Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamada, İstanbul’un Fatih ilçesindeki Cankurtaran Mahallesi’nde yer alan bir sarnıcın kentsel arkeolojik sit alanı olarak korunduğu ve 1’inci grup korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu vurgulandı. Bakanlık, sarnıcın bir otel işletmesi tarafından havuz olarak kullanıldığına dair şikayetlerin alındığını belirtti. Bunun üzerine, ilgili Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü gerekli işlemleri hızla başlattı ve 15 Kasım 2022 tarihli Kurul kararı ile sarnıç ve mahzendeki aykırılıkların altı ay içerisinde ilgili idarenin denetiminde kaldırılmasına karar verildi.
İlk kuralları ihlal eden uygulamaların kaldırılmaması üzerine, 26 Aralık 2023 tarihli bir Kurul kararı ile suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı. Ayrıca, sarnıçtaki aykırılıkların giderilmesi için rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin sunulmasına da hükmedildi. Bu süreç, sarnıcın ve mahzenin korunması adına son derece önemli bir adımdı ve kültürel mirasın öneminin vurgulanması açısından da dikkat çekiciydi.
‘Kaldırılması İçin İlgili Belediyeye İletildi’
Açıklamanın devamında, tescilli taşınmaza dair vergi muafiyeti talebinin ilgili kişilere iletildiği, ancak taşınmazdaki aykırılıkların hala giderilmediği belirtildi. 27 Kasım 2024 tarihinde alınan Kurul kararı ile bu talebin uygun görülmediği ifade edildi. İlgili Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, alınan kurul kararlarının takibini yaparak, en son 19 Aralık 2024 tarihli müdürlük yazısı ile ilgili kurumlara, kurul kararının gereklerinin acilen yerine getirilmesi ve izinsiz uygulamaların kaldırılması konusunda talep yazısını iletti.
Bunun yanı sıra, Fatih Belediyesi’nin 31 Aralık 2024 tarihli yazısında, kurul kararlarının uygulanabilmesi için aykırılıkların açıkça belirtilmesi ve onaylı projelerin ilgili kurumlara iletilmesi talep edildi. Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü ise 28 Ocak 2025 tarihinde yazdığı yazıda, taşınmazdaki aykırılıkların detaylı bir şekilde ifade edildiğini ve onaylı projelerle birlikte izinsiz uygulamaların derhal kaldırılması için ilgili belediyeye iletildiğini açıkladı. Bu aşama, hem yerel yönetimlerin hem de koruma görevlerinin toplumsal ve tarihi açıdan ne kadar mühim olduğunu gözler önüne serdi.
Sonuç olarak, İstanbul’un tarihi ve kültürel miraslarından biri olan bu sarnıcın korunması amacıyla atılan adımlar, sadece mevcut durumu düzeltmeye yönelik değil, aynı zamanda gelecekte benzer durumların önlenmesi adına da önemli bir örnek teşkil etmektedir. Bakanlık ve ilgili kurumların yürüttüğü çalışmalar, Türkiye’nin tarihi varlıklarının korunmasına yönelik kararlılığını göstermekte ve halkı bu konudaki bilincini artırmayı hedeflemektedir.