Gerçek o ki; bilinçten bağımsız elle tuttuğu gözle gördüğüdür insanın. Fotoğrafını çeker gözler gördüğünün. Perdesiz baktığında anladığındır Hakikat. Aradır, ortadır, durup dinlenilen düşünülen mekandır. Aklın ve kalbin arasında yaptığın seyahattir kendinle. Kimine göre Araf… O ikisi bir olduğunda –aklın ve gönlün- Doğru olur adı. Hem gerçektir, hem hakikat ki kolayı yanı başında olan zor zanaat.
Otelci kimliğimizin önüne eklediğimiz “sihirbaz” sıfatı ile bizler de nesli tükenen zanaatkârlar arasındaki yerimizi aldık sanırım. Doğru bildiklerimizi dönüştürüp, piyasa verilerini yorumlayarak içimize sinen adımları atmaya çalışarak…
TÜİK Mart ayı enflasyon 12 aylık ortalama ile % 8,21
Turizmdatabank otel maliyetleri yıllık yükselme % 12,76
TUIK İnşaat sektörü yatırım %7.2 artış
TUIK Hizmetler sektör üretiminin KDV yansıması %0.8’lik azalış
2’si orman arazisi olmak üzere 7 bölge 13 yer için turizm tahsis ihalesi…
Yukarıdaki veriler ışığında sektörde kabul gören gerçek inanışlar;
• Satış hacmi yetersiz, karlılığımız bu sebeple düşük.
• Zor günlerden geçiriyoruz kriz nedeniyle piyasa kötü.
• Piyasada çok düşük fiyattan teklif veriyorlar.
Hakikat ise;
• Satış hacmindeki artış karlılığı arttırmıyor.
• Kimi hizmetler karlı fakat diğerleri zarara neden oluyor.
• Kimse nerede kar, nerede zarar edildiğini ne yazık ki kestiremiyor.
Hepimiz biliyoruz ki maliyetlerimiz yükseldi. Ülkemiz tercih nedenlerinin başında fiyat-kalite dengesi geliyor malum. Hedeflerimize ulaşabilmek için katlandığımız fedakârlıkların toplamı olan maliyet tanımını ancak müşterek tecrübelere sahip olan ekipler anlayabilirler. Karlılık için kendini feda eden ya da duruma katlananlardan bahsediyorum ki onlar en kıymetliler. Yatırımcılar ve yöneticiler…
İşte tam da bu sebeple kıt kaynakların kullanımında malzeme-ekip-iş üçgeninde akılcı seçimler yapabilecek donanımlı, vaka görmüş deneyimli ekipler ile çalışmak gerekliliği ve bu ekiplerin yaptığı her seçimin temelinde “ortak fırsat” düşüncesinin olduğu asla akıldan çıkarılmamalıdır.
Aramızda gerçeği gören, hakikati bulan, doğruyu ifadeye cesur gelenler var. Dileğim o ki; her türlü korkudan bağımsız müşterek doğruda BİR olunsun. Aksi isek biz zaten YOK olmuşuz.