SPOR TURİZMİNİN YÜKSELİŞİ

SPOR TURİZMİNİN YÜKSELİŞİ
Prof. Dr. Muharrem TUNA
Posted on Şubat 15, 2024, 11:04 am
10 mins

Muhtemelen hepimiz bir şekilde bir spor etkinliğinin içerisinde yer almış; ya aktif olarak sporu yapmış ya da heyecan içerisinde takip etmişizdir. Bazılarımız fanatizm düzeyinde desteklediğimiz kişi veya kulübün peşinden şehir şehir, ülke ülke dolaşarak müsabakalarını izlemek üzere seyahat etmişizdir. İşte bu noktada işin içerisine seyahat girdiğinde spor kavramı bir anda spor turizmine dönüşüyor ve günümüzde artık destinasyonların kıyasıya rekabet ettiği bir turizm çeşidi haline dönüşüyor.

Peki bu turizm çeşidi nasıl gelişiyor, destinasyonları hangi unsurlar rekabetçi hale getiriyor? Öncelikle spor turizminde başarı elde etmek için ilgili destinasyonda spor altyapısının güçlü olması gerekiyor. Hangi spor dalları hedefleniyorsa orada uluslararası standartlara sahip tesisler ve takımlar olmalı. Bu yolla organizatör kuruluşların bölgeye çekilmesi sağlanmalı. Başka bir konu ise ulaşım altyapısının yeterli olması. Aktif olarak sporu yapanlar ya da pasif durumda olan izleyicilerin bölgeye kolaylıkla ulaştırılabilmesi, rekabetçilik açısından ön koşullar arasında. İklim ve doğa unsurları da önemli belirleyiciler arasında yer alıyor.  Özellikle rafting, trekking, kayak, heliski gibi dış mekan sporlarında destinasyonun ikliminin ve doğasının  söz konusu sporlara elverişli olması önem taşıyor. Konaklama ve yeme içme imkanları, spor turizminin gelişmesinde önemli rol oynayan bir başka unsur. Hedef kitleyi bir şekilde konaklatmak ve yeme içme ihtiyaçlarını karşılatmak zorundasınız. Bu unsur da spor etkinliklerinin düzenlenmesinde seçim kriterleri arasında yer alıyor. Gelen sporcu ve izleyiciler, spor etkinliğinin dışında eğlenmek ve kültürel etkinliklerine katılmak beklentisi içerisindeler. Bu nedenle söz konusu unsurun ilgili destinasyonda varlığı gerekiyor. Buna ilave olarak, spor etkinliğinin düzenlendiği bölgede yerel halkın o spor dalına olan ilgisi büyük önem taşıyor. Dolayısıyla bölgede spor turizmini geliştirmek istiyorsanız, o spor dallarının yerel halka eğitimini vermelisiniz.

Yukarıda özetle bahsedilen unsurlara sahip olan destinasyonların spor turizmine odaklanmasının önünde hiçbir engel yok. Geriye, yerel ekonomilerin gelişimini destekleyen bu turizm çeşidinin tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine yoğunlaşılması kalıyor. 

Dünyada birçok başarılı spor turizmi destinasyonu bulunuyor. Bu destinasyonlardan bir tanesi ABD’nin Nevada Eyaletinde yer alan Las Vegas kenti. Kumar ve kongre turizmi ile kalkınan kent, turizmini spor ile çeşitlendirdi ve bu konuda lider destinasyonlardan birisi haline geldi.  Kent; Ulusal Hokey Liginde yer alan Vegas Golden Knights, Ulusal Amerikan Futbol Liginde yer alan Las Vegas Raiders, UFC dövüş sporu, ABD Futbol Liginde yer alan Las Vegas Lights, Nascar yarışları, Kadın Basketbol Liginde yer alan Aces gibi profesyonel kulüplerinin ve spor dallarının güçlenmesi ile bu alanda ün kazandı, birçok spor dalında altyapısını tamamladı ve günümüzde çok sayıda spor dalında düzenlenen etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Dolayısıyla her yıl ülke içerisinden ya da dışından milyonlarca sporcu veya bu sporların izleyicileri Las Vegas’a akın ediyor.

Spor turizminde başarı sahibi destinasyonlara verilebilecek bir diğer örnek ise Rio de Janeiro’dur. Rio Turizmin Oskarları olarak adlandırılan Dünya Seyahat Ödüllerinde üst üste dört kez Güney Amerika’nın en önemli spor destinasyonu seçildi. Kent, Olimpiyatlar ve iki Dünya Kupası gibi dünya sporunda iki büyük etkinliğe başarıyla ev sahipliği yaptı. Doğal ve kültürel güzelliklerinin yanı sıra, spor imkanları açısından da oldukça zengin. Rio, çok sayıda uluslararası spor etkinliklerinin düzenlendiği bir kent ve Güney Amerika’daki uluslararası düzeydeki tek olimpik golf sahasına da sahip. Şehirde çok sayıda sporun yapılabilmesine imkan tanıyan altyapı mevcut. Pedra Bonita’da yelken kanat, Baia de Guanabara’da sörf, rüzgar sörfü ve yatçılık, Barra da Tijuca’da Kitesurfing yapılabiliyor. Ayrıca kentte turistlere maraton, plaj voleybolu ve ayak voleybolu imkanları da sunuluyor. Çok sayıda önemli karşılaşmanın gerçekleştiği ve dünyanın en büyük stadyumları arasında yer alan Maracana Stadı da kentte bulunuyor. Dolayısıyla kent, her yıl milyonlarca spor turistini ağırlıyor.

