Türkiye’nin Turizm Stratejisi İçin Önemli Bir Pazar: Finlandiya

Türkiye’nin Turizm Stratejisi İçin Önemli Bir Pazar: Finlandiya

Türkiye’nin turizm alanındaki stratejik adımları, yeni pazarlara yönelik çalışmalar ve hedef kitle analizleriyle şekillenmeye devam ediyor. Bu kapsamda, VIPPON HOLIDAYS CEO’su Günay Güc, 4-19 Ocak 2025 tarihleri arasında Finlandiya’da gerçekleştirilen Marka Turizm Fuarına katılarak, Türkiye’nin turizm algısını, fırsatlarını ve gelişmesi gereken yönlerini yerinde gözlemleme fırsatı buldu. Güç’ün fuardan elde ettiği içgörüler, Türkiye’nin turizm politikalarına önemli katkılar sunacak nitelikte.

Finlandiya: Türkiye İçin Yeni Bir Turizm Rotası mı?

Türkiye’nin turistik destinasyonları, Fin misafirler için cazibesini korurken, bu pazarın daha verimli değerlendirilmesi için geliştirilmesi gereken yönler de öne çıkıyor. “Finlandiyalı turistler Türkiye’ye büyük ilgi duyuyor ve özellikle Alanya, Kapadokya gibi bölgeler geçmişte yaşadıkları güzel anılarla hafızalarında yer etmiş durumda” diyen Günay Güc, fuar boyunca bireysel ve kurumsal düzeyde yapılan görüşmelerde bu ilgiyi bir kez daha gözlemlediğini belirtiyor.

Diplomatik ve Kurumsal İş Birliklerinin Önemi

Türkiye’nin turizm tanıtım çalışmalarında diplomatik desteklerin gücü her geçen gün daha fazla hissediliyor. Fuara katılan Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ile birlikte, Helsinki Büyükelçisi Deniz Çakar ve Özel Kültür ve Tanıtma Müşaviri Arzu Emel Polat gibi önemli isimlerin desteği, Türkiye-Finlandiya arasındaki turizm iş birliklerine yeni kapılar açabilecek nitelikteydi. Güç, bu süreçte edindiği gözlemleri “Turizmde yalnızca tanıtım çalışmaları yeterli değil, diplomatik ve kurumsal iş birlikleri de büyük bir fark yaratıyor” sözleriyle özetliyor.

Golf Turizmi: Yeni Bir Fırsat Kapısı

Türkiye’nin yalnızca deniz-kum-güneş turizmi ile değil, niş turizm alanlarında da pazarlama stratejilerini güçlendirmesi gerektiğini vurgulayan Günay Güc, Finlandiyalı turistler için golf turizminin önemli bir potansiyel taşıdığına dikkat çekiyor. Fuarda yapılan görüşmelerde Belek gibi golf destinasyonlarına büyük ilgi olduğunu belirten Güç, “Golf turizmi alanında yapılan tanıtımların artırılması, Türkiye’yi bu segmentte öne çıkaracaktır” diyerek bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Türkiye’nin Turizm Algısı ve Çözüm Bekleyen Konular

Fin turistler Türkiye’ye büyük bir sempati beslerken, turistik deneyimlerde iyileştirilmesi gereken noktalar da bulunuyor. Özellikle çevre temizliği konusunda dile getirilen eleştiriler dikkat çekici. “Bu kadar güzel bir ülkenin plastik ve çöplerle kirletilmesi büyük bir kayıp” diyen bir Fin turistin sözleri, sürdürülebilir turizmin gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyor. Ayrıca, müşteri ilişkilerinde daha hassas ve misafir odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiği de gelen geri bildirimler arasında.

