2005 yılında kurulan TÜROFED, 12 yıldır kuruluş amacına uygun olarak turizm sektörüne hizmet ediyor. Atılan olumlu adımlar ve yönetimde yetkin isimlerin görev alması neticesinde sektörün birleştirici gücü olmayı başaran TÜROFED, bir yandan sektörün sorunlarına çözüm ararken diğer yandan da Türk turizminin gelişmesi adına çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’nin konaklama sektöründeki en büyük şemsiye örgütünün Başkanı Osman Ayık ile sektörün birleştirici gücü TÜROFED, sorunlar, gelişmeler, kısaca A’dan Z’ye turizmi konuştuk.
TÜROFED’in kuruluş amacı ve kuruluşundan bugüne kadar gösterdiği gelişmeler nelerdir?
30 Haziran 2005 yılında Akdeniz Turistik Otelciler ve işletmeciler Birliği (AKTOB), Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD), Anadolu Turizm işletmecileri Derneği (ATİD), Bodrum Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (BODER), Çukurova Turistik Otelciler Birliği (ÇUKTOB), Ege Turistik İşletmeciler Derneği (ETİK), Güney Marmara Otelciler ve İşletmeciler Derneği (GÜMTOB) ve Kapadokya Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) den oluşan sekiz bölge derneğinin bir araya gelmesiyle kurulan TÜROFED’ in çatısı altında bugün 15 bölge derneği yer alıyor. 2005’de bin 547 olan TÜROFED üyesi derneklerin tesis sayısı, 2600’ün üzerinde çıktı.
TÜROFED’in kuruluşunda amacı, bir meslek örgütü olarak üyelerine daha iyi hizmet verebilmeyi, sektörü geleceğe hazırlamak ve doğru yönlendirmeyi, daha etkin ve donanımlı bir örgütsel yapılanmayı sağlamayı, yasal statüde hizmet sunmayı, Ankara’da sektörün sesini daha güçlü duyurabilmeyi, Türkiye genelinde daha yaygın şubelerle sektöre hizmet verebilmeyi ve güç birliği yaratabilmeyi, Türkiye’de turizm bakanlığı belgeli tüm turizm tesislerini birlik kanalıyla federasyon çatısı altında toplayabilmektir. Global dünyadaki gelişmeleri takip ederek, üyelerinin küresel bir oyuncu olmasını hedef gösteren TÜROFED, böylelikle Türkiye turizmindeki yerini alarak kurulmuş oldu.
Turizmin, bütün fonksiyonları ile ülke yararına gelişmesi bir planlama çerçevesinde yapılmalıdır. Üyelerine etkili ve düzenli hizmet verebilmek, mesleki birlik ve beraberliğin kurulması, derneklerin birbirleri ve merkezle işbirliğinin gerçekleştirilmesi, üyelerin turizme ilişkin kamu-özel sektör kuruluş ve örgütleri ile olan ilişkilerini koordinasyonunu sağlamak TÜROFED’ in önemli amaçları arasında yer almaktadır.
2017 yılı turizm sektörü açısından nasıl geçiyor? 2016 yılındaki kriz ne oranda aşıldı?
Yılın başındaki beklentimiz; 2017 yılı, 2016 yılına göre ülkemizin tüm bölgeleri için rakamsal anlamda daha iyi bir yıl olacaktır. Bu yıl, en hızlı toparlanmayı kıyı bölgelerimizde yaşıyoruz. Özellikle Rusya Federasyonu’ndan gelen yoğun talep bu artışta en büyük faktördür. Avrupa pazarında son dakika satışları da ayrıca belirleyici olacaktır. Bu kapsamda, kapasite kullanımının azami düzeye ulaşması amacıyla sektörümüz kaliteden ödün vermeden fedakarlık yaparak gerekirse fiyat taviziyle bu rakamlara ulaşılmasına katkı sağlamaktadır.