Spor turizminde öne çıkan ülkeler arasında ABD, Birleşik Krallık, İspanya, Brezilya, Japonya, Avusturalya ve Almanya sayılabilir. Bu ülkeler altyapılarıyla, sporcu ve kulüpleriyle, düzenledikleri geniş katılımlı etkinliklerle büyük gelirler elde ediyorlar. 

Spor turizmi, dünyadaki turizm harcamalarının yaklaşık %10’unu oluşturuyor. Küresel spor turizmi pazarının 2022 yılında 587,87 milyar ABD doları olarak gerçekleştiği tahmin ediliyor ve bu pazarın 2030 yılına kadar %17,5 büyüme oranına ulaşması bekleniyor. Avrupa, gelirlerin %38,01’ini elde ediyor ve halihazırda dünyanın en büyük spor turizmi pazarı konumunda. Kıtada, çok sayıda spor faaliyeti gerçekleştiriliyor ve çeşit olarak da oldukça geniş bir yelpazeye sahip. Kıtanın önemli spor turizmi ülkeleri arasında yer alan İspanya, 2021 yılında 4,8 milyon spor turistini ağırladı. Bu turistlerden %64’ü aktif olarak spor yaptı, %36’sı etkinliklere katıldı. 

Dünyanın farklı bölgelerinde düzenlenen bazı spor etkinliklerine katılımlar, küresel ölçekte marka haline dönüşmüş. Galapagos’ta dalış, İspanya’da okçuluk, Fransa’da koşu, Amsterdam’da bisiklet, Avustralya’da yelken, Arjantin’de kayak, Kosta Rika’da sörf, Boston’da beyzbol, Rio de Janeiro’da yelkenkanat, Gambiya’da balıkçılık, Tayland’da tırmanma, Ekvator’da ata binme söz konusu spor etkinliklerinden bazıları. Henüz ülkemiz bu konuda olması gereken yere ulaşmış değil, uluslararası düzeyde yeterince bilinirliği yok. 

Spor turizminin önemi İstanbul’da düzenlenen Şampiyonlar Ligi Finali ile ülkemizde daha iyi anlaşıldı. Şehirde otellerin çoğu doldu. Ekonomik kazancın 75-80 milyon Avro olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca karşılaşmanın yüzlerce ülkede canlı yayınlanması nedeniyle önemli bir tanıtım fırsatı yakalanmış oldu.  

2019 yılında düzenlenen Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen Spor Turizmi Çalıştayı ve sonrasında gerçekleşen bazı eylemler, ülkemizde bu alanda mesafe alınmasına katkı sağladı. Buna ek olarak Kültür ve Turizm Bakanlığının spor turizmini öncelikleri arasına alması ve Turizm Tanıtma ve Geliştirme Ajansının çalışmaları da spor turizminin ivmelenmesine katkı sağladı. Ancak bu spor turizminde almamız gereken ciddi bir mesafe var. Her destinasyonun spor turizminde rekabetçi alanlarını belirlemesi ve buna ilişkin eylem planları geliştirmesi gerekiyor. Bu sayede turizmin 12 aya ve ülke geneline yayılmasına katkı sağlanabilir. 

Paylaşmak Güzeldir
Prof. Dr. Muharrem TUNA
1972 yılında Kilis’te doğdu. 1994 yılında Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi Turizm İşletmeciliği Eğitimi Bölümünü bitirdi ve bir yıl sonra aynı fakülteye araştırma görevlisi olarak atandı. Yüksek lisans ve Doktora derecelerini Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmeciliği Anabilim Dalında tamamladıktan sonra, çalıştığı fakültede Yardımcı Doçentliğe yükseldi. 2002-2008 yılları arasında Gazi Üniversitesi Sungurlu Meslek Yüksek Okulu’nun müdürlüğünü yaptı ve üniversite senato üyeliğini yürüttü. Bu süre zarfında ABD’de Michigan State Üniversitesinde altı ay süreyle doktora sonrası çalışmalarda bulundu ve 2008 yılında yine aynı üniversitede Doçentlik unvanını kazandı. Bu kurumda öğretim üyeliğinin yanında dekan yardımcılığı, anabilim dalı başkanlığı ve çeşitli akademik görevleri de yürüten Dr. Tuna, 2014 yılında Gazi Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümüne Profesör olarak atandı. Prof.Dr. Muharrem TUNA, turizm işletmeciliği, yönetim, strateji, örgütsel davranış, kalite gibi konularda bilimsel çalışmalar yürütmekte olup İngilizce bilmektedir.

CEVAP BIRAKIN

You must be logged in to post a comment.