





Anadolu, tarih boyunca birçok medeniyetin merkezi olmuş, arkeolojik açıdan insanlık tarihine ışık tutan bir bölge olarak öne çıkmaktadır. Türkiye İş Bankası, ülkemizin arkeolojik miraslarının gün ışığına çıkarılması ve korunması amacıyla bilim insanlarının gerçekleştirdiği uzun vadeli kazı projelerine destek vermektedir.
Banka, Denizli’deki iki önemli antik kente yönelik kazı çalışmalarına katkıda bulunmaya başlamıştır. Laodikeia Antik Kenti’nde Prof. Dr. Celal Şimşek’in, Tripolis Antik Kenti’nde ise Prof. Dr. Bahadır Duman’ın liderliğinde gerçekleştirilecek bilimsel kazı ve araştırmalara 5 yıl boyunca destek sağlayacaktır.
SÖZEN: ÜLKEMİZİN ZENGİNLİĞİNİ HER SEFERİNDE YENİDEN GÖRÜYORUZ
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, arkeolojik çalışmaların önemine dikkat çekerek, geçmiş uygarlıkların izlerinin sürülmesinin kültürel zenginliğimize büyük katkı sağladığını ifade etti. Bu tür projelerin emek ve çaba gerektirdiğini vurgulayan Sözen, arkeolojiyi kurumsal sosyal sorumluluk projeleri arasında yer aldığını belirtti.
Şimdiye kadar Gaziantep’teki Zeugma Antik Kenti, Antalya’daki Patara Antik Kenti, İzmir’deki Teos Antik Kenti, Aydın’daki Nysa Antik Kenti, Muğla’daki Stratonikeia Antik Kenti ve Kırşehir-Kaman bölgesindeki kazılara verdikleri desteği hatırlatan Sözen, ülkemizin dünya mirasına yaptığı katkıların her seferinde önemini yeniden gördüklerini dile getirdi. Laodikeia ve Tripolis Antik Kentleri’nin tarihi anlamda büyük bir geçmişe sahip olduğunu da vurguladı.
PROF. DR. ŞİMŞEK: ÇÜRÜKSU VADİSİ’NİN PARLAYAN YILDIZI LAODİKEİA
Laodikeia Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, kazı çalışmalarının 2003 yılından beri devam ettiğini ve bu süreçte şehrin UNESCO’nun Dünya Geçici Kültür Mirası listesine alınmasını sağladıklarını belirtti. Laodikeia’nın önemli bir antik ticaret merkezi olduğunu aktaran Şimşek, özellikle tekstil ticareti, tarımsal faaliyetler ve hayvansal ürünlerle dikkat çektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Şimşek, kentteki geleneksel birikim ve köklü geçmişin arkeolojik mirasın gelecek nesillere aktarılması açısından büyük bir önem taşıdığını belirtti. Laodikeia’nın Türkiye’nin en çok ziyaret edilen ören yerlerinden biri olmasını ve Türkiye İş Bankası’nın 5 yıllık sponsorluk desteğinden memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
PROF. DR. DUMAN: TRİPOLİS’TE MÖ 5500’LERDEN 1920’LERE KADAR TARİHİN FARKLI SAHNELERİNE AİT YERLEŞİM İZLERİ GÖRÜYORUZ
Tripolis Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Bahadır Duman, 2012 yılından bu yana devam eden kazıların Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Pamukkale Üniversitesi iş birliği ile yürütüldüğünü aktardı. Tripolis’in yamaç kenti olmasi sebebiyle erozyon sonucunda oluşan katmanların altında pek çok yapının bulunduğunu vurgulayan Duman, M.Ö. 5500’lerden itibaren yerleşim izlerine rastladıklarını belirtti.
Kentte zeytin yetiştiriciliğinin de önemli bir yer tutmakta olduğunu ifade eden Duman, Roma döneminde bu alanda gelişmiş bir ticaret yapıldığını vurgulayarak, Türkiye İş Bankası’nın kazılara sağladığı desteğin önemini de dile getirdi.
LAODİKEİA ANTİK KENTİ
Laodikeia, antik dönemlerde ticaret, kültür ve din açısından büyük öneme sahip bir kenttir. M.Ö. 3. yüzyılda Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından eşi Laodike adına kurulan bu antik kent, Lykos Nehri’nin beslediği verimli bir ovada yer almakta ve yapılan kazılar, yerleşimin M.Ö. 5500’lerden başlayarak kesintisiz sürdüğünü göstermektedir.
Laodikeia, yün ve tekstil üretimi ile ünlüydü ve önemli bir ticaret yolu üzerinde yer alıyordu. Ayrıca, İncil’de adı geçen yedi kiliseden birine de ev sahipliği yapmaktadır. 2013 yılı itibarıyla UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yerini almıştır.
Kentte öne çıkan yapılar arasında Batı Tiyatrosu, Stadyum, Güney Hamamı-Gymnasium Kompleksi, Suriye Caddesi ve daha birçok anıtsal yapının bulunduğunu belirtmek gerekir.
TRİPOLİS ANTİK KENTİ
Denizli’nin Buldan ilçesinde yer alan Tripolis Antik Kenti, Lydia, Phrygia ve Karia bölgelerinin kesişim noktasında bulunmakta olan önemli bir ticaret yerleşimidir. Yaklaşık 2 kilometrekarelik bir alanı kaplayan kent, stratejik konumu sayesinde birçok ticaret yolunun kesişim noktasındadır.
Kentin ismi, Helenistik Dönem’de çeşitli kaynaklarda geçmektedir. Antik kentin yüzeyindeki kalıntılar, Roma ve Bizans dönemlerine ait yerleşim izlerini yansıtmaktadır. Tripolis’te bugüne kadar Agora, konut alanları, Tiyatro ve Nekropol gibi önemli alanlarda kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir.