Turizmde Bir Akım : Bütçe Oteli

Ömer Koray ÜNAL
Posted on Ekim 06, 2017, 10:15 pm
7 mins

Merhaba,

Global dünyada milliyetçi olmak düne göre yeniden popüler hale gelmeye başladı. Pekçoklarının anladığının aksine farklı bir pencerenden ‘milliyetçilik kavramını’ otel dünyası üzerinden siz değerli okurlara anlatmak istedim. 

Dünyamız düne göre bambaşka bir hal aldı. Yarında bu dönüşüm devam edecek. Etmek zorunda, değişim dursa dünya nasıl bir yer olurdu? 

***

Hayal etmek değişimin başlangıcıdır. Ben buna ‘ümit etmek’ kelimesini de ekliyorum. Umudumuz olmasa değişen dünyanın neresinde yer alabiliriz?

***

Umut eden insanların dünyasında değişim her sektörde hızlı bir şekilde yaşanıyor. Bu satırları yazdığım Hotel Gazetesi ilk önce web üzerinden okurlarına ulaştı ondan sonra printe geçti. 15 sene önce böyle bir başlangıç ne kadar mümkün olabilirdi?

Altını dolduramadığımız her hayal kişilik bozukluklarına yol açacak kadar derin sorunları beraberinde getirir. Öyle ise hayalin de bir fizibilitesi, istatistiğe dayalı bir gerekçesi olmalı.

Hilton, Kütahya’ya Garden Inn markası altındaki otelini açtığında sene 2010 yılı idi. Bellboy ve valesi olmayan bu Hilton o dönemde otel müdürünü müşterilerine karşı epeyce zor durumda bırakmıştır. Bu ‘farklı’ model acaba bir ihtiyaç fizibilitesi miydi? Yoksa otelin karlılığını arttıran bir deneme mi? 

Geçtiğimiz aylarda büyük bir yenilemeden çıkan IBIS Zeytinburnu açılalı 10 seneyi geçti. Fransız Accor’un, AKFEN GYO ortaklığı ile giriştiği bu yatırım ülkemize bambaşka bir otel anlayışı getirdi. IBIS’ler o dönemde pek çok otel yöneticisinin ‘değişik’ bulduğu bir konseptti. O gün bize değişik gelen otelcilik anlayışı bugün piyasada benim ‘bütçe oteli’ olarak tanımladığım farklı bir yapı ile domine oldu. 10 sene önce IBIS bu konsepti ülkemize getirirken onlar hariç kim bu modelin bu kadar tutacağını düşünebilirdi?

Evet bahsini ettiğim bütçe otelleri… Bellboysuz, SPA’sız, havuzsuz, ufak odalı oteller. Yani her türlü ‘fazlalık’tan arınmış oteller. 

İyi bir yatak, otopark, temiz oda, güzel kahvaltı ve güleryüzlü hizmet. İşte karşımızda bütçe otellerimiz;

  • Hiltonworldwide : Hapton by Hilton, Hilton Garden Inn
  • IHG  : Holiday Inn Express
  • Starwood  :  Four Points by Sheraton
  • Accor :  IBIS
  • Carlson’s  :  Park Inn by Radisson
  • Divan  : Divan Express
  • Dedeman            : Park Dedeman

Listelediğim her bir şirket misafirlerini memnun etmenin formülünü zaten çıkarmış, bu konuda kendini ispatlamıştı. Artık her biri ‘yatırımcılarını’ da memnun ediyor gibi görünüyor. Az personel, nispeten küçük oda ile rahat bir uyku, kusursuz bir kahvaltı sunan ‘bütçe otellerini’ ben şahsen çok seviyor ve konaklamalarımda tercih ediyorum.  

Tabi yatırımcıları mutlu ederken lüks ve şatafatın timsali otel markalarının algılarını değiştirmek, lüks tutkunu misafirleri bu değişime adapte etmek de otel emekçilerine düşüyor. Bunun ile ilgili sevdiğim bir dostumdan duyduğum bir anımı paylaşmak istiyorum;

Yurdum Zengininin bütçe otelleri ile tanışmasına dair;

Efendim Kütahya ilimize bir Hilton açıldı. Sene sanırım 2010. O zaman Hilton’un Garden Inn markası bırakın Kütahya’da, İstanbul’da dahi çok bilinmiyor. Müşterinin gözünde Hilton, Hilton’dur… Gelen misafir vale de istiyor, bellboy da, SPA da, lükste… Bu beklenti ile otelin yolunu tutan şehrin ileri gelenleri, otelin kapısında her seferinde şok oldular. Çünkü;

–    Araçlarını verecekleri bir vale bulamadılar. 

–    Valizlerini taşıayacak bir bellboy yoktu. 

Nasıl Hilton burası söylemlerini eminim pek çok Hilton alt markası çalışanı dostumuz misafirlerinden işittiler o yıllarda:)

***

Dünün dünyasında lüks ve şatafatın timsali oteller, globalitenin sıkça ziyaret eden gezginlerine, iş adamlarına fazla ‘teferruatlı’ geliyor. 

Müşterisini analiz eden, verileri istatistiğe döken konaklama devleri bu durumdan bir gelecek çıkardılar. Bugün ülkemiz de dahil pek çok ülkede CİRO yapıyor, kendi bayraklarına fayda sağlıyorlar. Uzmanları bizi denetliyor. Yöneticeleri bize öğretimde bulunuyor. Kendi toprağımızda; kendi taşımızdan, mobilyamızdan, emeğimizden çıkardığımız otellere ortak oluyor. Globel dünyada en güzel ‘milliyetçiliği’ yapıyorlar.

MERSİN’DE NEDEN ACCOR YOK?    

Geçtiğimiz aylarda Mersin’de idim. Otel yöneticileri ile görüştüm. İlginç bir durum karşıma çıktı. Türkiye’nin en büyük limanı Mersin Uluslararası Limanı. Bir kaç ay öncesine kadar bu limanda hisse çoğunluğu AKFEN Holding’de idi. AKFEN GYO aynı zamanda Accor’un IBIS ve NOV’unu Anadolu’ya taşıyan şirket. Kayseri IBIS,Bursa IBIS, Eskişehir IBIS, Gaziantep IBIS’e girdiğinizde hemen otelin ana girişinde kocaman bir AKFEN yazısı görürsünüz. Merak ediyorum, Mersin’de ciddi bir ticaret hacmini yönlendiren AKFEN bu güzel ile neden bir IBIS açmadı? 

Paylaşmak Güzeldir

CEVAP BIRAKIN

You must be logged in to post a comment.