Dolulukların arttığı konusundaki seslerin yükselmeye başladığı bu günlerde, herkeste bir bahar iyimserliği, oldukça mutluluk verici. 2016’da dip yapmış turizmin 2017’nin iyimserliği ve yılın ilk yarısına yaklaştığımız bu dönemdeki olumlu yansımaları, herkesi tatmin eder umarım.
Bu süreçte herkesin dikkat etmesi gereken çok önemli adımlar var. Ürün yelpazemizin çeşitlendirilmesinin ne kadar önemli olduğu en net bu aşamada görülecektir. Bu da gelir yönetiminin ne kadar önemli bir konu başlığı olduğunu tekrar bize göstermektedir.
Oteller temel olarak geçici konaklama yapılan işletmelerdir. Gelirler bazında odaların yanında diğer gelir kalemlerinin de geliştirilmesi gerekmektedir. Zira günümüzde modern otelcilik, yatacak yer bulamayan insanlara bir oda vermekten ziyade; birçok rakibin oda verebildiği çetin piyasa koşullarında, konforlu bir konaklamayı sağlayacak çeşitli olanakları sunan otelleri öne çıkaran bir seviyeye ulaşmıştır.
Fiyata dayalı kalite algısı da artık sadece en üst segment otellerde geçerliliğini korumaktadır; o da sektörün küresel bazda kabul görmüş, standartlarıyla herkesin malumu olan zincir otellerinin franchise dışında kalan, en üst kategorileriyle sınırlıdır. Oysaki kaliteyi, son kullanıcıya yansıtan en net gösterge olarak, artık müşteri yorumları belirleyici olmaktadır. Bunun yanı sıra online pazarlama ve satış ağlarının çeşitlenmesi, dijital olanakların müşteriye kıyaslama olanağı verdiği, satış platformlarının da eklenmesiyle, karar süreçlerindeki kriterler ciddi anlamda değişmiştir.
Yani satın alma algısı, artık otelin satışa sunduğu bir odasından, menüdeki portakal suyuna, otoparktaki yıkama servisinden, hamamdaki kese hizmetine kadar misafir yorumlarının belirleyiciliği ile oluşmaktadır. Fiyatların belirleyiciliği ortadan kalkmıştır; çünkü herkesin fiyatı bilinmekte ve rekabetten dolayı aynı alt çizgide sıkışmaktadır.
Arkadaşlar, rekabeti fiyata indirgeyerek ucuzlaştırdığınız şey, herkesin kalite ve standardına emin olduğu ürünler değildir. Hizmet sektöründeki birçok şeyin içinde insan vardır ve fakat insanın olduğu her yerde de güler yüzle kabul gören, mutsuzlukla reddedilen bir hizmet anlayışı kaçınılmazdır.
Fiyatlarınızı arttırmak mı istiyorsunuz?
Gülmesini bilmiyorsanız dükkan açmayın derim.
“Herkesin 1 Mayıs işçi bayramını kutlar, nice 19 Mayıs bayramlarına ulaşmamızı dilerim..”