Üç farklı ülkede hizmet veren Diş Hekimi Muhammed Ali Kodat, hastaları uyardı:
“MERDİVEN ALTI MERKEZLERDEN UZAK DURUN!”
M. Ali Kodat: “Sağlık alanında çok önde olan Türkiye’nin imajını bu tip yerler olumsuz etkiliyor. Sağlık turizminin etkilenmesine Sağlık Bakanlığı müsaade etmeyecektir.”
Sağlık turizminde dünyanın ilk 5 ülkesinden biri olan Türkiye bu alanda her geçen gün gelişme gösteriyor. 2023’ün ilk 6 ayında toplam 746.290 kişi sağlık hizmeti almak için ülkemize gelmiş ve buradan elde edilen gelir 1.033.942 bin ABD doları tutarında gerçekleştiği belirtiliyor. Uluslararası hastaların en çok tercih ettiği klinik branşlar sırasıyla; Kadın hastalıkları, iç hastalıkları, göz hastalıkları, tıbbi biyokimya, genel cerrahi, diş hekimliği, ortopedi ve travmatoloji, enfeksiyon hastalıkları ve kulak-burun-boğaz, şeklinde.
Sağlık turizminde 2015 yılından bu yana yıllardır deneyimli kadrosu ve güçlü bir hizmet ağı ile uluslararası hizmet sunan Diş Hekimi Muhammed Ali Kodat ile turizm sektörünün ülkemizde gün geçtikçe önem kazanan sağlık turizmini değerlendirdik.
YS: Sayın Diş Hekimi Muhammed Bey, bize ilk olarak sektördeki adımlarınızdan biraz bahseder misiniz?
“KENDİ EKİBİMİ VE MARKAMI OLUŞTURDUM”
MAK: Öncelikle, Hotel Gazetesi olarak bana sağlık turizmini değerlendirme konusunda gazetenizde yer verdiğiniz için teşekkür ederim Yeşim Hanım. Kısaca iş hayatıma nasıl başladığımdan biraz bahsedeyim. Üniversiteyi Atatürk üniversitesi Erzurum’da okudum. Aslen Artvin doğumluyum. Öğrenimi tamamladıktan sonra Artvin Devlet Hastanesi’nde diş hekimi olarak çalışmaya başladım. Daha sonra ise Türkiye’nin çeşitli illerinde Başhekimlik ve hastane yönetimi gibi görevlerde bulundum. İstanbul’da ise kendi ekibimi ve markamı oluşturdum ve 2015 yılında Viyana Diş Kliniğini kurdum.
YS: Muhammet Bey, dikkat çeken bir klinik isminiz var. Kliniğinizin adı neden Viyana acaba?
“İLK KLİNİĞİMİ VİYANA’DA AÇTIM”
MAK: Yeşim Hanım, Sağlık Turizmi henüz bu kadar bilinir ve hareketli değilken, turizmde sağlık turizminden pek bahsedilmezken, 2015 yılında yurtdışı Viyana ziyaretimde oradaki diyaloglarıma istinaden Viyana’da temaslarda bulunmaya başladım. Böylece hem yurt dışındaki yabancılar hem de gurbetteki vatandaşlarımızı kliniğimize kazandırarak sağlık turizmine ilişkin adımlarımızı atmış olduk. Bu işin ilk ayağı Viyana, sonrası da İstanbul’dur aslında. Ve halen 15 günde bir Viyana’ya ve Brüksel’e gidiyor buralardaki hastalarımla ilgileniyor, ülkemizin sağlık turizmine katkı sağlayacak temaslarımızı sürdürüyorum. Buralardan gelen yerli ve yabancı hastalarımızı, Bakırköy’de bulunan sağlık turizmi belgeli üç katlı kliniğimizde ekibimle ağırlıyoruz.
YS: Muhammet Bey, gördüğümüz kadarıyla ağırlıklı olarak yurtdışından, birçok ülkeden hastanız var. Sizi tercih etme sebepleri nelerdir ve daha çok hangi diş hastalığı üzerine size geliyorlar?
