Turizmde Eğitim veren biri olarak her eğitimde aşılamaya çalıştığım cümle aslında George Carlin’in söylediği “Bütün insanlar aynı dilde gülümser” cümlesiydi. Beden Dili yada İletişimle ilgili verdiğimiz her Eğitim farklı noktaları ortaya çıkarırken tek değişmeyen gücümüz Turizmci olarak yüzümüzden eksik olmayan gülümseyişimizdi. Peki İyi hizmet verebilmek için aynı dilde gülümsemek yeterli miydi?
Gülümsemek tabi ki tek başına yeterli değildi, Turizm tüm dünya vatandaşlarına hizmet veren bir meslek koluydu ve bizler de bu meslekte evrensel olmadan sadece gülümsemeyle yüzde yüz hizmet başarısı sağlayamazdık.
Son zamanlarda özellikle yeni meslektaşlarımıza aşılamamız gereken konuların başında ön yargı oluşturmadan tüm dünya vatandaşına hizmet vermek gelmeliydi. Turizm de iyi bir hizmet için meslektaşlarımızın neden dünya gazetelerini okuyarak güne başlaması gerektiğini anlatmalı ve dünya kültürlerine meraklı turizmciler yetiştirmeliydik. O zaman aslında Dünya vatandaşı bakış açısı olan Turizmciler mesleği ve misafirle iletişimi bir adım öteye götürecekti.
Yeni kuşaklar yeni turizmciler geliyor ve dünya hakkında sosyal medya gibi enstrümanları kullanarak bizden daha çok bilgi ediniyorlar, yani zaten hepsi dünya vatandaşı gibi düşüncelere kapılıyor olabilirsiniz. Sosyal medyadaki özenti ve sahtelikten uzak gerçekten kültürü yorumlayabilmek için bakan kişiler yetiştirmek sandığımız kadar olmayabilir. Bir kültürün dans videosunda başlattığı bir akımı anında takip ettirirken baharatlı bir yemeğini yada kutsal bir kavramını aynı şekilde benimsetemeyebiliriz.
Dünya vatandaşı olmak Evrenselliği yakalayabilen; farklı dil ve kültürler ile karşılaşıp onları anlayan, sadece karşılaşıp anlamakla da değil anladıklarından bir şeyler öğrenebilen ve uygulayan kişi olmak ise bu kavramı nasıl kurumumuzda yayabilirdik?
Eğitim modüllerine farklı kültürleri anlama modülleri mutlaka eklenmeliydi. Hindistan da beden dilinde hayır olarak gözüken bir baş hareketinin bizim yorumlamamızda evet olduğunu bilmek, Japonya’nın Ojigi selamının eğilme derecesine göre beden dilini okumak, yada bizde iyi olduğunu göstermek için yapılan bir el hareketinin başka ülkede hakaret içerdiğini yorumlayabilmek Turizmcinin iyi bir iletişim kurmak için sahip olması gereken kavramlardı. Tavlanın İran topraklarında doğduğunu bilmek yada Hindistan’da intihar etmenin soylu bir davranış olduğunu öğrenmek belki anlık bilgi olarak genel kültür olarak gözükse de o kültürden biriyle karşılaşınca empati kurmaya ve doğru davranma şekline sahip olmaya yarayacaktı. Bu yüzden Dünya Vatandaşı olma amacında Eğitim modüllerine Kültürel farklılıklar, beden dili, maddi ve manevi kültür kavramları mutlaka eklenmeli.
İhtiyacımız olan genel kültürü yüksek kendisine değer veren ve bu değeri karşı tarafa davranış şekilleriyle gösterebilen, yüksek Dünya vatandaşları yetiştirmek. Eğitimden hem öğrenir hem de misafir kültürlerini doğru yorumlayarak onları mutlu etmenin yollarını Eğitim sonuna ekleyeceğiniz beyin fırtınası toplantılarıyla keşfedebiliriz. Eğitimleri verirken dikkat edilmesi gereken bir kavramda Dünya vatandaşı olmanın özümüzden kopmak olmadığını anlatmak. Özünü kendi kültürünü anlamayan başka kültürleri de içselleştiremez bu yüzden önce kendi kültürünüzün bölgesel farklılarıyla başlamak faydalı olacaktır.
Kısaca Dünyanın her vatandaşına hizmet veren bizler Dünyanın her vatandaşının kültürlerini, gündemlerini takip etmeli ve başarı için bunları öğrenmekten keyif almalıyız bunları yaparken sadece duyguların her kültürde aynı olduğunu unutmamalıyız ne de olsa tüm insanlar ayını dilde gülümser.