Stratejik Bir Bakış Açısı ile Geleceğe Adım Atmak

Marka Turizm Fuarı, Türkiye’nin turizm potansiyelini daha detaylı analiz etme fırsatı sunarken, Finlandiya gibi potansiyeli yüksek pazarlarda nasıl daha etkili olunabileceğine dair kritik veriler sağladı. Günay Güç’ün değerlendirmeleri, Türkiye’nin turizm politikalarına ışık tutacak ve daha sürdürülebilir, misafirperver ve yenilikçi bir turizm anlayışı geliştirilmesine katkı sağlayacak nitelikte.

VIPPON HOLIDAYS CEO’su Günay Güc’ün Finlandiya’da elde ettiği izlenimleri ve önerilerini içeren yazının tamamını aşağıda okuyabilirsiniz.

Finlandiya Turizm Fuarı: Türkiye İçin Stratejik Fırsatlar ve Çıkarımlar

VIPPON HOLIDAYS CEO’su Günay Güc

4-19 Ocak 2025 tarihleri arasında Finlandiya’da gerçekleştirilen Marka Turizm Fuarı’na katılma fırsatı buldum. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ile birlikte yer aldığımız bu organizasyon, yalnızca profesyonel turizm acenteleri ve B2B iş birlikleri açısından değil, aynı zamanda Helsinki halkına doğrudan ulaşma olanağı sunması bakımından da önemli bir platform niteliği taşıyordu. İlk gün, profesyonel görüşmelere ayrılırken, sonraki günlerde halkın katılımına açılarak doğrudan turist beklentilerini anlamamıza olanak tanıdı. Bu süreç, Türkiye turizminin mevcut algısını değerlendirmek ve geliştirilmesi gereken yönleri tespit etmek açısından önemli bir değerlendirme yapmamızı sağladı.

Diplomatik ve Kurumsal İş Birliklerinin Gücü

Bu fuar, yalnızca turizm tanıtımı açısından değil, aynı zamanda kurumsal ve diplomatik desteklerin gücünü hissetmek açısından da farklı bir deneyim sundu. Helsinki Büyükelçisi Deniz Çakar ve Özel Kültür ve Tanıtma Müşaviri Arzu Emel Polat’ın fuar süresince gösterdiği ilgi ve destek, Finlandiya ve Türkiye arasında geliştirilebilecek turizm projeleri açısından oldukça cesaret vericiydi. Günlük ziyaretleri esnasında turizm alanında iş birliği geliştirme noktasında somut öneriler sunmaları, Türkiye’nin pazarlama stratejilerine yönelik daha yapılandırılmış bir bakış açısı kazanmamı sağladı.

Bunun yanı sıra, Türk Hava Yolları Helsinki Müdürü Utku Yazan ile gerçekleştirdiğim görüşme, büyük ölçekli turist gruplarına yönelik erişim stratejileri açısından önemli bilgiler sundu. Uçuş bağlantılarının artırılması, destinasyon pazarlamasının daha etkin yapılması ve hedef kitleye uygun turizm paketleri oluşturulması noktasında elde edilen veriler, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin turizm politikalarına katkı sunabilecek nitelikteydi.

Finlandiya’da Golf Turizminin Yükselen Potansiyeli

Fuardan önce Finlandiya’da golf sporuna olan ilgiyi biliyor olsam da, etkinlik sürecinde bu ilginin Türkiye açısından önemli bir fırsata dönüşebileceğini daha net bir şekilde gözlemledim. Finlandiyalı acenteler, Türkiye’nin golf turizmi açısından sunduğu imkânlarla yakından ilgilendiler ve özellikle Belek gibi golf destinasyonları hakkında detaylı bilgi talep ettiler. Fuarın üçüncü gününde, golf uzmanı olan birkaç acente ile doğrudan iş birliği anlaşmaları imzalama fırsatı yakaladım. Halk günlerinde ise bireysel turistlerden de golf paketlerine yönelik yüksek bir talep gördüm. Bu durum, Türkiye’nin yalnızca klasik deniz-kum-güneş turizmi ile değil, aynı zamanda niş turizm alanlarında da pazarlama stratejilerini güçlendirmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.

