Hotel Gazetesi olarak, GlobeMeets B2B Networking Etkinliği öncesinde etkinliğin sunuculuğunu üstlenecek olan Ayça Kuru ile özel bir röportaj gerçekleştirdik. Daha önce eğitimlerinde bir araya gelme fırsatı bulduğumuz ve yazılarını yayınlamaktan her zaman büyük memnuniyet duyduğumuz Ayça Kuru, bu kez etkinlik hakkında düşüncelerini ve turizm sektörüne olan katkılarını bizlerle paylaştı. Yazı İşleri Müdürümüz Aliye Üçbaş’ın yaptığı bu röportajda, Kuru’nun kişisel gelişim alanındaki uzmanlığı ve uluslararası etkinliklerin Türkiye’nin tanıtımına sağladığı katkılar üzerine görüşlerine yer verdik. Ayça Kuru’nun bilgi ve deneyimlerini aktardığı bu keyifli söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz.
Ayça Kuru: Zarafet ve Stil Eğitimleriyle Turizme Katkı Sağlayan Bir İsim
Aliye Üçbaş: Hotel Gazetesi okuyucuları için sizi tanıyabilir miyiz?
Ayça Kuru: Elbette. Üstadım olan ağabeyim Aydın Serdar Kuru ile birlikte kurduğum, kurumsal eğitimler veren Ayça Kuru Akademi ve medya eğitimleri sunan Ayça Kuru Medya Okulu’nun sahibiyim. Aynı zamanda oyunculuk geçmişi olan bir sunucu ve kitap yazarıyım. Şu anda Beyaz TV’de her cumartesi “Yaşama Dair” adlı bir program sunuyorum ve organizasyonlarda sunuculuk yapmaya devam ediyorum.
İlk kitabım “Zerafet Değil, Zarafet” adı altında yayınlandı, ikinci kitabım ise “Konuş Benimle” adıyla çıktı. Şimdi üçüncü kitabıma hazırlık yapıyorum. Türkiye ve yurt dışında beş üniversite mezuniyetim bulunmakta; hemşirelik, sağlık kurumları işletmeciliği, sağlık yönetimi, medya ve iletişim gibi alanlarda eğitim aldım. New York’ta moda ve İskoçya’da zarafet üzerine eğitimler aldım. Şimdiki amacım psikoloji alanında yüksek lisans yaparak, yaptığı mesleklerde hem alaylı hem de okullu olabilmek için eğitime önem veren birisi olarak kendimi geliştirmeye devam etmek. Türkiye Büyük Millet Meclisi de dahil olmak üzere valilikler, belediyeler ve birçok kamu kurumuna eğitim verirken, Türk Hava Yolları, Anadolu Bankası, TÜBİTAK, MÜSİAD gibi değerli kurumlara da eğitim vermeye devam ediyorum. Aktif bir şekilde her ay ortalama beş organizasyonun sunuculuğunu yapmaktayım. Şu anki anlaşmamla birlikte tüm kitapevlerinde ve internette “Konuş Benimle” adlı kitabıma tüm okuyucular ulaşabiliyor.
Aliye Üçbaş: Ayça Hanım, zarafet, stil ve kişisel gelişim alanlarındaki başarılarınızı biliyoruz. Turizm sektöründe bu alanlar çok önemli. Bu sektöre nasıl katkıda bulunabileceğinizi paylaşır mısınız?
Ayça Kuru: Turizm sektöründe zarafet, stil ve kişisel gelişim gibi alanlara katkıda bulunmak, turistlerin deneyimlerini zenginleştirmek ve sektörde fark yaratmak için önemli fırsatlar sunar. Bu katkıları çeşitli yollarla gerçekleştirebiliriz:
- Eğitim ve Atölyeler:
- Zarafet ve Protokol Eğitimleri: Turistlere veya turizm çalışanlarına zarafet, sofra adabı ve uluslararası protokoller hakkında eğitimler vererek, kültürel etkileşimlerde daha profesyonel ve etkileyici bir duruş sergilemelerini sağlayabiliriz.
- Stil ve Moda Danışmanlığı: Turistlere seyahat sırasında nasıl şık ve rahat giyinecekleri konusunda rehberlik edebilir, özel turlar ve alışveriş deneyimleri düzenleyebiliriz.
- Kişisel Gelişim Programları: Turizm sektöründe çalışanlar için kişisel gelişim programları düzenleyerek, stres yönetimi, mindfulness ve motivasyon artırıcı seminerler ile iş performanslarını ve yaşam kalitelerini artırabiliriz.
- Kültürel Farkındalık ve Dil Eğitimi: Turistlerin seyahat ettikleri yerin kültürel özelliklerini daha iyi anlamalarını sağlamak için kısa dil kursları veya kültürel farkındalık atölyeleri sunabiliriz.
- Deneyim Tasarımı:
- Özel Tur Paketleri: Lüks turizm segmentine yönelik, zarafet ve stil üzerine odaklanan özel tur paketleri oluşturabiliriz. Örneğin, tarihi yerlerde özel rehber eşliğinde VIP turlar, zarif restoranlarda gurme yemek deneyimleri veya moda haftalarına katılım gibi etkinlikler düzenleyebiliriz.
- Spa ve Wellness Tesisleri: Zarafet ve kişisel bakımın ön planda olduğu spa ve wellness merkezleri açabilir, buralarda kişisel gelişim ve stil danışmanlığı hizmetleri sunabiliriz.
- Dijital İçerik ve Medya:
- Bloglar ve Vloglar: Turistlere yönelik zarafet ve stil rehberleri, seyahat sırasında şık kalma ipuçları veya kişisel gelişim önerileri içeren bloglar veya vloglar oluşturabiliriz.
- Sosyal Medya ve Influencer İşbirlikleri: Sosyal medyada zarafet, stil ve kişisel gelişim üzerine içerikler paylaşarak geniş bir kitleye ulaşabilir ve bu alanlarda bilinirliğimizi artırabiliriz.
Bu alanlarda yapacağımız katkılar, turizm deneyimlerini daha zengin ve tatmin edici hale getirirken, sektörde de güçlü bir iz bırakmamıza olanak sağlar.
Aliye Üçbaş: Ayça Hanım, sizinle daha önce eğitimlerinizde bir araya gelmiştik ve Hotel Gazetesi’nde yazılarınızı yayınlamaktan her zaman büyük memnuniyet duyduk. Sizi ayrıca değerli bir arkadaşım olarak da görmekten mutluluk duyuyorum. Şimdi, başarılı bir organizasyon olan ve yine bir diğer arkadaşımız Hüseyin Kurt‘un düzenlediği uluslararası Globe Meets Network etkinliğinde sunucu olarak görev alacaksınız. Bu tür etkinliklerin turizm sektörüne ve ülkemizin tanıtımına nasıl katkılar sağladığını düşünüyorsunuz?
Ayça Kuru: Uluslararası Globe Meets Network gibi etkinlikler, turizm sektörüne ve ülkemizin tanıtımına önemli katkılar sağlar. Bu tür etkinliklerin sunduğu fırsatlar şunlardır:
- Küresel Ağlar ve İşbirlikleri: Bu etkinlikler, dünyanın dört bir yanından turizm profesyonellerini bir araya getirerek, sektör temsilcileri arasında güçlü ağlar kurulmasını sağlar. Yeni işbirlikleri ve ortaklıklar, ülkemizin turizm potansiyelinin uluslararası arenada tanıtılmasına yardımcı olur.
- Ülke İmajının Güçlendirilmesi: Etkinlik sırasında ülkemizin kültürel zenginlikleri, tarihi mirası ve doğal güzellikleri vurgulanarak, uluslararası katılımcılara Türkiye’nin turistik çekiciliği tanıtılır. Bu, ülke imajını olumlu yönde etkiler ve turist sayısında artışa katkıda bulunur.
- Yenilikçi Fikirlerin Paylaşılması: Globe Meets Network gibi platformlar, turizm sektöründe yenilikçi fikirlerin, trendlerin ve en iyi uygulamaların paylaşılmasına olanak tanır. Bu, sektörün gelişimini ve rekabet gücünü artırır.
- Kültürel Diplomasi: Bu tür etkinlikler, kültürel diplomasi açısından da önemlidir. Ülkemizi ziyaret eden yabancı misafirler, Türk misafirperverliğini deneyimleyerek, ülkelerine olumlu izlenimlerle dönerler. Bu da uzun vadede ülkemizin turizm açısından cazibesini artırır.
