Maya Tekeli – Amelia Nierenberg / New York Times
Grönland, geçtiğimiz ay Donald Trump’ın askeri müdahale çağrısını reddetmesinin ardından önemli ve radikal bir adım attı. Yeni çıkan yasa, Trump’ı doğrudan kampanya destekçisi olarak yapılandırmamakla birlikte, yasanın oluşumunda Trump’ın tutum ve ısrarlarının etkili olduğu belirtiliyor. Yasa, Grönland’ın siyasi bütünlüğünü koruma çabası olarak tanımlanmış durumda.
Yasa teklifi, “Grönland’a yönelik jeopolitik ilgi ve büyük güçlerin adayı ele geçirip kontrol etme çabalarının mevcut durumu göz önünde bulundurulursa, ülke seçimleri ve siyasi karar alma süreçleri, olumsuz girişimlere karşı savunmasızdır” açıklamasıyla güçlendirilmiş. Grönland Başbakanı Mute B. Egede, 11 Mart 2024 tarihinde yapılacak parlamento seçimleri için de bir öneri sunmuş durumda.
Grönland halkı, Trump’ın adanın kontrolünü ele geçirme yönündeki taleplerine başlangıçta büyük bir şaşkınlık ve kafa karışıklığıyla yanıt verdi. Aynı zamanda Donald Trump Jr.’ın geçen ay Grönland’ı ziyareti, ada üzerindeki spekülasyonları da artırdı. Grönland, Amerika Birleşik Devletleri için stratejik öneme sahip bir konumda. Ada, ABD’nin bir askeri üssüne ev sahipliği yaparken, iklim değişikliği nedeniyle Kuzey Kutbu’ndaki buzların erimesi, ticari ve askeri rekabetin daha da artmasına neden oluyor. Grönland ayrıca, nadir elementler ve diğer mineraller açısından zengin rezervlere sahip.
Egede, “Ulusal güvenlik için buna ihtiyacımız var” diyerek ülkesinin ihtiyaçlarını vurguladı. Grönland, tarihsel olarak Danimarka yönetimi altında önce koloni, ardından yarı özerk bir bölge olarak varlık göstermekte. 2009’da yapılan bir referandumla bağımsızlık ilan etme hakkını elde etmesine rağmen, savunma, güvenlik ve uluslararası ilişkilerde Danimarka’ya bağlılık durumu devam ediyor.
Bununla birlikte, Grönland halkı giderek artan bir rahatsızlıkla, Danimarka’nın gözetiminden kurtulmak istemekte. Grönland yönetimi, Trump’ın girişimlerini kesin bir dille red etti. Egede, Trump’ın Grönland’ı hedef aldığı dönemde gerçekleştirdiği bir açıklamada “Grönland bizimdir,” ifadelerini kullanarak, “Biz satılık değiliz ve asla satılık olmayacağız” diyerek ülkesinin bağımsızlık vurgusunu yaptı.
Danimarka ise bu gelişmelere yanıt vererek, geçtiğimiz hafta Kuzey Atlantik’teki askeri harcamalarını 2 milyar dolar artırmaya karar verdi. İskandinav ülkesi, ABD ile ticaret savaşına girmekten kaçınmayı hedefliyor. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Trump ile geçen “soğuk” telefon görüşmesinin ardından Avrupa’yı dolaşarak, uluslararası liderlerle bu duruma nasıl yanıt verileceği konusunda tartışmalara girdi.
Trump’ın ilk döneminde Danimarka Dışişleri Bakanı ve Başbakanı olarak görev yapan Lars Lokke Rasmussen, “Trump Grönland’a sahip olamayacak” dedi. Öte yandan, Grönland parlamentosu olan Inatsisartut’un yasayı geçirebilmesi için Danimarka’nın onayına ihtiyaç duymadığı belirtildi. Bu nedenle, milletvekilleri hızlı bir şekilde hareket ederek tasarıyı Cumartesi günü sundu ve onay aldı.
Yasa teklifinin metninde, “Mevcut jeopolitik durum ve yaklaşan Inatsisartut seçimleri ışığında, böyle bir düzenlemeye duyulan ihtiyacın acil olduğu düşünülmektedir” ifadelerine yer verildi. Dünya genelinde pek çok ülke, yabancı siyasi finansmanı kısıtlama veya yasaklama yoluna giderken, Grönland daha önce bu tür kısıtlamalara gitmemişti. Teklif, son yıllarda yabancı güçlerin dünya genelindeki demokratik seçimleri etkileme çabalarına dikkat çekiyor. Yazarlar, özellikle ABD’deki büyük meblağlardaki özel siyasi bağışlara vurgu yapıyor.