Türkiye Algısı: Güçlü Bağlar ve Çözülmesi Gereken Sorunlar

Halk günlerinde birebir görüşmeler sırasında Türkiye’nin Fin turistler için ne denli cazip bir destinasyon olduğunu bir kez daha gözlemledim. Güney sahillerimiz, Alanya ve Kapadokya gibi destinasyonlar, Fin turistlerin hafızasında olumlu deneyimlerle yer etmiş durumda. Türkiye’yi yılda birden fazla ziyaret eden turistlerle yapılan görüşmelerde, samimi ve misafirperver atmosferin özellikle vurgulandığını gördüm. Türkiye’de yaşadıkları dostluk hikayelerini ve geçmişteki keyifli tatil anılarını anlattıklarında mutlulukları yüzlerinden okunuyordu. Bazı aileler, yılda birkaç kez geldiklerini söylerken, halen Türkiye’ye doyamadıklarını ifade ediyordu.

Ancak, bu olumlu algıya gölge düşüren bazı eleştiriler de mevcuttu. Çevre temizliği konusunda duyulan endişeler, en çok dile getirilen sorunlar arasındaydı. Bazı Fin turistler, tatil sırasında plastik ve diğer atıkların doğada bırakıldığını gözlemlediklerini belirtti. Türkiye’yi sevdiği her halinden belli olan birisinin söylediği “Bu kadar güzel bir ülkenin plastik ve çöplerle kirletilmesi büyük bir kayıp” sözü uzun vadeli çok büyük sıkıntılar yaratabilecek bir sorunun özeti gibiydi. Bir Fin çiftin Alanya’daki bir yürüyüşlerinde topladıkları çöplerle ilgili anılarını paylaşması aslında dışarıdan ziyaretçi olarak kısa bir süreliğine gelenler yerine yerli olarak bize ne denli bir sorumluluk yüklendiğini de gözler önüne seriyordu. Benzer şekilde, bazı turistik bölgelerde müşteri ilişkilerinde agresif yaklaşımlar sergilendiğine dair şikâyetler de dikkat çekiciydi. Her ne kadar bu tür olumsuz davranışların ekonomik ya da bireysel sebeplerden kaynaklandığını düşünsem de bunun gibi olumsuzlukları minimuma indirmek için daha fazla duyarlı davranmak gerektiği de ortada. Bu tür geri bildirimler, turizm sektörünün daha sürdürülebilir ve müşteri odaklı bir yaklaşıma yönelmesi gerektiğini de ortaya koyuyor.

Sonuç: Türkiye İçin Stratejik Bir Turizm Perspektifi

Marka Turizm Fuarı, Türkiye’nin turizmde sahip olduğu potansiyeli daha derinlemesine analiz etme fırsatı sunan bir etkinlik oldu. Finlandiya halkının Türkiye’ye yönelik ilgisini gözlemlemek ve taleplerini doğrudan anlamak, turizm stratejilerimizi daha etkin şekilde yönlendirmemiz açısından kritik bir deneyim sundu. Golf turizmi gibi spesifik alanlardaki fırsatları değerlendirmek ve çevresel sürdürülebilirlik gibi konularda iyileştirmeler yapmak, Türkiye’nin uzun vadeli turizm hedefleri açısından büyük önem taşıyor.

Bu bağlamda, Türkiye’nin daha sürdürülebilir, misafirperver ve yenilikçi bir turizm anlayışına yönelmesi gerektiği açık. Finlandiya’daki bu deneyim, turizm sektörümüzün küresel rekabette güçlenebilmesi için atılacak stratejik adımlara ışık tutuyor. Önümüzdeki süreçte, elde edilen bu içgörülerin turizm politikalarına entegre edilmesi, Türkiye’nin marka değerini daha da yukarılara taşıyacaktır.