Biz Gerçek Turizmciler Bunu Hak Etmiyoruz! Turizmi Zedeleyen Olaylar Sosyal Medyada Gündem Oldu
Son günlerde sosyal medyada paylaşılan ve kısa sürede geniş kitlelere ulaşan bir yabancı turistin Türkiye’deki deneyimleri, turizm sektöründe alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Yaklaşık 20 yıl aradan sonra Türkiye’ye dönen ve ülkemizi büyük bir heyecanla ziyaret eden turist, karşılaştığı olumsuzlukları içeren bir paylaşım yaptı. Bu paylaşımda, sadece 3 gün içerisinde yaşadığı dolandırıcılık vakaları ve kötü muameleler yer aldı.
Deniz Dikkaya’nın Tepkisi
Divan Otelleri ve Ziyafet Birimleri Pazarlama Direktörü ve aynı zamanda Kafa Radyo programcısı olan Deniz Dikkaya, bu paylaşımı gördüğünde büyük bir üzüntü yaşadığını ifade etti. Dikkaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Biz yüreğiyle çalışan ve mesleğine aşık gerçek turizmciler bunu hak etmiyor! Yazık ve çok ayıp.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Deniz Dikkaya’nın Turizm Sektörüne Mesajı
Deniz Dikkaya’nın yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verildi:
“Biz yüreğiyle çalışan ve mesleğine aşık gerçek turizmciler bunu haketmiyor!
Sosyal medyaya düşen “Türkiye’ye 20 yıl aradan sonra gelen yabancı kadının paylaşımı” haberini görünce ve başına gelenleri dile getirdiği cümleleri okuyunca ne kadar üzüldüğümü anlatamam… Yazık ve çok ayıp.
Turizm sektörünün tüm karar verici, denetleyici ve uygulayıcı birimlerini göreve davet ediyorum.
Önce, Bu onur kırıcı denemi yaşamış turisti bulalım, tüm kalbimizle özür dileyelim, ülkemize tekrar davet edelim, en güzel şekilde ağırlayalım ve bir kez daha yine kendi iradesiyle bizi ziyaret etmesini bekleyelim…
Yeterli mi, tabi ki hayır, bu ve bunun gibi adımızı lekeleyen sektördeki ayrık otlarını tek tek temizlemek, isimlerini ifşa ederek bir daha iş yapmamalarını sağlayacak önlemleri hayata geçirmek için tüm karar vericilerle bir araya gelip çözüm üretelim!”
Turistin Mektubu
Turistin sosyal medyada paylaştığı ve yaşadığı olumsuz deneyimleri içeren mektup ise şu şekildedir:
“Türkiye’den kalbi kırık ayrılmak ve tüm ülke dolandırıcılık üzerine kurulmuş gibi hissetmek…
Büyükannemin Türkiye’de doğup büyüdüğünü söyleyerek giriş yapacağım. (Ailesi diplomattı) Türkiye’yi sevdi, Türkçe konuştu ve neredeyse her yıl geri döndü. Beni yaklaşık 20 yıl önce Türkiye’ye götürdü. 12 yaşındaydım, gerçekten çok sevdim.
20 yıl hızlı ileri sardığımda, eşimi Türkiye’ye götürmek için çok heyecanlıydım. Şimdi tam tersini hissediyorum.
3 günde neredeyse tamamen dolandırıldığımın sadece küçük bir bölümü:
– Havaalanı onaylı taksi, 3 kat fiyatla bizi soymaya çalıştı. Şişirilmiş fiyatı ödemeyi reddettiğimde polisi aramakla tehdit etti ve kapıları kilitledi. Kilitli kapıyı açmayı ve kararlaştırılan ödemeyi koltukta bırakmayı başardım.
– Restoranlarda turist menüsü fiyatları ile karşılaştık hep. Ardından bir Türk arkadaş akşam yemeğinde bize katılınca neler olduğunu öğrendik. Bir sonraki kurbanlarını kapmaya çalışan sokak cazgırlarının sürekli bağırmalarından bahsetmiyorum bile.
– Eşim ayakkabı parlatma dolandırıcılığına yakalandı. Bu benim hatam, onu uyarmalıydım. Ayakkabı boyacısı kaçmadan önce çantasına uzanıp cüzdanını aldı ve 20€’yu (tüm parayı) kaptı. Çok saldırgancaydı.
