Birleşmiş Milletler’in 2024 yılı itibarıyla belirlediği 6 Temmuz tarihi, ‘Dünya Kırsal Kalkınma Günü’ olarak kutlanacak. TKDK Başkanı Ahmet Antalyalı, bu özel gün hakkında DHA’ya yaptığı açıklamada, “6 Temmuz’un ‘Dünya Kırsal Kalkınma Günü’ olarak ilan edilmesi büyük bir önem taşıyor. Bu gün, tarımın daha ötesinde kırsal kültürel değerleri, emekleri ve üretim potansiyelini ön plana çıkaran küresel bir farkındalık yaratma çabasıdır. TKDK olarak bu alanda pek çok başarıya imza attık ve anlatacak birçok hikayemiz var. 2011 yılından bu yana, IPARD Programı’nın uygulayıcı kurumu olarak Türkiye’nin 81 ilinde faaliyet gösteren en büyük kırsal kalkınma destek mekanizmalarından biriyiz. IPARD 1 ve IPARD 2 kapsamında girişimcilere sağladığımız hibe destekleri sayesinde on binlerce yatırım projesini hayata geçirdik” ifadelerini kullandı.
Antalyalı, IPARD programları aracılığıyla 105 bin kişiye istihdam sağladıklarını belirtti. “IPARD 1 Programı’nı yüzde 99,4, IPARD 2 Programı’nı ise yüzde 99,7 fon kullanım oranıyla tamamladık. Yaklaşık 2 milyar avro hibe sağladık ve 4 milyar avronun üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Burada sadece ekonomik çıktılar elde etmekle kalmadık, aynı zamanda kadınlara ve gençlere pozitif ayrımcılık yaparak bu grupları üretim süreçlerine dahil etmek için teşvik ettik. Çevresel sürdürülebilirliği öncelikli hedef olarak belirledik. Bu desteklerle özellikle kırsaldan şehir merkezlerine göçü engellemeye çalışıyoruz. Modern süt işletmelerinden, soğuk hava depolarına, hayvancılıktan yenilenebilir enerjiye kadar birçok alanda destek verdik. Sonuç olarak, 25 binden fazla tesisi ülkemize kazandırdık” dedi.
IPARD kapsamındaki projelere devam ettiklerinin altını çizen Antalyalı, “IPARD 3 Programı’nı geçen yıl uygulamaya aldık. Biz sadece hibe veren bir kurum değiliz; aynı zamanda ülkemizdeki standartları bir üst seviyeye taşımaya çalışıyoruz. Gıda güvenliği ve güvenilirliği açısından kritik öneme sahip faaliyetlerde bulunuyoruz. Avrupa Birliği’nin şeffaflık ve yüksek hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda hareket ediyoruz. Verdiğimiz kamu kaynaklarını etkin bir şekilde denetliyoruz ve 5 yıl boyunca bu kaynakların amacına uygun kullanılmasını sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
Antalyalı, IPARD projeleri sayesinde Türkiye’ye kazandırılan tesislerle ilgili şu bilgileri verdi: “Yaklaşık 13 bin 500 bitkisel üretim projesine destek verdik. Ayrıca 3 bine yakın arıcılık projesi ve 1650 süt ve süt ürünleri üretim tesisi oluşturduk. 1350 besi ve 1250 yenilenebilir enerji tesisi de faaliyete geçti. Kırsal turizm alanında ise 1114 tesis kurduk. Bunun yanında 797 meyve ve sebze işleme soğuk hava deposu desteklendi. 352 süt toplama merkezi kurarak, binden fazla kanatlı tesisi destekledik. 216 kırmızı et ve 72 kanatlı eti işleme tesisi kuruluşunu gerçekleştirdik. Türkiye genelinde 170’e yakın makine parkı kurarak, 100’e yakın yerel eylem grubunu işletmelerimizin hizmetine sunduk” dedi.
81 ilde hayata geçirmeyi planladıkları yerel eylem gruplarına dair ümitli olduğunu belirten Antalyalı, “Bu ay ilandayız ve bu cuma gününe kadar sürecek. 81 ilimizde yeni yerel eylem grupları oluşturmayı hedefliyoruz. 50 milyon avroluk bir çağrıya çıktık. Burada, tabandan tavana bir kırsal kalkınma hareketi gerçekleştireceğiz. Yerel ihtiyaçlar belirlenerek, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarımız tarafından stratejik bir destekleme yapmış olacağız. Tüm Türkiye’de bu yerel eylem gruplarının faaliyete geçmesi için çalışıyoruz” dedi.
Antalyalı, IPARD projeleri aracılığıyla kadın ve gençlere yönelik pozitif ayrımcılık uygulandığını ifade ederek, “Kadın yatırımcılara ve gençlere ayrıca hibe desteği sunuyoruz. Bu gruplara ilave puanlar vererek projelerde onları ön plana çıkarıyoruz. Bugüne kadar 6 bin 500 kadın yatırımcımız oldu ve projelerimizin yüzde 30’u kadınlar tarafından oluşturuldu. Ayrıca yaklaşık 13 bin 500 genç kardeşimiz projelerle destek aldı. Gençlerin projeleri ise toplam projelerin yüzde 67’sini oluşturmaktadır. Kadınlar ve gençler, kırsalın temeli ve hayat kaynağıdır. Onların varlığı olmadan kırsalda yaşamın sürdürülebilirliği mümkün değildir” şeklinde ekledi.
Antalyalı ayrıca, şimdiye kadar 624 atmosfer basınçlı soğuk hava deposunun hizmete girdiğini kaydetti. “Bu soğuk hava depoları, üreticilerimizin gelirlerini artırmakta ve ürünlerin raf ömrünü 12 aya kadar uzatma imkânı tanımaktadır. Mevsimsellikten arındırarak, çiftçilerin ürünlerini pazarlama kanalı bulmalarına yardımcı oluyoruz. Hasat sonrası kayıpların engellenmesi, gıda enflasyonu ile mücadelede büyük önem taşıyor. Bu yatırımlar, 30 civarında hasat kaybını engelleyerek son kullanıcılara ulaşmakta kritik bir rol oynuyor. Atmosfer basınçlı soğuk hava depoları, ülkemizdeki üretim ağını güçlendirmekte ve çiftçilerin gelirlerini artırmaktadır. Bu teknoloji, ilk olarak desteklerimizle tanıtıldı ve başarılı bir şekilde uygulanmaya başlandı” ifadelerini kullandı.