- Ekonomik Katkılar: Etkinlikler, konaklama, yeme-içme, ulaşım ve diğer turizm hizmetleri aracılığıyla yerel ekonomiye doğrudan katkı sağlar. Ayrıca, turizm gelirlerini artıracak yeni iş fırsatları yaratılabilir.
- Turizm Sektöründe Bilinirlik: Bu tür uluslararası etkinliklerde yer almak, Türkiye’nin turizm sektörü içinde daha geniş bir bilinirlik kazanmasını sağlar. Bu da, uluslararası pazarlarda daha güçlü bir yer edinmesine katkıda bulunur.
Bu etkinlikte sunucu olarak görev almak, bu katkılara doğrudan tanıklık etme ve katkıda bulunma fırsatı sunacak. Hem ülkemizin tanıtımına destek olacağız hem de turizm sektörünün küresel çapta büyümesine yardımcı olacağım.
Aliye Üçbaş: Turizm sektöründe çalışanlar için beden dili, kişisel imaj yönetimi ve protokol kurallarının önemi büyük. Bu konularda verdiğiniz eğitimlerin sektörde nasıl bir fark yarattığını gözlemliyorsunuz?
Ayça Kuru: Turizm sektöründe çalışanlara yönelik beden dili, kişisel imaj yönetimi ve protokol kuralları konularında verilen eğitimler, sektörde derin ve kalıcı bir etki yaratır. Bu eğitimler, çalışanların hem profesyonel duruşlarını güçlendirmelerini hem de hizmet verdikleri misafirlerle daha etkili ve olumlu ilişkiler kurmalarını sağlar. Beden dili eğitimi, çalışanların sözel olmayan iletişim becerilerini geliştirerek, misafirlerle daha güven verici ve samimi bir etkileşim kurmalarını destekler. Kişisel imaj yönetimi, çalışanların dış görünüşleri ve kendilerini sunuş biçimleriyle profesyonelliklerini yansıtmalarına olanak tanır; bu da ilk izlenimlerin önem kazandığı turizm sektöründe önemli bir avantaj sağlar. Protokol kuralları ise uluslararası misafirlerle etkileşimde bulunan çalışanların kültürel farklılıklara duyarlılık göstererek, her ortamda doğru davranış sergilemelerini ve olası yanlış anlaşılmaların önüne geçmelerini sağlar.
Tüm bu eğitimlerin bir araya gelmesi, çalışanların özgüvenini artırır, işlerini daha etkin yapmalarını sağlar ve dolayısıyla hizmet kalitesinde belirgin bir iyileşme gözlemlenir. Turist memnuniyetinin artması, olumlu geri dönüşler ve sektördeki rekabet avantajının güçlenmesi gibi sonuçlar, bu eğitimlerin doğrudan bir yansıması olarak ortaya çıkar. 2007 senesinden beri turizm sektöründe birçok firmaya eğitimler verdik ve daha sonra firmaların memnuniyet anketlerinden çalışan başarısının arttığını gözlemledik. Bu sebeple, her firmanın bu eğitimleri alması oldukça kıymetli ve değerlidir.
Aliye Üçbaş: Turizmde hizmet kalitesini artırmak için liderlerin duruşu ve iletişim becerileri kritik bir rol oynuyor. Bu konudaki deneyimlerinizi ve liderlere yönelik önerilerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?
Ayça Kuru: Turizm sektöründe hizmet kalitesini artırmak için liderlerin duruşu ve iletişim becerileri gerçekten de kritik bir rol oynar. Liderler, ekiplerinin yönlendirici gücü olduklarından, onların davranışları, çalışma ortamını ve dolayısıyla misafir deneyimini doğrudan etkiler. Bu bağlamda, liderlerin kendilerini nasıl sundukları, ekipleriyle nasıl iletişim kurdukları ve stresli durumları nasıl yönettikleri, hizmet kalitesini belirleyen temel unsurlardandır.
Deneyimlerime göre, etkili liderler öncelikle güçlü bir vizyon ve bu vizyonu iletebilme becerisine sahip olmalıdır. Bu, sadece sözlü iletişimle değil, aynı zamanda beden dili, duruş ve genel davranışlarıyla da kendini gösterir. Ekiplerine ilham veren, onları motive eden ve kendilerine güven duymalarını sağlayan bir lider, çalışanların performansını artırır ve bu da hizmet kalitesine yansır.
