Turizm camiasında son dönemde tartışılan en önemli konulardan biri, meslektaşlarımız için yeşil pasaport verilmesi konusu oldu. Bu tartışmalar çerçevesinde, İstanbul Rehberler Odası Yönetim Kurulu Başkanı H. Özgür Özaltun, yeşil pasaport vaatleri ve turizm sektöründeki siyasallaşma süreci hakkında Hotel Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulundu. Özaltun, yeşil pasaport konusunda yapılan vaatlerin gerçeği yansıtmadığını ve turizm sektörünün siyasallaşma sürecinde daha aktif bir rol alması gerektiğini vurguladı. Bu kapsamlı değerlendirmede, mevcut odalar birliği yönetiminin yeşil pasaport girişimine verdikleri destekten, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un açıklamalarına kadar pek çok önemli başlık ele alınıyor. Turizm camiasının geleceğini ilgilendiren bu kritik konulara dair Özaltun’un görüşlerini siz değerli okuyucularımızla paylaşıyoruz.
H. Özgür Özaltun: Yeşil Pasaport Tartışmaları Hakkında Önemli Açıklamalar
“Yeşil Pasaport Vaadleri ve Hedefler”
Turizm camiasının birçok bileşeninde, hedeflerle değil de vaatlerle huzurumuza çıkan temsilci adayı meslektaşlarımızın yeşil pasaport vaatlerini umut tacirliği olarak anmaya dilim varmasa da, bunları tahayyülden ibaret gördüm.
“Adaylaşma ve Hedefler”
Adaylaşma, seçilme ve görev süremiz boyunca yeşil pasaport hedefi koymadık. Vaatte bulunmak ise hiçbir konuda yaptığımız bir iş değildir; hedef koyarız, gerçekleşir veya gerçekleşmez. Bazen siyasi, hukuki hatta bürokratik anlamda saldırıya da uğrarız, müdafaa görevimizi yerine getiririz. Savuştururuz veya az zararla atlatırız. Atlatamazsak da kilitler bekletiriz. Bunlarla mücadele ederken yararımıza olanları da mesleğimize, camiamıza kazandırırız.
“Destek Verdik Ama Vaadlerde Bulunmadık”
Hal böyleyken, mevcut odalar birliği (4. Dönem TUREB) yönetiminin önceden bulunmuş olduğu yeşil pasaport girişimini olumlu karşılamıştık ve üye sayısı en yüksek oda olmanın verdiği güçle azami desteği sunmuştuk. Üyelerin ve onların oluşturdukları odaların bir isteği varsa, o odaların oluşturduğu üst birliğin de buna tepkisi, onu var edenlere dönüp de nasıl yapılamayacağının sebeplerini saymak değil, olması için gereğini yapmak ve onu oluşturan odalara, onların da kendilerini var eden üyelerine dönüp cevabı paylaşmalarını sağlamaktır.
“Yeşil Pasaport Talebinde Yetersiz Kalındı”
Bundan farklı olarak, iktidar bloğu dışından birçok siyasi partinin birleşip yayınladığı ve meclise sunduğu yeşil pasaport talebi içeren, iş kollarının ötesinde mesleklerin teker teker sayıldığı güncel bir başvuru, meslektaşlarımız arasında kendilerinin niye orada yer almadığı sorusunu da doğurmuştur. Bu vesileyle, teklifi veren partilerin tamamına teker teker eklenme talebi gönderen TUREB, ilgili makamların yanı sıra bunu muhalefetten de istemiş ve kayda geçirtmiştir.
Aynı zamanda, daha önce muhatabına yapılmış olan resmi başvurunun yenisinin yapılacağını da biz oda başkanlarına bildirmiştir.
Kültür ve Turizm Bakanı’ndan Gelen Tepki
İzlenimlerimin yanı sıra, T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ersoy, talepte bulunan biz olmadığımız halde, ve sadece rehberleri değil iş kolumuzun tüm yetkin emeğini ve müteşebbisini de kastederek, “Yeşil pasaport bizim sektöre verilmez, onun da bir sınırı var, çoğalınca da bir hükmü kalmaz, şartlara uyanlara yine verilir” demiştir.
Muhalefet Partilerinin Teklifine Eleştiri
Maddeyi ve gerçeği esas alarak bakınca, yeşil pasaportun bugün birçok avantajı sayısının sınırlı olmasından da kaynaklıdır. Dağıtım çoğaldıkça yeşilin tonu da değişecektir.
Muhalefet partilerinin bu olmayasıya teklifi verirken bile saydıkları yine birbirinden değerli mesleklerin arasında sınır kapılarıyla işi tamamına yakınından fazla olan, bazılarımızın yılın tamamına yakınını yurt dışı turlarında (outgoing) geçiren ANAYASA’nın 135. maddesiyle dolaylı, 6326 sayılı TURİST REHBERLİĞİ MESLEK KANUNU’na doğrudan tabi biz Profesyonel Turist Rehberlerini yazmamış olmalarının hangi sebepten olduğunu bilmiyorum. Görüşlerini ve amaçlarını gizlemeye tenezzül etmeyen bir geleneğin yorgun mensubu olarak, bu durumu ciddiyetsizliğin bir emaresi olarak gördüğümü belirtmek isterim.
Turizm Camiasının Birleşik Gücü
Turizm camiamızdaki en aktif bileşenlerden biri olarak hem biz rehberlerin hem de diğer turizm emekçileri başta olmak üzere tüm camia bileşenlerinin:
Toplumsallaşma
Siyasallaşma
sorunlarımız olduğunu ve bunları başta birleşerek aşabileceğimizi düşünüyorum.
Toplumsallaşmayıp bir fanusta gibi yaşamak, bizi tecrit etmekte, asgari müşterekte siyasallaşamamak ise esasen siyaseti kendi yapanlar tarafından yönetilmemize yol açmaktadır. Özellikle siyaset konusunda hep uzak durmamız söylendi ve bu durum, bugün iş kolumuz dışındakilerin siyaset yoluyla hakkımızda karar vermelerine sebep olmaktadır. Siyaset, bir bölünme sebebi gibi gösterilerek uzak kalmamız sağlanıyor; oysa ortaklaşan çıkarlarımız üzerinde, farklı görüşlerden olsak da belirli asgari müştereklerimiz çerçevesinde siyasallaşmak, güçlü olmamızı sağlayacaktır. Bizlere “yapmayın” diyenler, bunu söylerken bile siyaset yapmaktadırlar.