Turizmin olmazsa, olmazı.
Gizli motoru.
Sessiz.
Nerede yapılırsa, yapılsın, dalga etkisiyle,
tüm kenti, yöreyi baştan başa kaplayan,
bir vücudun, en ücra köşelerine kadar,
kan pompalayan, atar damar gibi.
Üstelik, kişi başı gelirde, fark atan bir segment.
Kongreler.
Toplantılar.
Özel etkinlik grupları.
Düğünler.
Akla gelebilecek, her etkinlik.
Yerel, ulusal, ya da uluslararası.
2015 ten bu yana öksüz.
Dünya sıralamasında üst sıralarda yer alan Ülkemiz,
nedense,
hangi hatalar yapıldıysa,
uluslarası kongrelerden, etkinliklerden uzaklaştı.
Evet, son 2 yıl Pandemi.
Ancak ondan önce, siyaset,
ne yazık ki, hem turizme,
hem de Mice sektörüne büyük darbe vurdu.
Peşpeşe patlayan bombalar,
Ülkenin günden güne dibe vuran imaj sorunu,
ne kongre, ne seminer, ne de uluslarası etkinlik
yapılmasına izin vermedi.
Demokrasiden uzaklaştığımız oranda,
adaleti ayaklar altına aldığımız kadar,
İnsan hakları ve özgürlükler yok oldukça kaybettik.
En son örnekler,
Şampiyonlar ligi finali.
Formula 1.
Uluslarası değerleri hiçe saydıkça da,
kaybetmeye devam edeceğiz.
Bunca altyapı, milyonlarca çalışan,
ve en önemlisi,
ülkemizin geleceği adına,
bu kafa değişmeli.
Değişmedikçe,
İşimiz çok zor, çok!