Liderlere yönelik önerilerim şunlardır: İlk olarak, aktif dinleme becerilerini geliştirmeleri gerekir. Çalışanların endişelerini, önerilerini ve geri bildirimlerini dinlemek, onların değerli hissetmelerini sağlar ve motivasyonlarını artırır. İkinci olarak, açık ve tutarlı bir iletişim tarzı benimsemek önemlidir. Bu, ekibin liderin beklentilerini net bir şekilde anlamasını ve bu beklentilere uygun hareket etmesini sağlar. Ayrıca, stres yönetimi konusunda liderlerin yetkin olması, kriz anlarında soğukkanlılıkla hareket edebilmeleri, ekibin de bu tür durumlarda daha profesyonel bir duruş sergilemesine yardımcı olur.
Son olarak, liderlerin kişisel gelişimlerine yatırım yapmaları, onların sürekli olarak kendilerini geliştirmelerini ve yeni liderlik tekniklerini öğrenmelerini sağlar. Bu da uzun vadede, hem liderin hem de ekibin daha yüksek bir performans sergilemesine olanak tanır. Liderlerin, örnek teşkil eden bir duruş sergilemeleri, güven veren bir iletişim dili kullanmaları ve sürekli olarak hem kendilerini hem de ekiplerini geliştirmeye yönelik adımlar atmaları, turizm sektöründe hizmet kalitesinin yükseltilmesinde hayati öneme sahiptir.
Aliye Üçbaş: Eğitimlerinizde sıkça vurgu yaptığınız zarafet ve stil, turizm sektörü için nasıl bir anlam taşıyor? Bu alanlarda turizm çalışanlarına nasıl rehberlik ediyorsunuz?
Ayça Kuru: Eğitimlerimde sıkça vurgu yaptığım zarafet ve stil, turizm sektörü için hem görsel bir çekicilik hem de hizmet kalitesinin bir yansıması olarak büyük bir anlam taşır. Zarafet, turizm çalışanlarının sadece fiziksel duruş ve davranışlarında değil, aynı zamanda misafirlerle kurdukları ilişkilerde de ince düşünceli, saygılı ve özenli olmalarını ifade eder. Stil ise, çalışanın kendini nasıl sunduğunu, kişisel bakımını ve genel görünümünü kapsar; bu da misafirlere profesyonellik ve güven hissi verir. Turizmde, ilk izlenimlerin önemi büyüktür ve bu izlenimler büyük ölçüde zarafet ve stil ile şekillenir.
Turizm çalışanlarına bu alanlarda rehberlik ederken, öncelikle onların bireysel farkındalıklarını artırmayı hedefliyorum. Zarafet, sadece yüzeyde kalan bir kavram değil; empati, nezaket ve doğru iletişimle de iç içe geçmiştir. Eğitimlerimde, çalışanların bu değerleri benimseyerek, her duruma uygun şekilde zarif davranışlar sergilemelerine yönelik örnekler ve uygulamalar sunuyorum.
Stil konusunda ise, çalışanların kişisel imajlarını nasıl yönetebilecekleri üzerine odaklanıyorum. Profesyonel bir görünümün, doğru kıyafet seçimlerinden beden diline kadar her ayrıntıyı kapsadığını vurguluyorum. Bunun yanı sıra, farklı kültürel beklentilere nasıl uyum sağlayabilecekleri ve her durumda nasıl etkileyici bir imaj sergileyebilecekleri üzerine de rehberlik ediyorum. Sonuç olarak, zarafet ve stilin turizm sektöründe bir fark yaratabileceğini, müşterilerin memnuniyetini ve hizmet kalitesini doğrudan etkileyebileceğini gösteriyorum. Turizm çalışanlarının bu kavramları içselleştirerek, sektörde daha güçlü ve kalıcı bir izlenim bırakmalarını sağlıyorum.
Aliye Üçbaş: Özellikle otelcilik ve hizmet sektöründe, misafir ile doğru iletişim kurmak çok önemli. Sizin eğitimlerinizde vurguladığınız diksiyon ve hitabet becerileri turizmde nasıl bir fark yaratıyor?
