
Gastronomi turizmi, son yıllarda turizm sektörünün en dikkat çekici alanlarından biri haline gelmiştir. Farklı destinasyonlar, yerel mutfaklarını ön plana çıkararak ziyaretçilere hem kültürel hem de damak tadına hitap eden unutulmaz deneyimler sunmaktadır. Bu bağlamda, ibis Styles İstanbul Merter‘in Executive Chef’i Mustafa Çolak, gastronominin turizm üzerindeki etkilerini ve bu alanın geleceğine dair görüşlerini Hotel Gazetesi okuyucularıyla paylaşıyor. Çolak’ın yazısında, yöresel mutfakların turizmdeki rolünden doğal kaynakların korunmasına kadar pek çok önemli noktaya değiniliyor.
Hotel Gazetesi olarak, siz değerli okuyucularımızı, Mustafa Çolak’ın kaleme aldığı bu değerli yazıyı okumaya davet ediyoruz.
Gastronomi Turizmi: Lezzetlerin İzinde Yeni Keşifler

Mustafa ÇOLAK
Executive Chef /ibis Styles İstanbul Merter
Yemek yeme, ilk çağlardan beri insanların en temel ihtiyaçlarından biri olmuştur. Ancak zamanla nüfusun ve kentleşmenin artması, yeni yaşam şekillerini de ortaya çıkarmış; gelişen küreselleşme ve teknolojiyle birlikte bireylerin ilgi ve talepleri de değişmiştir. Bu değişimle birlikte bireylerin yaşamak için yemek yeme anlayışı yerini, yemek yeme için yaşama anlayışına bırakmış; yemek yeme, karın doyurmadan ziyade keyif alma aracı haline gelmiştir. Bu anlayışla beraber bireyler evleri dışında da yemek yeme ve yeni tatlar deneyimleme arayışına girmiştir. Bu arayış, iyi, farklı ve güzel yemek yeme bilimi olan gastronomi kavramını doğurmuş, yeni tatları deneyimlemek için farklı yerlere gitme hareketi de gastronomi turizmini ortaya çıkarmıştır.
Gastronomi turizmine olan ilginin artması, destinasyon yöneticilerini de harekete geçirmiş; bir bölgenin yöresel mutfak kültürü, destinasyon çekicilik unsuru olarak kullanılmaya başlanmıştır. Böylece, destinasyonların pazarlama çalışmalarında da önemli bir tanıtım aracı haline gelen yöresel mutfak kültürü, destinasyonların birbirleriyle rekabet etmelerini sağlayan bir unsur olmuştur.
Ancak yaşam şartları, nüfus ve beslenme alışkanlıklarındaki değişimler, doğal kaynakların tükenmesine ve doğal gıdalardan uzaklaşılmasına yol açmış; bu durum bireylerin sağlıklarını olumsuz yönde etkilemeye başlamıştır. Doğal ve organik ürünlere yeniden ulaşmak isteyen bireyler, kırsal kesimlere daha çok yönelerek gastronomi turizmi hareketini başlatmıştır. Bu sayede, kırsal bölgelerde kalan yerel halk, organik tarımı geliştirme ve artırma gayretine girmiş; bu ürünlerin artık şefler tarafından ilgi görmesi, kalkınma planında harika bir adım olmuştur. Burada yöresel yiyecekler müthiş bir ilham kaynağıdır. Doğadan istediğimizi alıyoruz, ancak onu bu süreçte korumamız gerektiğini de lütfen unutmayalım.
Tarihi ve Bölgesel Turların Gastronomiye Katkısı
Turistler, tarihi ve bölgesel gezilerde inanılmaz heyecanlı seyahatler yapmaktadır. Herhangi bir aktivite yapan turist, gördüğü ürünlerin özelliklerini şefin menüye dahil etmesiyle en lezzetli halini buluyor. Şef, misafire ikram ettiği zaman bu ürünlerin en iyi hallerini tanıma fırsatı buluyor. Bizler bu sürecin anlatıcısı olduk; herkes bir şekilde bu hikayenin bir parçası, bunu bir bütün olarak değerlendirmek gerekir.
Yerel Ürünlerin Turizmdeki Yeri
Birçok destinasyon, daha fazla turist çekmek için yerel mutfak kültürünü turizm ürününe entegre etmekte, destinasyonların tanıtımı ve pazarlanması amacıyla yerel mutfak kültürlerini ön plana çıkarmaya çalışmaktadır. Özellikle son yıllarda destinasyon pazarlamasında önemli bir cazibe faktörü olarak oldukça yüksek ivme kazanan gastronomi turizmi, yerel mutfak kültürünün etkisini vurgulamaktadır. Yerel mutfakların gastronomi turizmi çerçevesinde değerlendirilmesi, gastronominin turizm anlayışındaki en önemli cazibe unsurlarından biri olmasının yanı sıra, turistler için destinasyona ait kültürü taşıyıcı rolde otantik bir deneyim sunması sebebiyle ayrıca önem arz etmektedir.
Gastronomi ve Coğrafyamızın Önemi
Bölgemiz açısından coğrafyamız çok kıymetli ve emeği geçen herkes bunu hak ediyor.