Mesleğe güneyde başladım.
O yıllarda hepimiz kendimizi bir otelciden çok, turizm elçisi gibi görüyorduk.
O günlere dair hatırladıklarım, Türk milletinin doğasındaki misafirperverliğin, ne denli güçlü bir his ve asaletinin yansıması olduğuna dairdir.
Türk gecelerini hatırlarım.
Şimdiki gibi otelleri salı pazarına çevirmekten çok daha farklı ve özel tanıtım geceleriydi.
Türk kültürüne ait izler taşıyan güzellikleri misafirlerimize sunardık.
Akşam yemeği büfeleri, muhteşem çorbalar, geleneksel tencere yemeklerimiz, dönerlerimiz, baklavalarımız vs ile adeta bakarken bile insanların ağızlarını sulandırırlardı.
Sonra akşam animasyon programında çok güzel gösteriler tertip edilir, otellerimizin misafirlerine o tatilde akıllarında kalacak izler bırakılırdı.
Ve mutlaka o program Türk bayrağının açılması ve Atatürk posterleriyle son bulurdu.
Bir de milli bayramlarda mutlaka otellerimizde bir Atatürk köşesi açılır ve o bayramın sebebini ifade eden kısa bir not ile Atamızın resmi, bayrağımız ve çiçeklerle lobinin en güzel köşesinde sergilenirdi.
Resepsiyona, misafirlerimize sunmak üzere, o güne özel, şekerler çikolatalar konur, misafirlere ikram edilir ve her resepsiyon memurumuzda bu ikramın sebebini kısaca konuklarımıza anlatırlardı.
Güney otellerimiz maalesef artık kış döneminde turist kalmadığı için kapılarını yaz bitiminde kapatmak zorunda kalıyorlar.
Ancak yine de biliyorum ki birçoğu 23 Nisan, 19 Mayıs ve 30 Ağustos’ta bu geleneği devam ettiriyorlar.
Ama maalesef, başta İstanbul olmak üzere, şehir otellerimizde bu gelenek kaybolmak üzere.
Biz turizmciler olarak sadece bütçelerimizden sorumlu yöneticiler değiliz.
Bilakis otellerimizde her birimiz, Büyük Türk Milletinin elçileriyiz.
Bu millete karşı olan sorumluluklarımız bizim asli mesuliyetlerimiz arasındadır.
Herkesten ricam lütfen bu geleneği otellerinizde devam ettirmenizdir.
Herkes bilsin ki, bu millet istiklalini referandumla, ya da masa başında birilerinin himayesinde değil, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Antep’te, Urfa’da, İzmir’de, Aydın’da, Afyon’da kanıyla, canıyla, şerefi ve izzetinefsiyle kazanmıştır.
Bu millet tüm bu kazançlarını ölümsüz lideri Atatürk’ün en büyük eserim dediği Cumhuriyet’le taçlandırmış ve onu bilakis kimsesizlerin kimsesi ilan etmiştir.
Bu vesileyle hepinizin Cumhuriyet Bayramını coşkuyla kutluyorum.