ABD Başkanı Donald Trump’ın yarın başlayacak ve üç gün sürecek Körfez ülkeleri ziyareti, Amerikan ekonomisine yeni yatırımlar kazandırma amacını taşıyor. Bu bağlamda Trump, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni ziyaret edecek.
Trump’ın ilk durağı yarın Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad olacak. Burada, ülkenin fiili lideri olan Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile bir araya gelmesi bekleniyor. Çarşamba günü Riyad’daki Körfez liderleri zirvesine katıldıktan sonra Katar’a geçerek, perşembe günü Birleşik Arap Emirlikleri’ni ziyaret edip turunu sona erdirecek.
Körfez ülkeleri, Ukrayna savaşı gibi önemli küresel krizlerin diplomatik çözümünde hayati bir rol üstleniyor. Özellikle Suudi Arabistan, ABD’nin Ukrayna ve Rusya ile gerçekleştirdiği görüşmelere ev sahipliği yaptı.
Suudi Arabistan’ın 200 adet F-15EX alımı gündemde
Trump’ın Orta Doğu ziyaretinin, modern dönemdeki en büyük silahlanma yarışlarından birinin kapısını aralayacağı öngörülüyor. Suudi Arabistan ile yapılması planlanan büyük ölçekli askeri ikmal anlaşması, müzakerelerin odak noktası olması bekleniyor. Bu anlaşma kapsamında Suudi Arabistan çeşitli füze sistemleri, Hercules nakliye uçakları ve savaş helikopterleri satın almayı hedefliyor.
Bu anlaşmanın en dikkat çekici unsuru, F-15EX savaş uçakları olacak. Suudi Arabistan’ın mevcut F-15 filosu, iki farklı modelden oluşuyor; yıllar önce alınan 84 adet F-15SA ve daha eski olan birçok F-15SR modeli bu filosu oluşturuyor. Geçtiğimiz yıl, Suudi Arabistan 54 adet F-15EX almayı planladığını duyurmuştu. Ayrıca, sekiz filoya kadar daha uçak alımı için opsiyonların bulunduğu belirtiliyor. Anlaşmanın hayata geçmesi durumunda, ülkenin elinde toplamda yaklaşık 200 adet F-15EX savaş uçağı bulunması bekleniyor.
Trump ile Netanyahu arasındaki anlaşmazlıklar büyüyor
Trump’ın İsrail’in Orta Doğu ziyaretinden muaf tutulması, Batı medyasında dikkat çekti. ABD basınında yer alan haberlerde, Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında nisan ayından bu yana artan bir gerginlik olduğu ifade ediliyor. Trump’ın, Husiler, İran ve Gazze konularında Netanyahu’nun önerdiği “İran’ın nükleer kapasitesini yok etmek için ortak askeri operasyon” çağrısını geri çevirmesi bu gerilimi tetikleyen faktörler arasında yer alıyor. Bu durum, ABD’nin Husilere yönelik hava saldırılarını durdurma çabalarıyla da derinleşiyor.
ABD, “Fars Körfezi” adını “Arap Körfezi” olarak değiştirebilir
Trump’ın ziyareti, İran ile yeniden başlayan nükleer müzakerelerin hemen öncesine denk geliyor. Daha önce, İran’ın nükleer programına ilişkin diplomasi başarısız olursa askeri müdahale tehdidinde bulunmuştu.
ABD’nin haber bültenlerinde, Trump’ın Suudi Arabistan’da gerçekleştireceği ziyaret sırasında “Fars Körfezi” terimi yerine “Arap Körfezi” veya “Arabistan Körfezi” ifadelerini kullanmayı düşündüğü bildiriliyor.