Ayça Kuru: Otelcilik ve hizmet sektöründe misafir ile doğru iletişim kurmak, misafir memnuniyetini ve sadakatini doğrudan etkileyen en kritik unsurlardan biridir. Eğitimlerimde vurguladığım diksiyon ve hitabet becerileri, bu alanda büyük bir fark yaratır çünkü turizmde sözlü iletişim, hem misafir deneyiminin kalitesini hem de işletmenin itibarını belirleyen başlıca faktörlerden biridir.
Doğru diksiyon, yani kelimelerin net ve anlaşılır bir şekilde telaffuz edilmesi, misafirin çalışanı anlamasını ve verilen hizmetten memnun kalmasını sağlar. Net ve doğru bir şekilde konuşmak, misafire güven verir ve işletmenin profesyonelliğini yansıtır. Aynı zamanda, dil hatalarından veya yanlış anlaşılmalardan kaynaklanabilecek olası sorunları en aza indirir. Özellikle farklı kültürlerden gelen turistlerle iletişimde, diksiyonun düzgün olması, dil engellerinin aşılmasına yardımcı olur ve daha olumlu bir etkileşim sağlar.
Hitabet becerileri ise, misafir ile kurulan iletişimin etkileyici ve samimi olmasını sağlar. Doğru tonlama, vurgu ve beden dili ile desteklenen bir hitabet, çalışanların misafirlere kendilerini değerli hissettirmelerine olanak tanır. Bu da misafir memnuniyetini artırır ve tekrar eden misafir sadakatine katkıda bulunur. Eğitimlerimde, çalışanlara etkili konuşma teknikleri, stres altında dahi sakin kalma yöntemleri ve misafir geri bildirimlerine nasıl doğru yanıt verebileceklerini öğretiyorum. Bu beceriler, özellikle misafir şikayetlerini yönetme ve zor durumları çözme yeteneklerini geliştirir.
Sonuç olarak, diksiyon ve hitabet becerileri, turizm sektöründe çalışanların misafir ile daha profesyonel, güven verici ve etkili bir iletişim kurmalarını sağlar. Bu beceriler, hem misafirin deneyimini iyileştirir hem de işletmenin genel başarısına doğrudan katkı sunar. Turizmde, mükemmel bir misafir hizmeti sunmanın yolu, kelimelerin ve sesin gücünü doğru kullanmaktan geçer, bu da işletmelerin rekabet avantajını güçlendiren önemli bir fark yaratır.
Aliye Üçbaş: Çalışan motivasyonu ve ekip içi uyum, turizmde sürdürülebilir başarının anahtarı. Bu bağlamda, çalışanlara yönelik kişisel gelişim eğitimlerinizin sektöre katkılarından bahseder misiniz?
Ayça Kuru: Kendi deneyimlerimden yola çıkarak söyleyebilirim ki, turizmde çalışan motivasyonu ve ekip içi uyumun ne kadar kritik olduğunu bizzat gözlemledim. Kişisel gelişim eğitimlerimde, çalışanların kendilerini daha iyi tanıyıp, işlerine daha bağlı hale geldiklerini gördüğümde, ekibin enerjisinin nasıl değiştiğini hissettim. Ekip içinde sağlanan uyum, hizmet kalitesini doğrudan etkiledi. Bu süreçte, çalışanların sadece bireysel olarak değil, ekip olarak da daha güçlü ve motive olmalarına tanıklık etmek, sektörün başarısına doğrudan katkı sağladığımı hissettiriyor.
Aliye Üçbaş: Kadınlar için ilham kaynağı olmanız, pek çok sektörde olduğu gibi turizmde de önemli bir etki yaratıyor. Bu sektörde çalışan kadınlara yönelik özel önerileriniz var mı?
