko Turizm Çalıştayı’nı gerçekleştirdik. Otuza yakın büyükelçi geldi. Muhtemelen bu da 30 büyükelçinin diplomatik toplantı haricinde olduğu rekor bir katılımdır diye düşünüyorum.

“TÜRKİYE’DEN PROJE TEKLİFLERİ VAR”

Aliye Üçbaş: Bizde Hotel Gazetesi olarak katılmıştık. Çok başarılı bir organizasyondu.

Murtaza Kalender: Türkiye’den teklifler de var ortak proje anlamında onları da değerlendiriyoruz. Kesinlikle ülkemize gelen giden projeleri reddetmiyoruz. Çünkü bizim önceliğimiz ülkemiz, önceliğimiz vatanımız. Çünkü nereye gidersek gidelim her zaman ülkemizi tanıtıyoruz. Ben diyorum önce Türkiye sonra Tokat. Çünkü Tokat’ı da ben çok seviyorum biliyorsun, Tokat’ın tanıtımı için. Bunu bireysel anlamda değil yani bunu kompakt olarak çalışmak lazım. Yani bütün stkların bir arada olduğu, sen ben o değil birlikte olduğumuz. Top yekün bir çalışma olması lazım. Yoksa ben bireysel olarak belirli bir noktaya kadar… Ama birlikte olursak daha çok büyük işler başaracağımıza inanıyorum.

“BİR AYRIŞMA OLURSA TÜRSAB İÇİN TEHLİKELİ”

Aliye Üçbaş: Murtaza Bey, değişen ve gelişen Dünya turizmine istinaden yeni nesil bir fuarcılığa adım atıldı. Londra ve Berlin gibi Türk fuarcılığının da gelişebilmesi için neler yapılması lazım sizce önerileriniz nelerdir?

Murtaza Kalender: Tabii ki bu anlamda Kültür ve Turizm Bakanlığı, hem de TÜRSAB güzel bir stant yapmıştı. Benzerlerini diğer fuarlara da taşımasını arzu ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yılında daha etkili olmasını bekliyorum. Şimdi TÜRSAB demişken de bir parantez açmak istiyorum. Mükemmel bir stant yapmışlardı, Cumhuriyet’in 100 yılına yakışır bir stant olmuştu. Birçok turizmci meslektaşım bir araya gelmişlerdi. Onlar biraz daha farklı düşünüyorlar, TÜRSAB’ın çok cömertçe, bonkörce para harcadığını, çok geniş bir stant yaptığını, muhtemelen 500.000 pound’dan fazla tutan bir stant yaptığını ve bunun çok gereksizlik olduğunu söylüyorlardı. Ben ise tam tersini düşünüyorum. Yani Cumhuriyet’in 100. yılında mutlaka hem Bakanlık anlamında, hem TÜRSAB’ın güzel bir stant yapması insanın gururunu okşuyor. Ancak şurada da dikkat edilmesi gereken bir şey var. Muhtemelen TÜRSAB’daki yöneticiler bunu gözden kaçırmış olabilirler. Sadece sağlık turizmi acentelerine yer vermişlerdi. Çünkü sadece teşvik alan onlardı. Bunun yerine belirli bir kısmı sağlık turizmcilerine yapıp, belirli bir kısmında teşvik alamayan incoming acentelerimize yapsalardı, muhtemelen daha iyi olurdu. Çünkü herkes teşvik alamıyor, kiminin otele ödeyecek parası yok. Çünkü incoming’cilerin geliri çok da yüksek değil. Belki o olsaydı daha iyi olurdu. 6.000 Pound 10.000 Pound 5000 pound ödeyebilecek güçte değiller. Bunun yerine en azından 2000 pound 3000 pounda 1000 pounda yapabilecekleri ufak bir masa, ufak bir masa boardı olsaydı mükemmel olurdu. Çünkü gerçekten şu anda aslında tehlikeli bir noktaya da gidiyor. Çünkü yarın öbür gün sağlık turizmi tamamen TÜRSAB’tan da ayrılabilir. Bunu da sizin aracılığınıza söyleyeyim. Çünkü simültane gelişti bu şey. Çünkü ben belirli duyumlar da alıyorum aslında. Çünkü sağlık turizmi yapan firmalar tur yapmıyor, sadece transfer yapıyor, havaalanından otele, otelden hastaneye. Eğer Barolar Birliği’nde olduğu gibi bir ayrışma olursa TÜRSAB için tehlikeli aslında. Nedeni de şu; yarın TÜRSAB’a bin tane Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği üyesi bulamayız. Yani şu anda yaklaşık 15.000 tane üyemiz var. Eğer ayrışma olursa, mesela sağlık turizmi gibi bir şey olursa ve devamında da başka şeyler de olabilir. Mesela ben Sağlık Turizmi Birliği, incoming’ciyim, incoming Turizmciler Birliği gibi bir şey olabilir. Mutlaka TÜRSAB’ın bunu tekrardan değerlendirmesi lazım. Sadece sağlık turizmi yapan firmalar değil, sağlık turizmi yapmayan incomingcileri de gözetmesi lazım. TGA’nın içinde de birçok arkadaşım gelmişti. İsyan ediyorlardı. Hiç Türkiye’den DMC yok, tamamı otelci, Ticaret Odası, dernekler vesaire vesaire. Bir tane arkadaşım gelmiş sadece dört tane acente var. Dört acenteci mi burada temsil edecek? Onlar da ortak stant tutmuşlardı. Mutlaka TÜRSAB’ın bunu bir kere daha gözden geçirmesi lazım. Çünkü herkesin teşvik alma durumu yok. Yoksa herkes gidecek sağlık turizmine üye olacak, sağlık turizmine üye olduğu için yarın öbür gün bakanlık nezdinde ikiye ayrılabilir. Şu anda bile bir sağlık turizmi belgesi aldık, bakanlıkta bizim ofisimizi denetleyen Sağlık Bakanlığından insanlar geliyor. Burada tırnak içerisinde söylüyorum TÜRSAB’ın çok hassas olması lazım. Yoksa 15.000 üyeden bir anda 3.000 üyeye düşebilir. Belki bir yıl içerisinde olmaz ama, 5 yıl içerisinde olabilecek şeylerden bahsediyorum.

