Turizm sektörünün kaderine terk edilmesini anlamak zor

Turizm sektörünün kaderine terk edilmesini anlamak zor
Soner BARIM
Posted on Ocak 06, 2021, 10:44 am
6 mins

27 yıllık bir Turizm Emekçisi olarak söylemeliyim ki, daha önce böyle bir uygulamaya şahitlik etmedim. Bu sektörün bir emekçisi, bu ülkenin bir vatandaşı olarak son derece üzüldüm. Devletimiz sektöre, sektörün temsilcilerine ve dahi kendi vatandaşlarına zerre güven duymamış ki, ancak üçüncü dünya ülkelerinde rastlanabilecek böyle çağ dışı bir uygulamaya imza atmış.

Uzunca bir süredir içinde bulunduğumuz küresel salgın ve alınması gereken tedbirlerle alakalı görsel ve yazılı basın aracılığı ile mesajlar verdik. Derdimizi bulabildiğimiz her platformda anlattık. Maalesef çok bir sonuç aldığımız söylenemez.

Sektör oldukça zor bir süreçten geçerken kendi imkanları ile ayakta kalmaya çalışıyor. Bu daha ne kadar sürer, Turizmciler daha ne kadar dayanabilir, gerçekten bilmiyorum. Böylesine önemli bir sektörün devletimiz tarafından kaderine terk edilmesini de ayrıca anlamıyor ve yadırgıyorum.

2020’yi geride bırakırken, son gece olan yılbaşı gecesi için İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bir genelge ile otellerde yılbaşı kutlanması yasaklandı. Aslında bu yasaklama kararına baktığınızda yeni bir yasak olmadığını, mevcut süregelen uygulamanın muhafaza edildiğini gördük. Tek fark 22:00’ye kadar olan müzik yayın hakkının canlı performans ve dj olmadan yapılabilmesi ve konaklamalı paketlerin hiç bir şart altında reklamının yapılmaması idi. Bunun dışında oteller bu şartlar altında kalan misafir bulabildiyse, restaurantlarında kendilerine çizilen sınırlar çerçevesinde hizmet vermeye devam etti.

Bu genelge basının son derece sorumsuzca yazılar kaleme alarak toplumu yanlış bir şekilde yönlendirmesi sonucu gerçekleşti. Turizm Sektörünün STK’ları, bu yayınlar karşısında olması gerekenden uzak bir tavır aldı. Elbette küresel mücadele kapsamında Devletimizin aldığı tedbirlere uyulmasını sağlamak, bu tedbirleri mümkünse birlikte inşa etmek sektörün önde gereken STK’larının ve devamında sektöre emek veren her Turizmcinin asli görevi. Bu olgunluğu bugüne kadar Turizm Camiasının tüm temsilcileri ve sahadaki paydaşları her vesile ile göstermiştir.

Bütün bu gerçeklerin ışığında yılbaşı gecesi İçişleri Bakanlığımız tarafından görevlendirilen polis memurları otellerimize gelerek tesislerin doluluk durumlarını kontrol edip, sabahın ilk ışıklarına kadar otellerimizde bir program olup olmadığını kontrol ettiler.

27 yıllık bir Turizm Emekçisi olarak söylemeliyim ki, daha önce böyle bir uygulamaya şahitlik etmedim. Bu sektörün bir emekçisi, bu ülkenin bir vatandaşı olarak son derece üzüldüm. Devletimiz sektöre, sektörün temsilcilerine ve dahi kendi vatandaşlarına zerre güven duymamış ki, ancak üçüncü dünya ülkelerinde rastlanabilecek böyle çağ dışı bir uygulamaya imza atmış. Dahası kendisi de iyi bir Turizmci olan Sayın Bakanımız bu çağ dışı uygulamaya “Durun bir dakika böyle bir uygulama olamaz, olmamalı” diyememiş. Sakın yanlış anlaşılmasın polis kardeşlerimizden çekindiğimiz, korktuğumuz için değil bu sitem, kendilerini gayet güzel bir şekilde ağırladık, konuştuk, dertleştik. Mesele tamamen uygulamanın yanlışlığı.

Benim bildiğim küresel salgın ile mücadele yine küresel olarak verilmeli, sonuçları tüm dünya için aynı olan bir salgının yok edilmesi ancak çoğulcu bir karar mekanizması kurarak, burada alınan kararların tek bir merkezden kararlılıkla takip edilmesi ile olur. Devletler bu şekilde birbirinden bağımsız aldıkları destek ve önlem paketleri ile böyle büyük bir felaketle başa çıkamazlar.

“Saat 21’00’den sonra sokağa çıkmak yasak,

Hafta sonları içki satışı yasak,

Hafta sonları sokağa çıkmak yasak,

Gerekmedikçe hastaneye gitmemeli,

Maske, mesafe, temizlik,

SPA Merkezleri kapalı,

Restoranlar saat 22:00’ye kadar sadece paket servisi,

Okullar kapalı”

gibi önlemleri alıyorsan, bari alt yapısını hazırla.

Uçuşlar kapatıldı diye,

Restaurantlar kapatıldı ya da sınırlandı diye,

SPA Merkezleri kapatıldı diye,

Okullar kapatıldı diye,

Sokağa çıkma yasağı ilan edildi diye,

Hayatın olağan akışı engellendi diye,

Kimse kirasından vaz geçmiyor.

Kimse sana durumun ne diye sormuyor.

Ve bilinsin ki, hiç kimse artık hiçbir şeyinize inanmıyor.

Paylaşmak Güzeldir

CEVAP BIRAKIN

You must be logged in to post a comment.