Urartular dışında Abbasiler, Huriler, Asurlular, Selçuklular, Bizans ve Osmanlı dönemlerine de tanıklık eden Harput Kalesi’nde, geçen yıl yapılan 3 yıllık kazı çalışmaları sonucunda önemli bulgular elde edildi. Bu alanda gerçekleştirilen keşifler, demir atölyeleri, maden eritme ocakları ve depo alanlarının varlığını ortaya koydu. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Elazığ Valiliği ve Fırat Üniversitesi iş birliğiyle sürdürülen kazı çalışmaları çerçevesinde, demir eser üretim alanının bir kısmı restore edilerek turizme kazandırıldı. Şimdi ise geriye kalan 400 metrekarelik alanda kazı çalışmaları tekrardan başlamıştır.
‘YENİ ATÖLYELER VE MALZEMELER LE BİRLİKTE YENİ BULUNTULAR PEŞİNDEYİZ’
Harput Kalesi kazılarına dair önceki çalışmalarda birçok metal ve sanayi malzemesinin ortaya çıktığını belirten Harput İç Kale Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç, “2025 yılı için yeniliklerle kazı çalışmalarına başladık. Ön hazırlıkları tamamladık ve kazıya geçtik. Harput, şu anda UNESCO geçici listesinde yer alıyor ve asıl liste için çalışmalar özenle yürütülüyor. Bu yıl gerçekleştirilecek kazılar, 1000 yıllık sanayi sitesi olarak bilinen alanda yoğunlaşacak. Şu an 400 metrekarelik alanda aktif kazı çalışmaları sürüyor. Amacımız, bu bölgenin tamamını bitirerek projeyi hayata geçirmek ve endüstri mirası olarak turizme sunmaktır. Ziyarete açtığımız alanın yanı sıra yeni atölyeler ve malzemeler ile yeni buluntular elde etmeyi umuyoruz. Aslanlı Burç ile Belek Burcu arasındaki bölge, kalenin kenarında yer almakta ve büyük önem taşıyor. Daha önce burada çok sayıda kasa dolusu külçe demir, yarı mamul ürünler ve eritilmiş maden kalıplarının bulunduğu keşfedilmişti. Eritme potaları ve tandırların bulunması da oldukça dikkate değer. Bu durum, hem mekan hem de buluntular açısından ziyaretçiler için ilgi çekici bir alan yaratmaktadır” dedi.
‘HARPUT, SADECE BİR KALE DEĞİL, KÜLTÜREL BİR MERKEZDİR’
Alanın gelecek yıl tamamlanarak ziyarete açılması hedefleniyor. Prof. Dr. Aytaç, “Eğer gerekli kaynak sağlanırsa, Kültür ve Turizm Bakanlığı bu sanayi sitesini geleceğe miras projesi olarak desteklemeye hazır. 2026 yılının Eylül-Ekim aylarında restorasyon çalışmaları tamamlanır ve alan ziyarete açılır umudundayız. Bu süreç bütçeye bağlı olarak değişebilir. Harput Kalesi, sadece bir kale değil, aynı zamanda ‘Harput kültürü’ kavramının da merkezidir. Harput’un tamamı UNESCO Geçici Kültür Mirası Listesi’nde yer almakta. Bu nedenle, sözlü edebiyat, efsaneler ve kültürel varlıklarla ilgili çalışmalar yaparak bu zengin mirası turizme kazandırma çabamız devam ediyor” ifadelerini kullandı.