Aliye Üçbaş: Çok güzel konulara değindiniz. Şimdi misafirlerimizden bir soru var. Tokat’tan Selahattin Kelemci. Tokat’a sevgilerimizi yolluyoruz. Önceki yıllarda çok başarılı bir ekoturizm çalıştayı gerçekleştirmiştiniz Tokat’ta. Tokat Belediye Başkan Yardımcısı Selahattin Kelemci soruyor: “Önümüzdeki yıllarda da yine Tokat’ta bir ekoturizm düşünüyor musunuz?”

“TOKAT’TA YENİ BİR ÇALIŞTAY YAPMAK İSTİYORUZ”

Murtaza Kalender: Tabii ki, biz Tokatlıyız, yani Tokat bizim ruhumuzda var. En son Londra’da bile ‘I love Tokat’ diye insanlara bağırttırdık. Tokat hakikaten de başkanıma sevgilerimi gönderiyorum. Çok doğal, çok keşfedilmemiş bir destinasyon. Bir giden bir kez daha gitmek istiyor. Çünkü Mevlana da demiş ya “Tokat’a gitmek gerek. Tokat’ı gezmek gerek” diye, gerçekten doğasıyla, meyvesiyle, sebzesiyle, her şeyiyle Tokat ayrı bir destinasyon. Bizi dinleyen bütün meslektaşlarımızı da mutlaka Tokat’a bekliyor ve Tokat’ta mutlaka ve mutlaka yeni bir çalıştay yapmak istiyoruz.

Aliye Üçbaş: İnşallah dört gözle bizler de bekliyoruz. Oldcity Otelciler Birliği Başkanı Tarkan Akyüz, selamlarını ve sevgilerini iletiyor ve diyor ki “Murtaza Bey Türkiye turizmine büyük katkı sağlayan muhteşem bir turizmcidir” ve yorumlardan sorumuz var. Hatice Derinim, “Tokat’ta yatırımınız olacak mı?” diye soruyor.

“HERKESİ TOKAT’A, DEVECİ HAN’A BEKLİYORUZ”

Murtaza Kalender: Öncelikle Tarkan başkanım çok sevgi ve saygılarımı gönderiyorum ve gerçekten enerjisiyle, güler yüzüyle, insana yaklaşımıyla mükemmel birisi. Kendisine de teşekkür ediyorum. Hatice Hanım’a gelince; evet Tokat’ta bir yatırımımız var. Deveciler Hanı 650 yıllık bir han. Şu anda hummalı bir çalışmamız var. Güzel bir teşvik yapmayı planlıyoruz. 650 yıllık namına yakışır bir tesis olsun diye. İnşallah Yıl sonuna kadar yetiştireceğiz. Çünkü biliyorsunuz inşaat yapmak da zor, hele ki vakıfsa daha da zor. Çünkü birçok şeyi bakanlıktan izin alıyorsun. Herkesi Tokat’a, Deveci Han’a bekliyoruz.

Aliye Üçbaş: 2024’te açılıyor değil mi?

Murtaza Kalender: Tabii tabii.

Aliye Üçbaş: Hayırlı, uğurlu olsun. Bol kazançlar diliyorum. Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ediyorum. Başarılar diliyorum size yeni projelerinizde, organizasyonlarınızda. Söylemek istediğiniz eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Travel Shop Turkey Genel Müdürü Murtaza Kalender

“MESLEKTAŞLARIM TURİZM İÇİN MÜCADELE ETSİNLER”

Murtaza Kalender: Bizi dinleyen herkese teşekkür ederim. Buradan tüm meslektaşlarıma turizme sahip çıkmalarını tavsiye ediyorum. Bazen görüyoruz, daha önce tüm dünyayı tehdit eden covit salgını vardı, şimdi İsrail Filistin savaşı çıktı, daha önce bombalar patladı, yarın ne çıkacak diye meslekten vazgeçen birçok meslektaşlarım var. Ben onlardan asla vazgeçmemelerini, turizmine sahip çıkmalarını, turizm için mücadele etmelerini, sadece demoralize olmamalarını istiyorum. Turizmdeki tüm STK’larının da artık tamamen bir çatı halinde buluşması lazım. Çünkü çok fazla STK var. Dolayısıyla bazen tek fikir üzerinde duramıyoruz. Mutlaka ve mutlaka bir araya gelerek, daha gür sesler çıkarmalıyız ve en önemlisi sadece Türkiye’de değil uluslararası platformlarda da sesimizi daha iyi çıkarmalıyız. Uluslararası Turizm platformlarında da görev alarak orada ülkemizi daha iyi temsil etmeliyiz. Aksi takdirde her yıl bir ileri iki geri, bir ileri iki geri gidip duracağız. Bunun için mücadele edeceğiz, vazgeçmeyeceğiz. Yeni yetişen turizmci meslektaşlarımızı eğitmemiz lazım. Özellikle okuldan mezun olanlar turizmden kolay para kazanıldığını düşünenler bir geliyor “Ben müdür olacağım” diyor komi olmadan “şef garson olacağım” diyor, resepsiyon olmadan “müdür olacağım” diyor, müdür olmadan “genel müdür olacağım” diyor. Onlara da doğruyu anlatmamız lazım. Çünkü aslında bu çocuklar kötü çocuklar değil. Sadece işte turizmde kısa yoldan çok para kazanıldığını düşündükleri için bu çocuklar böyle fikirler ediniyor. Bunu da belki Turizm STK’ları ile belki birçok sempozyum düzenleyerek, birçok etkinlik düzenleyerek çözebiliriz. Bunlar çünkü okulda öğrenilen okulda öğretilenler değil, tam aksine hayatın içinden öğrenilmesi gerekiyor. Hatta rehberler dahi okuldan mezun oluyor, hadi diyorsun şuradan bir tur yap diyorsun, müşteri ile İngilizce konuşmaya korkuyor. Hatta yolda kayboluyor. Bunun için turizmde destek olmamız lazım tümüyle yeni katılacak olan arkadaşlara.

Aliye Üçbaş: Son sorum, 2024 yılı içerisinde beklentileriniz nelerdir?

“BİZ 2024’Ü GEÇTİK 2025’E HAZIRIZ!”

Murtaza Kalender: Biliyorsunuz yaşamın olduğu yerde umut vardır. Umudun olduğu yerde de başarı vardır. Mustafa Kemal Atatürk ne demiştir, “Zafer, zafer benimdir diyebilenlerindir. Başarıysa başaracağım diyerek başlayıp, sonunda başardım diyebilenlerindir.” Biz de aynı mantıkla gidiyoruz. Bu vesile ile Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha anmış olduk. Birçok yeni projemiz var 2024 yılında. Bunun bir kısmı yurt dışında olacak. Biliyorsunuz 2020 öncesi 2022 yılında Vietnam’da Çalıştay yapmıştık, geçen sene Mısır’da yapmıştık, bu sene de yaklaşık altı ayrı ülkeden teklifler var. Onları değerlendiriyoruz. Hatta bizim birçok fuarın altyapısını yapmamız için Balkanlardan, hatta Afrika’dan birçok teklif geliyor. Onları değerlendiriyoruz. İnşallah ülkemiz adına güzel bir iş çıkartırız. Biz Travel Shop Turkey olarak 2024’e değil, ta 2025’e hazırız. Çünkü 2024 geldi geçiyor aslında. Turizmde aslında bu vardır. Birinci sınıf müşteri bir yıl sonrasına göre rezervasyon yapıyor. Küçümsemek anlamında söylemiyorum, Ortadoğu pazarı gibi ya da Asya-Pasifik gibi bir hafta önceden ya da bir ay önceden “ben çantamı aldım geliyorum. Bana otelin var mı?” diyen müşteri profili değil. Zaten ülkemize katma değer sağlayan müşteri bize bir yıl önceden rezervasyonunu yapan müşteri. Dolayısıyla biz sadece 2024’ü değil tüm çalışma ve ekip arkadaşlarımızla da 2025’e hazırız.

Paylaşmak Güzeldir

CEVAP BIRAKIN

You must be logged in to post a comment.