Roma’dan sonra ilk ziyaret Suudi Arabistan’a
Trump, ikinci başkanlık döneminde yurt dışındaki ilk ziyaretini Riyad’a gerçekleştirmeyi planlıyordu. Ancak nisan ayı sonunda Papa Francis’in vefatı nedeniyle etkinlikleri değiştirilerek Roma’ya gitmek durumunda kaldı. Ziyaretin Suudi Arabistan ile başlaması, bölgenin ekonomik önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
2017’deki ilk başkanlık döneminde de geleneksel olarak Kanada veya Meksika ile başlaması beklenen yurt dışı ziyaretlerinden farklı olarak Suudi Arabistan’dan başlamıştı.
Yatırım forumu ve ABD’li devlerin katılımı
Trump’ın ziyareti esnasında, Wall Street ve Silikon Vadisi’nden önemli isimlerin de Riyad’da yer alacağı ifade ediliyor. Yarın düzenlenecek olan Suudi-Amerikan Yatırım Forumu’na, BlackRock, Palantir, Citigroup, IBM, Qualcomm, Alphabet ve Franklin Templeton gibi büyük şirketlerin CEO’larının katılımı bekleniyor.
Bu ziyarete paralel olarak çeşitli ekonomik anlaşmaların imzalanması öngörülüyor. Veliaht Prens Bin Salman, Suudi Arabistan’ın gelecekte ABD’ye 600 milyar dolarlık yatırım yapacağını belirtirken, Trump bu miktarın 1 trilyon dolara yükseltilmesini istiyor.
Batı basınında yer alan bilgilere göre, Suudi Arabistan’ın ABD’den toplam 100 milyar doları aşacak askeri malzeme alım anlaşması imzalaması bekleniyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan, petrol bağımlılığından kurtulmak için milyarlarca dolarlık teknoloji ve yapay zeka yatırımlarına yönelmeyi hedefliyor. BAE, küresel bir yapay zeka merkezi olmayı amaçlıyor. Görüşmelerin, Körfez ülkelerinin ABD teknoloji firmalarına daha fazla yatırım çekmesine odaklanması bekleniyor.
Geçtiğimiz hafta Trump yönetimi, Biden döneminde uygulanan yüksek teknoloji çip ihracatında kısıtlamaları kaldırma kararı aldı. Beyaz Saray’ın, bu bağlamda BAE gibi ülkelerle doğrudan müzakereleri içeren yeni düzenlemeler oluşturacağı konuşuluyor.
Ortadoğu Enstitüsü’nden Karen Young, “BAE için bu mutlak bir önceliktir. Yapay zeka kapasitelerini hızla artırmayı hedefliyorlar ve ABD teknolojisine erişim onlar için vazgeçilmez bir durum” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Vizyon 2030 yatırımları
Trump, Körfez ülkelerinden ABD’ye yatırım çekmeye çalışırken, Suudi Arabistan da ABD sermayesini “Vizyon 2030” adını verdiği kalkınma planına yönlendirmek istemektedir. Bu plan kapsamında eğlence, turizm, madencilik ve spor gibi birçok alanda büyük yatırımlar öngörülmektedir.
Suudi Arabistan’ın doğrudan yabancı yatırım alımının 2024 itibarıyla üst üste üç yıl artış göstermesi beklenirken, yılın başında başlayan petrol fiyatlarındaki düşüş, Riyad’ın mali dengelerini zorlamakta. Uzmanlar, bu durumun ülkenin kalkınma hedeflerini sürdürebilmesi için borçlanma veya harcamalarda kısıtlamalar yapma baskısını artırabileceğine dikkat çekiyor.
Katar’dan Trump’a lüks uçak hediyesi
Diğer yandan, Trump’ın çarşamba günü ziyaret edeceği Katar’dan kraliyet ailesi tarafından lüks bir Boeing uçağı hediye edileceği yönündeki iddialar gündeme geldi. Uçağın, ABD Başkanı’nın resmi uçağı olan Air Force One olarak kullanılacağı, dolayısıyla önemli etik tartışmalara neden olabileceği ifade ediliyor. İddialar doğrulandığı takdirde, bu, ABD hükümetinin yurt dışından aldığı en büyük hediye olma potansiyeline sahip.
Kaynak: ANKA