İstanbul Sirkeci, Tarihi Hoca Paşa Lokantaları Sokak’ta
Hemen hemen her yerde işletmeler el değiştirirken ya da kapatırken, o tanıdık bildik iki kelam ettiğimiz yüzler kaybolurken nasıl oluyor da turistik değeri olan Tarihi Hoca Paşa Lokantaları Sokak’ta yıllardır kimse değişmiyor?
Dünya ülkelerini sarsan Pandemi hastalığı sonrasında ortaya çıkan ekonomik kriz ile ne yazık ki hayatlarını idame ettirmeye çalışan birçok işçi ve işletmeci maddi manevi olarak etkilendiler. Dünyanın gerdanlığı, Türkiye’nin metropol ve de en çok insanın yaşadığı şehri olan İstanbul’da da birçok semtte yıllardır aynı caddelerde olan büyük veya küçük işletmeler kapanırken bir kısmı da ekonomisi el vermediğinden devrediyor, el değiştiriyor ve işletmeciler, çalışanlar ne yazık ki değişiyorlar. Gittiğinizde o tanıdık yüzleri ya da bildiğiniz işletmeleri bir daha göremiyorsunuz.
13 yıl önce iş yerim Karaköy Bankalar caddesindeyken öğlen yemek saatlerinde haftada 3-4 kez Sirkeci’de gittiğimiz lokantaları ile meşhur Tarihi Hoca Paşa Lokantaları adında bir sokak vardı. Özellikle cağ kebabı ve döneri ile tadına doyamadığımız yıllardır unutmadığım bir lezzettir ki o sokak halen aynı lezzeti ile yaşıyor…
Sirkeci deyince aklımıza gelen ilk şeyler tarihi yarımadada eski İstanbul’un önemli bir parçası olması, turistlerin gezip görmek için geldikleri, konaklama ve alışveriş lokasyonları olması ve de ne yazık ki çok tekin güvenli bir bölge olmaması olarak geliyor değil mi?
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir sözü tam da burası için bence!
Çünkü Sirkeci’deki Turistik Tarihi Hoca Paşa Lokantaları Sokakta 60-70 yıldır, belki de daha uzun yıllardır hiç kimse değişmiyor, herkes birbirini tanıyor ve de o kadar güvenli ki!
Dünya gerek sağlıkta, gerek ekonomide, gerek doğal afetlerle hatta gelişen teknoloji ile insanlıkta dahi bu kadar alt üst olurken, hemen hemen her yer, her şey değişirken, Tarihi Hoca Paşa Lokantaları Sokakta yıllardır hiç kimsenin değişmemesi şaşırtıcı değil mi?
Peki neden bu sokak hiçbir şeyden etkilenmiyor?
Elbette içlerinde ölenler var, onlar için Allah’tan rahmet diliyoruz ama geri kalan işverenler, çalışanlar halen orada bir hayat sürüyorlar. Adını içinde bulunan 425 yıllık Hoca Paşa camiinden alan sokakta çocukluğu orada geçenler, orada büyüyen, orada meslek ya da iş yeri sahibi olanlar gerçekten bir dostluğun, hep beraber bir aile olabilmenin örneğiler. İyi günde, kötü günde hep bir arada olan, birbirine sarılan esnafları ile her şeye rağmen değişmeden o sokakta samimiyetle yaşıyorlar.
“İyi günde ve kötü günde hep bir aradayız”
Tarihi Hoca Paşa Lokantaları Sokakta büyüyen, bugün o sokağın en genç ve de otel işletmecisi olan Yunus Emre Arapoğlu ile konuştuğumuzda; “Burası benim hayatım, çocukluğumun geçtiği yerdir. Herkes ailemin üyesi gibi. Terzisi, Cağ Kebapçısı, Manavı, Dönercisi ve daha birçok esnafıyla biz kocaman bir aileyiz. İyi günde ve kötü günde hep bir aradayız. Bu yıllardır böyle geldi ve bizden sonraki nesillerle de böyle gidecektir. İnanmazsınız belki ama burada çalışan garson olsun, tezgahtar olsun kimse kolay kolay değişmez. Burada büyür, iş öğrenir ve burada iş sahibi olurlar” dediğinde, değişen dünya ve gelişen teknolojiye rağmen genç bir İş adamının dahi sokağı benimsemesi ve gelecek nesillere verdiği mesajı ile gerçekten o sokağa, hatta Sirkeci’ye olan bakış açım çok değişti. Hele ki 13 yıl önce o sokakta yemek yediğimiz yerlerin ve işletmecilerinin halen durduğunu görünce, çok etkilendim. Çünkü artık alışkanlığımız olan gittiğimiz yerlerde tanıdık işletmeci görmek çok zor. ‘İnsanlık, sahiplenme, esnaf kardeşliği bir yerlerde halen yaşıyormuş’ dedim ve mutlu oldum.
İstanbul’a gelen herkesin turistik değeri ve damak tadı harika olan Sirkeci’de bulunan Tarihi Hoca Paşa Lokantaları Sokağı ziyaret etmelerini, mutlaka bu sokakta yemek yemelerini ve de esnafları ile sohbet etmelerini öneriyorum.
O özlemini çektiğimiz çocukluğumuzdaki güvenli sokaklar, samimi esnaflar gibi insanlığın ölmediği sokaklar her zaman güvenli ve güzeldir. Varsa böyle başka sokaklar sahip çıkmalı ve paylaşmalıyız.
