Erzurum Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) tarafından organize edilen çalıştayda, katılımcılar Doğu Cephesi’nin tarihsel mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma amacıyla tabyalarda incelemelerde bulundu. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir’in yanı sıra, Milli Savunma Bakanı Danışmanı emekli Tuğgeneral Necdet Tuna ve Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Park Müdürü Ömer Aygül gibi önemli isimler de Aziziye, Mecidiye ve Karskapı Şehitlikleri ile 1884-1896 yıllarında inşa edilen Şahap Paşa Tabyası’nı ziyaret etti ve buradaki tarihi yapılar hakkında bilgi aldı.
RESTORASYON SÜRECİYLE İŞLEV HALE GETİRİLMELİ
İsmail Kaşdemir, tabya gezisinin ardından yaptığı açıklamada, Çanakkale’deki deneyimlerini aktardığını vurguladı. “Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı olarak buradaki iradenin hizmetindeyiz. Birikimlerimizi buraya aktararak, burada da benzer bir alan yaratmayı amaçlıyoruz. Milyonlarca vatandaşımız, atalarının kahramanlıklarını daha iyi anlayabilecek. Bu tabyalar, birçok kahramanlık olayına sahne oldu. Bu nedenle, bu mekanların korunması oldukça önemli. İlk olarak buraların tescillenmesi ve gerekli idari, hukuki süreçlerin tamamlanması gerekiyor. İlerleyen dönemlerde ise restorasyon süreci ile burayı işlevsel hale getirmek şart. Çünkü sadece restore etmek yeterli değil; canlı bir mekan haline getiremezseniz, sürekliliği sağlamak mümkün olmaz. Ayrıca şehir halkının bu sürece dahil olması gerekiyor. Erzurum, sivil toplum kuruluşları ve siyasi yapısı açısından güçlü bir şehir” dedi.
Kaşdemir, dünyanın en iyi korunmuş savaş alanlarından biri olma hedeflerini vurgulayarak, “Bölge halkı ve devletimiz bu değerlere sahip çıkıyor. Bu kahramanlıklara uygun bir duruma geliyor. O insanların anılarına saygı göstermemiz gerektiğinin bilincindeyiz. Eğer halk ve siyasi irade bu süreci sahiplenirse, Erzurum’da bir Çanakkale oluşturmak ve herkesin hayranlıkla bakacağı kahramanlıklarla dolu bir alanı yeniden canlandırmak mümkün” şeklinde konuştu.
ATATÜRK’ÜN DİREKTİFİNİN BU MEKANLARDA YAŞAM BULACAĞINA İNANIYORUM
Bölgeyi gezmenin ardından Milli Savunma Bakanı Danışmanı emekli Tuğgeneral Necdet Tuna, çalıştaydan umutlu olduğunu belirtti. Tuna, yürütülecek çalışmaların başarılı olacağına inandığını ifade ederek, “Yakın zamanda buraların Atatürk’ün ifadesi ile ‘Çocuklarımıza ve gençlerimize görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, ilk önce ve her şeyden önce öğretilmesi lazım gelen husus Türkiye’nin bağımsızlığına, milli benliğine ve geleneklerine düşman olan unsurlarla savaşmak gereğidir’ şeklindeki direktifinin bu mekanlarda hayata geçeceğine inanıyorum” dedi.
YAŞANMIŞ TARİHİ YERİNDE ANLATMA GEREKİYOR
ETÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naim Ürkmez, Çanakkale Tarihi Alan Başkanı, Doğa Koruma ve Milli Parkları Genel Müdürlüğü ile iş birliği yaparak uzman akademisyenlerin deneyimlerinden faydalandıklarını belirtti. Tabyaların gelecek nesillere aktarılması hususunda fikir alışverişinde bulunduklarını ifade eden Prof. Dr. Ürkmez, “Bu mekanların sadece ayakta durması yeterli değil. Bunların canlı mekanlar olması gerektiğini anladık. Öğrencilerimizi ve halkımızı bu yerlerle buluşturmak, tarihi olayları yerinde anlatmanın gerekliliğini hissettik. Bu, bir başlangıçtı ve eksiklerimizi gözlemledik” diye konuştu.
1800’LERDEN KALAN BU TABYALARI YÜZYILLARCA YAŞATABİLİRİZ
Tabyalarda somut adımlar atılması amacıyla çalışmaların başlatıldığını ifade eden ETÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu, projeye dair şu bilgileri verdi: “23 tabyamız ve diğer şehitlikler ile askeri unsurların bir bütün olarak değerlendirilmesi ve Doğu Cephesi’ne yayılma düşüncesiyle yeni projeler geliştirmeyi hedefliyoruz. Valilik, Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Üniversite ile projeyi hayata geçirmeye başladık. Tıpkı Çanakkale’de Anadolu’dan gelen şehitler gibi burada da birçok şehidimiz var. Amacımız, aziz vatanı bizlere emanet edenlerin hatıralarını yaşatmak ve bu manevi sorumluluğumuzu yerine getirmektir. Mekanların korunması ve gelecek nesillere aktarılması için sürdürülebilirlik esastır. Buraya gelen uzmanlar, deneyimlerini bizimle paylaştı. Bu tecrübeler doğrultusunda çalışmalarımızı genişletme kararı aldık. Eğer doğru bir şekilde aktarabilir ve halkımız bu süreçte bize destek olursa, 1800’lerden kalan bu tabyaları yüzyıllar boyunca yaşatabiliriz. Aksi takdirde, ihmal ve sorumsuzluk bu tabyaların yok olmasına yol açabilir” şeklinde konuştu. (DHA)