– Büyük-büyükbabamın çalıştığı binanın fotoğrafını çekmek istedim. Eskiden bir elçilikti, ama şimdi bir sosyal kulüp. Bana öfkeyle çığlık atıldı ve halka açık bir kaldırımda olmama rağmen gitmem söylendi. Neden çekmek istediğimi açıklamaya çalıştım. Görevli sadece daha fazla bağırdı ve ona ödeme yapmadığım sürece polisleri aramakla tehdit etti. Sonunda uzaklaşıp karşısındaki otele girdim.
– Sadece eşimin annesine götürmek için biraz lokum almak istedik. Dükkan sahibi, bize söylenenin 4 katı ücret aldı. Ödemezsek polisleri aramakla tehdit etti, ödemek zorunda kaldık ve şimdi kredi kartı şirketi ile masrafa itiraz ediyorum. Biz yabancı bir ülkede tanımadığımız rastgele bir adamla tartışmaya devam edemezdik.
– Otelimiz, odamızın yarısını nakit ödememizi talep etti ve check-out’ta 5 yıldız vermemiz için bize baskı yapıldı. Oysa hem asansör hem de wifi çalışmıyordu!”
Olaya Gelen Tepkiler
Deniz Dikkaya’nın paylaşımına destek veren birçok kişi de sosyal medyada tepkilerini dile getirdi. İşte o yorumlardan bazıları:
Musa Alioğlu (Aviation Journalist, Yeni Birlik Gazetesi Yazarı, Ekohaber İstanbul Temsilcisi):
“İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü bu işe bir el atmalı. İçişleri Bakanı takip etmeli. Suçlular istenilirse yüzlerce kamera izlenerek bulunur. Çok utanç verici bir durum. Ortaçağ’ı yaşatmışız resmen. Vahşiliktir bu yapılan. Yazıklar olsun. Lanet olsun.”
Birgül Akgül (Group Marketing and Corporate Communications Manager):
“Deniz Bey, biz iyi ve adil gruplardayız ancak sokaklarımız eşkıya dolu. Biz turizmi yüceltmek için var gücümüzle çalışıp bütçelerimize destinasyon tanıtıcı kalemler eklerken onlar çabalarımızı yerle bir ediyorlar. Türkiye enflasyon fırsatçılarıyla kaynıyor, denetimler yetersiz demek isterdim ancak denetim hiç yok ki.”
Canan Güllü (President of the Federation of Women Associations of Turkey):
“Sevgili Deniz bey ben de bu ve benzeri 2 olayı aynı gün sosyal medyada gördüğümde canımın çok yandığını hissettim. Yıllarca bacasız sanayi diye yapılan yatırımlar birkaç açgözlünün elinde heder olup gidiyor. Binlerce insanın beslendiği bir sektörü yok ettiklerinin farkında olmayan ayrık otları ifşa edilmeli. Sadece bu meslekte değil her mesleğin yanlış yapanı ifşa edilmeli. İfşa olayı dışlanma suçlanma korkusuyla doğruyu yapmaya sevk eder. Bizim çalışma alanımızda hep söylediğimiz ‘cezasızlık faili cesaretlendirir’ cümlesi sizler içinde geçerli. Mücadele edelim. Bu memleket sahipsiz değil. Selamlar.”
Mete Ç. (Marketing Communications, Digital Marketing, Brand Management):
“Kadının yazdıklarında bir tane yalan ya da abartı yoktur eminim. Hatta özenli bile seçmiş kelimelerini. Kimse evinin içini bilmez ama kapının önü pislik doluysa bir tahminde bulunabilir. Özellikle İstanbul’un imajı “Istanbul is the new cool” sloganı ile kurtulamayacak kadar kötü durumda. İnsan kalitemiz turizmin geleceğini belirlemeye devam ediyor.”
Turizm Sektörüne Çağrı
Deniz Dikkaya, turizm sektöründeki tüm karar verici, denetleyici ve uygulayıcı birimlere çağrıda bulunarak, öncelikle bu onur kırıcı deneyimi yaşamış turisti bulmalarını, kendisinden özür dilemelerini ve onu ülkemize tekrar davet ederek en güzel şekilde ağırlamalarını istedi. Ayrıca, bu tür olaylara karışan ve Türkiye’nin adını lekeleyen kişilerin sektörden temizlenmesi gerektiğini vurguladı.
Bu olay, Türkiye turizmi için bir uyarı niteliğinde olup, sektördeki tüm paydaşların daha titiz ve sorumlu davranması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.