Ayça Kuru: Turizm sektöründe bir kadın olarak, karşılaştığım zorlukları ve elde ettiğim başarıları düşündüğümde, bu yolculukta kadınlar için ilham kaynağı olmanın ne kadar önemli olduğunu anlıyorum. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak, sektörde çalışan kadınlara öncelikle kendilerine güvenmelerini ve seslerini duyurmaktan çekinmemelerini öneriyorum. Karşılaştığınız zorluklar ne olursa olsun, dayanıklılığınızı koruyun ve kendi değerinizi bilin. Aynı zamanda, dayanışma içinde olmanın ve birbirimize destek vermenin gücünü asla küçümsemeyin. Turizmde, kadınların sahip olduğu empati, zarafet ve detaycılık gibi güçlü yönler, sektörde fark yaratmanıza yardımcı olacak en önemli araçlardır. Bu niteliklerinizi gururla taşıyın ve her zaman ileriye dönük adımlar atın.
Aliye Üçbaş: Sıklıkla televizyon programlarında ve etkinliklerde konuşmacı olarak yer alıyorsunuz. Bu tür deneyimlerinizi turizm sektöründeki yöneticilerle paylaşacak olsanız, onlara neler önerirdiniz?
Ayça Kuru: Televizyon programları ve etkinliklerde konuşmacı olarak yer aldığım deneyimlerimden yola çıkarak, turizm sektöründeki yöneticilere birkaç öneri sunmak isterim. Öncelikle, sürekli öğrenme ve kendini geliştirme sürecinin önemini vurgulardım. Medya ve etkinliklerde edinilen bilgi ve deneyimler, sektördeki en son trendleri ve değişimleri takip etme fırsatı sağlar. Yöneticilerin bu bilgileri ekiplerine aktararak, yenilikçi ve çağdaş bir hizmet anlayışı geliştirmelerine yardımcı olabilirler.
İkinci olarak, etkili iletişim ve kişisel marka oluşturmanın gücünden bahsederim. Medyada yer almak, güçlü bir iletişim becerisi ve iyi bir kişisel marka oluşturma gerektirir. Bu beceriler, turizm yöneticilerinin hem misafirlerle hem de ekipleriyle daha etkili bir şekilde etkileşim kurmalarını sağlar. Ayrıca, bu tür platformlarda bulunmak, sektördeki varlığı artırır ve işletmenin prestijini yükseltir.
Son olarak, kendinizi ifade etme ve hikaye anlatma becerilerinin önemini belirtirim. İyi bir konuşmacı olmak, sadece bilgi vermek değil, aynı zamanda dinleyicilere ilham vermek ve onları etkilemek anlamına gelir. Bu yetenekler, yöneticilerin misafirlerle ve iş ortaklarıyla daha güçlü bağlar kurmalarına ve işletmelerini daha etkili bir şekilde tanıtmalarına olanak tanır.
Aliye Üçbaş: Ayça Kuru Akademi olarak turizm sektörüne yönelik özel projeler veya eğitim programları planlıyor musunuz? Varsa, bu projelerin sektöre nasıl bir değer katacağını düşünüyorsunuz?
Ayça Kuru: Ayça Kuru Akademi olarak turizm sektörüne yönelik özel projeler ve eğitim programları üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Bu projeler, sektördeki profesyonellerin becerilerini ve bilgilerini geliştirmeyi hedefliyor ve çeşitli alanlarda derinlemesine eğitimler sunuyor.
Örneğin, müşteri hizmetleri ve deneyim yönetimi üzerine odaklanan programlar, çalışanların misafir memnuniyetini artırmalarına ve yüksek kaliteli hizmet sunmalarına yardımcı olacak. Ayrıca, zarafet, stil ve protokol kuralları gibi konular üzerine eğitimler, profesyonellerin uluslararası standartlarda etkili bir şekilde hizmet vermelerini sağlayacak. Bu eğitimler, hem bireysel gelişimi destekleyecek hem de ekip içi uyumu ve motivasyonu artırarak hizmet kalitesini yükseltecek.
Projelerimiz, sektöre değer katma açısından birkaç önemli avantaj sunuyor. Öncelikle, çalışanların bilgi ve becerilerini artırarak, misafir deneyimini iyileştirir ve bu da işletmelerin rekabet avantajını güçlendirir. Ayrıca, sektördeki profesyonellerin güncel trendler ve en iyi uygulamalar hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlayarak, sektördeki yenilikçi yaklaşımların benimsenmesine katkıda bulunur. Son olarak, eğitimlerimiz, sektördeki profesyoneller arasında güçlü bir ağ oluşturulmasına ve bilgi paylaşımının artmasına olanak tanır, bu da genel sektörel gelişimi destekler.