“BAŞARI = EKİP’TİR”
MAK: Diş dediğiniz zaman birçok diş rahatsızlığı ya da estetik gibi konular içerisine girmekte. Ben bu işin en zor tarafı olan implant konusunda kendime ve eğitimime çok ağırlık verdim. Ekibimi de kolay kurmadım. Profesyonel bir ekip oluşturdum. Ekip olarak biz çok hızlı ve iyi çalışıyoruz. Hastalarımıza zamandan kazandırırken hem sağlıklarını önemsiyor hem de güvene dayalı uzun süreli ilişkiler kuruyoruz. Daha çok implant konusunda hastalarımız olup, biri memnun olunca zaten diğer hastayı güvenle bize getiriyor. Reklam kullanmaya dahi hiç gerek duymadık. Hastaları kendi evlerinde gibi ağırlıyor ve o rahatlığı, güveni hissettiriyoruz.
Bizim için hastalarımızın diş sağlığı ve sonucunda yaşadıkları mutluluk ve memnuniyet önemli. 6-7 yıldır sürekli bize gelen hastalarımız ve yakınları ile çevreleri var. Bu da bize ekip olarak mutluluk ve güç veriyor. İnandığım şey şudur ki Başarı = Ekip’tir.
YS: Viyana Diş Kliniği olarak başka hangi ülkelerde kliniğiniz var?
MAK: Viyana’da bir kliniğimiz var. Her ayın 10 günü Viyana’da oluyorum. Orda bir diş hekimi arkadaşımız ile hizmet sunuyoruz. Slovakya’da bir kliniğimiz var. Yine her ayın 5 günü de Slovakya’da oluyorum. Diğer günler ise İstanbul’daki kliniğimizde hizmet sunuyorum.
YS: Daha çok hangi ülkelerden hastalar size gelmekte?
MAK: Almanya, Avusturya, Fransa … Yerli ve yabancı tabi ki bu hastalar.
YS: Sağlık turizminde hastalarınızı kendiniz mi getiriyorsunuz yoksa acentelerle çalışmanız var mı?
“BİZİMLE ÇALIŞACAK ACENTELERİN DE SAĞLIK TURİZMİ BELGESİ OLMALI”
MAK: Viyana Diş Kliniği olarak sağlık turizmi belgemiz var. Kendimiz hasta getirip konaklatmasını, ulaşımını sağladığımız gibi Acenteler ile çalışmalarda yapıyoruz. Tabi burada çalışacağımız acenteleri seçiyoruz. Çünkü getirilen hastaların bizden kaynaklı olmasa da acenteler tarafından mağdur edilememeleri, işini düzgün yapan, markamıza ve hizmet kalitemize zarar vermeyecek acenteler tercihimiz oluyor. Bizimle çalışacak olan acentelerin de sağlık turizmi belgesi olmasına dikkat ediyoruz.
YS: Yurt dışından getirdiğiniz hastalar ile nasıl ilgileniyor ve iletişim kuruyorsunuz?
“HASTAMIZ KENDİNİ GÜVENDE HİSSETMELİ”
MAK: Hastalarımızın birçoğu röportajın başında da söylediğim gibi işin kuruluşundan bu yana tedavilerden memnun kalıp tanıdıklarını getiren hastalarımız sayesinde oldu. Onlar bizi yurt dışında ve yurt içinde buluyorlar. Normal kapı müşterilerimiz de var tabi ki. Türkiye’ye gelecek olan hastalarımızın ulaşım ve konaklamalarıyla birebir ilgileniyor ve kliniğimize yakın otelleri tercih ediyoruz. Çünkü hasta herhangi bir şikayeti olsa da olmasa da kendini güvende hissetmeli ve bir şey olursa da ekibimizle acil müdahale edebilmeliyiz. Tedavisi tamamlanan hastalarımız kendilerini iyi hissettikleri takdirde onları yurt dışına yolcu ediyoruz. Bazı hastalarımız ile süreci yurt dışında devam ettirirken, Türkiye’deki kliniğimizde daha hızlı tedavi süreci olduğundan Türkiye’yi tercih eden yabancı hastamız çok oluyor.
YS: Acil bir durum olduğunda hasta sizinle nasıl iletişime geçiyor?