Moskova’da düzenlenen Türk Festivali’nin kısa vadede yansımaları nasıl oldu, gelecekte turizmi nasıl etkileyecek?
Bakanlığımızın büyük desteği ile Federasyonumuzun öncülüğünde 16-18 Haziran 2017 tarihleri arasında Moskova’da gerçekleştirilen ülkemizin tüm özelliklerinin yer aldığı Türkiye Festivali’nin resmi rakamlara göre 150.000’in üzerinde ziyaretçi kabul etmesi ve medyada yer alması, 14-16 Mart 2017 tarihleri arasında düzenlenen MITT Moskova Fuarı’nın ziyaretçi sayısının 23.047 olduğu göz önünde bulundurulduğunda ülkemiz yararına büyük bir tanıtım hamlesi olmuştur.
Bulunduğumuz yılın ilk 6 ayında gerçekleşen gelen yabancı ziyaretçi rakamları incelendiğinde, ikinci kaynak pazarımız olan Rusya Federasyonu’ndan gelen ziyaretçi sayısında artışlar olmuştur. Özellikle Temmuz ayındaki artış, bundan sonraki talebin yüksek olacağına işaret etmekle birlikte Rusya pazarında 2015 yılı rakamlarına ulaşılacağı tahmin edilmektedir. Esas amacımız, 2014 rakamlarına ulaşmaktır. Festivalin de bu amacımıza önemli katkıları olacağına inanıyoruz.
TÜROFED olarak başka ne gibi organizasyonlar düşünülüyor?
Sektör bileşenlerinin oluşturduğu bir organizasyon ile bu tür etkinliklerin diğer kaynak pazar niteliğindeki ülkelerde de gerçekleştirilmesinin faydalı olacağınızı düşünüyoruz. Bu nedenle turizmimiz için önemli olan Almanya, Ukrayna, Hollanda gibi ülkelerde de benzer etkinliklerin düzenlenmesiyle ilgili çalışmalar yapıyoruz.
Katar’la ilgili gelişmelerin Türk turizmine etkisi nasıl oldu?
Son yıllarda Körfez ülkelerinden ve Orta Doğu’dan ülkemize dönük misafir sayılarında artışlar olmuştur. Körfez ülkelerinin birbirleriyle yaşadığı sıkıntı, turizm açısından İstanbul ve Karadeniz bölgemizi de etkilemektedir. Kayda değer bir iptal gerçekleşmemiştir yalnız krizin derinleşmesi halinde iptal endişesi yaşanmaktadır.
2018 yılı için beklenti ve öngörüleriniz nelerdir?
Türkiye’nin en büyük avantajı; rekabet ettiğimiz ülkelere kıyasla iyi bir fiyat/hizmet performansının varlığı, bütün olumsuz şartlara rağmen hizmet kalitesinden ödün vermememiz, yarışılmaz misafirperverliğimiz ve büyük tur operatörleriyle uzun yıllara dayalı olan ilişkilerimiz turizmimizin toparlanma sürecinde önemli rol oynayacaktır. 2017’den sonraki gelen yılların kademeli olarak sayıların ve gelirlerin artarak en kısa süre içerisinde eski seviyesine ulaşmasını ve üstüne çıkmasını bekliyoruz.
Turizm Bakanlığına Numan Kurtulmuş’un getirilmesi sektörde heyecan yarattı. TÜROFED Başkanı olarak bu konudaki düşünceleriniz ve Kültür ve Turizm Bakanı’ndan beklentileriniz neler?
Biz bugüne kadar bütün bakanlarımızla iyi ilişkiler içinde çalıştık. Nabi Bey’le de yakın çalıştık. İnşallah Numan Bey’le de yakın çalışma şansımız olur. Kültür ve Turizm Bakanlığı yönetiminin güçlü bir siyasetçi tarafından üstlenilmesini, Hükümetin sektöre verdiği önemin ifadesi olarak algılamak isteriz. Sayın Bakanımızın her konuda ve her anlamda destekçisi olacağız.