



Manavgat’ta yer alan Side Antik Kenti’ndeki kuyumcu dükkanında ‘info’ görevlisi olarak hizmet veren Cuma Turhan, enerjisi ve yabancı dil tutkusuyla hem yerel halkın hem de turistlerin ilgi odağı haline gelmiştir. Eğitim hayatına ilkokul ikinci sınıfta veda eden Turhan, 13 yaşında iş hayatına atılmıştır. Bugüne kadar 11 farklı dilde kendini ifade edebilen Turhan, İngilizce, Almanca, İsveççe, İtalyanca, Felemenkçe ve Fransızcayı akıcı bir şekilde konuşabilmektedir. Ayrıca Norveççe, Rusça, İspanyolca ve Lehçe dillerinde de iletişim kurabilmektedir. Kürtçeye olan hakimiyetiyle birlikte yeni diller öğrenme arzusunun devam ettiğini söylemiştir.
ÇOCUK YAŞTA BAŞLAYAN AZİM VE MERAK
Cuma Turhan, 1969 yılında Kayseri’nin Develi ilçesine bağlı Kaleköy’de dünyaya gelmiştir. Babasını erken yaşta kaybeden Turhan, hayata mücadelesini tek başına sürdürmek zorunda kalmıştır. Ürgüp’te turizm sektöründe bulaşık yıkayıcı olarak başladığı iş hayatında, garsonların iletişimlerini dinleyerek ilk yabancı kelimelerini öğrenmiştir. Merakı sayesinde eğitim almadan, çevresine sorular sorarak ve dinleyerek yeni diller öğrenmeye çalıştığını belirtmiştir. 1986 yılında Antalya’ya gelmek için sahip olduğu tek serveti olan yüzüğünü satmıştır. Otel resepsiyondan restorana, halıcılıktan birçok farklı işte çalıştıktan sonra 1996 yılında Side’ye yerleşmeyi tercih etmiştir. Side’nin sıcak atmosferiyle kendisini çektiğini ifade eden Turhan, “Side, yarımada olduğu için samimi bir yer. Büyük şehirleri sevmiyorum. Burayı çok sevdim ve burada kalmaya karar verdim,” şeklinde konuşmuştur.
‘ELLERİME YAZARAK ÖĞRENMEYE BAŞLADIM’
Tüm hayatı boyunca yabancı dillere olan ilgisini sürdüren Cuma Turhan, Aramice ve Rumca öğrenme hevesini de dile getirmiştir. Yabancı dil merakının Ürgüp’te başladığını vurgulayan Turhan, “Ürgüp turizm bölgesiydi ve çok ilgimi çekiyordu. Orada Japonlarla tanıştım. Çalıştığım yerde bir süre yattım; kışın pide fırınında uyuyordum. Bulaşık yıkarken garsonların yemekleri nasıl anlattıklarını duyup merak ettim ve öğrenmeye başladım,” diyerek anılarını aktarmıştır.
‘ELİMDEN GELSE 20- 30 DİL ÖĞRENMEK İSTERİM’
Antalya’da ilk çalışmaya başladığı dönemde turistlerle karşılaşmanın heyecanını yaşadığını ifade eden Cuma Turhan, “Her gün çevremdeki insanlardan, ‘Bu ne demek?’ diyerek İngilizce, Almanca, İsveççe ve Norveççe gibi dilleri öğrenmeye çalıştım. Dil benim için bir tutku. Elimden gelse 20- 30 dil öğrenmek isterim. Genellikle bir hedef belirliyorum; öncelikle İngilizce, sonrasında Almanca öğreniyorum. Bunun için Hollandaca ve İsveççe’yi de öğrenmeye çabalıyorum,” şeklinde konuşmuştur. En zor diller arasında Arapçayı sayarken, Hollandalıların konuşma tarzını “gırtlaktan” olarak tanımlamış ve “İtalyanlar ise çok melodik ve kulak hoşuna gidecek şekilde konuşuyor,” ifadelerini kullanmıştır.
‘EN SICAK TURİSTLER ALMANLAR’
Türkiye’ye düzenli gelen ve Türk kültürüyle yakın ilişkiler kurmaya özen gösteren turistlerin Almanlar olduğunu belirten Turhan, “Bazı Almanlar 20-30 kez ülkemize geliyor ve Türk kültürüne karşı büyük bir ilgi gösteriyor. Hatta bazen Türk bayrağı dövmesi yaptırıyorlar,” demiştir. Bununla birlikte Fransız ve Hollandalı turistlerin daha mesafeli olduğuna dikkat çekmiş, bu kültürlerde resmiyetin öne çıktığını ve Fransızların genellikle kendi dillerinde konuşmayı tercih ettiklerini vurgulamıştır.
‘TURİZMDE GENÇ NESİL GİDEREK AZALIYOR’
Uzun yıllar turizm sektöründe deneyim kazanan Cuma Turhan, mesleğini hayatı boyunca sürdürmek istediğini belirtirken, genç neslin turizm alanındaki ilgisinin her geçen gün azaldığına dikkat çekmiştir. Çırak yetiştirmekte zorluklar yaşandığını ve gençlerin satış alanında çalışmaya istekli olmadığını kaydetmiştir. “Turizmde bir gelecek var ama arkamızdan gelen yok. Biz artık eski futbolcularız, yedeğimiz yok,” diye eklemiştir.
‘ÖĞRENMEYE DEVAM EDİYORUM’
Cuma Turhan, boş zamanlarını genel kültür araştırmaları yaparak değerlendirmeyi tercih ettiğini belirtmiştir. Film izlemek yerine belgesellere ve tarihi konulara yöneldiğini ifade etmiş, internet üzerinden dünya mutfakları ve kültürel alışkanlıklarla ilgili bilgileri keşfetmeye devam ettiğini söylemiştir. “Çin’in sokak yemeklerinden Urfa’nın geleneksel lezzetlerine kadar pek çok mutfağa ilgim var. Öğrenmeye devam ediyorum,” diye eklemiştir. İş arkadaşları, Cuma Turhan’ın dil öğrenme konusundaki merakının büyüklüğünü ve her dilde destek istediğini aktarmıştır.