MAK: Acil bir durum olduğunda zaten hastalarımız kliniğe en yakın yürüme mesafesi otellerde kaldıkları için gelmeleri kolay oluyor. Gece olursa herhangi bir şikayet, hasta ilişkileri departmanımız 7/24 zaten ulaşılabilir olduğu için konu hemen bana da aktarılıyor ve gereğini ekibimle yapıyoruz.
YS: Muhammed Bey, 2015 yılından itibaren sektörde hizmet vermektesiniz. Peki 2024 yılı ve sonrası için yatırım büyüme hedefiniz var mı?
“İSTANBUL DIŞINDA KLİNİKLER AÇMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”
MAK: Tabi ki bizim de sunduğumuz hizmeti daha birçok hastaya ulaştırmak gibi işimizi büyütme hedeflerimiz var. Türkiye içi kurumsal hizmetler başta olmak üzere, İstanbul dışı farklı illerde de klinikler açmayı hedefliyoruz. Çünkü turistler artık İstanbul dışında farklı tatil beldelerini de sağlık turizmi için tercih ediyorlar. Bu alanda işimizi genişletmek için plan program dahilinde projeler yapıyoruz.
YS: Sağlık turizmi dışında başka alanlarda yatırım düşünüyor musunuz?
MAK: Benim düşüncem şu ki Yeşim hanım, herkes iyi olduğu işi yapmalı ve hizmetini sunmalı. Bilmediğim farklı bir sektörde yatırım yapmayı düşünmem. Az önce de bahsettiğim üzere, işimizi büyütmek adına kendi projelerimiz hayata geçirmeyi planlıyoruz.
YS: Son olarak Muhammed Bey, Sağlık turizmi üzerine son yıllarda birçok yatırım var. Bu kadar çok klinik, sağlık ve güzellik merkezi açılması sizce doğru mu?
“MERDİVEN ALTI MERKEZLER ÜLKEMİZİN İMAJINI OLUMSUZ ETKİLİYOR”
MAK: Şimdi şöyle bir durum var ki sağlık konusunda iyi olan Türk Hekimleri tabi ki Devlet bünyesinde ya da imkanları yetiyorsa özel yerler açmalı ve hizmet sunmalılar. Bu ülkemizin kalkınması için her sektörde geçerlidir. Ancak işin içinde olmayıp sadece yatırımı sağlayıp doktorlara kiralama yöntemi ile yapılan klinik ya da hastaneler hastalar tarafından çok tercih edilir olmayabiliyor. Çünkü hasta her gittiğinde muhatap olduğu doktoru görmek istiyor. O doktor yoksa her ne kadar hastaların bilgileri veri tabanlarında tutulsa da hasta yeniden anlatmak yeni bir doktor ile muhatap olmaktan mutlu olmayabiliyor. Bu da bazı sağlık kuruluşlarını olumsuz etkiliyor. Bizim alanda pek merdiven altı güzellik merkezi gibi yerler olması mümkün değil, çünkü işimiz ciddi ve hastanın dişleri söz konusu. Bilmeyen yapamaz. Yurt dışından bize gelen hastalar, mesela estetiksel birtakım operasyonlar yaptırmak istediklerinde, kendileri etraftan araştırıp buluyorlar. Bu şekilde mağdur olan çok hastam oldu ve bana dahi şikayette bulundular. İşte bu tarz doktor ya da uzman olmayan, sağlık bakanlığından izni olmayan kişilerin estetik operasyon adı altında merdiven altı yerler açmaları, sağlık sektörünü komple olumsuz etkiliyor. Her ne kadar estetik dense de hastada olumsuz kalıcı sonuçlar ve hatta ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Daha sıkı denetim ve kontroller ile devletimizin bu durumu en kısa sürede çözeceğine inanıyorum. Çünkü Türkiye sağlık alanında çok önde olup, olumsuz konular ile Türkiye’nin sağlık turizminin etkilenmesine Sağlık Bakanlığı müsaade etmez ve bu konuda kesin kati cezalar olduğu gibi çözümler uygulayacaklardır.
YS: Muhammed Ali Kodat Bey’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyoruz.