İstanbul, keşfedilmeyi bekleyen egzotik bir destinasyonun kapılarını araladı! The Marmara Hotel’de düzenlenen “Namibya Destinasyon Tanıtımı” programında, Namibya’nın eşsiz doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleri katılımcılarla buluştu. Turizm Anahtarı CEO’su ve değerli yazarımız Sevda Yılgaz, bu özel etkinliğe katılarak Namibya’nın büyüleyici dünyasına dair izlenimlerini bizlerle paylaşıyor. Namibya Cumhuriyeti İstanbul Fahri Konsolosu Günnur Diker ve Namibya Turizm Kurulu Avrupa Direktörü Matthias Lemckenca’nın da aralarında bulunduğu etkinlik, Afrika’nın en genç ülkesi Namibya’nın turizm potansiyelini gözler önüne serdi.
Yazının devamında, Sevda Yılgaz’ın kaleminden Namibya’yı daha yakından keşfedeceksiniz!
Afrika’nın En Genç Ülkesi Namibya, İstanbul’da Tanıtıldı!
Afrika’nın büyüleyici ve keşfedilmemiş destinasyonlarından biri olan Namibya, İstanbul’da düzenlenen “Namibya Destinasyon Tanıtımı” programıyla dikkatleri üzerine çekti. The Marmara Hotel’de gerçekleştirilen bu özel etkinlik, Namibya’nın turizm potansiyelini Türkiye pazarına tanıtmak amacıyla organize edildi. Programa, Namibya Cumhuriyeti İstanbul Fahri Konsolosu Günnur Diker, Namibya Turizm Kurulu (NTB) Avrupa Direktörü Matthias Lemckenca ve Namibya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Berlin’i temsilen NC Avril Coetzee 1.mustesar bizzat katılarak katkıda bulundular.
Namibya: Vize Alarak Kolaylıkla Gidilebilecek Bir Cennet
Yüzölçümü olarak Türkiye’den daha büyük olan Namibya, yaklaşık 3 milyonluk nüfusu ve geniş doğal alanlarıyla, gezginlere huzur ve macera dolu bir deneyim vadediyor. Etkinlikte yapılan sunumlarda, Namibya’nın doğa ve kültür odaklı turizminin yanı sıra, sürdürülebilirlik konusundaki örnek çalışmaları da ön plana çıktı. Namibya’ya seyahat etmek isteyenler, gerekli vize belgelerini doldurarak ve vize ücretini ödeyerek bu eşsiz ülkeye kolaylıkla giriş yapabiliyorlar.
Doğal Güzellikler ve Sürdürülebilir Turizm Ön Planda
Roadshow sırasında, Namibya’nın meşhur Kızıl Kumları, foklar, pelikanlar ve korunmuş doğal parkları hakkında bilgilendirmeler yapıldı. Özellikle sürdürülebilir safari turlarıyla ilgili dikkat çekici bir detay, araçların doğal parklara girmeden önce yıkanarak temizlenmesiydi. Doğal güzelliklerin sürdürülebilir şekilde korunmasına büyük önem veren Namibya, ayrıca Tuz Düzlükleri ve kumullarıyla da büyüleyici bir fotoğraf karesi sunuyor.
Sürdürülebilirlik Odaklı Ohorongo Av Alanı
Namibya’daki sürdürülebilirlik ve koruma çalışmalarının en güzel örneklerinden biri olan Ohorongo Özel Av Alanı, etkinlikte geniş bir yer buldu. 4. kuşak Alman-Nijeryalı olan Sylvie, Ohorongo Game Reserve temsilcisi olarak ailenin sürdürülebilir avcılık alanındaki çalışmalarını anlattı. Sylvie, çocuk dostu maceraların yer aldığı turların, ailelere doğayla bağ kurma fırsatı sunduğunu belirtti. Çocukların bol miktarda dev kırkayak, böcek ve karınca yuvasıyla büyülendiği böcek turları özellikle ilgi çekiciydi.
Namibya’da Alman Kültürünün İzleri
Namibya’nın tarihine damgasını vuran Alman İmparatorluğu’nun 1884-1915 yılları arasındaki hakimiyeti, ülkenin mimari ve kültürel yapısında hala etkisini sürdürüyor. Resmi dil ingilizce, ancak azınlıkta olsa almancanın aile içinde mutlaka konuşularak yeni nesillere aktarılmasina özen gösteriliyormuş. Almanca’nın yaygın bir şekilde konuşulması, Alman mimarisinin ve mutfağının Namibya’da öne çıkması, bu ülkeyi kültürel anlamda hem Afrika hem de Avrupa unsurlarını birleştiren benzersiz bir destinasyon haline getiriyor. Namibya, özellikle tarih ve kültür meraklıları için keşfedilmesi gereken bir cennet olarak dikkat çekiyor.
Namibya: Geç Keşfedilen, Ancak Geleceğin Parlayan Yıldızı
Namibya, bu kültürel ve doğal zenginlikleriyle, turizm dünyasında adından daha fazla söz ettirecek gibi görünüyor. Türkiye’deki seyahat severler için adeta keşfedilmeyi bekleyen bir hazine olan Namibya, vize kolaylıkları ve sunduğu benzersiz deneyimlerle cazip bir turistik destinasyon haline geliyor.
Bu anlamlı tanıtım için milli gururumuz Namibya Cumhuriyeti İstanbul Fahri Konsolosu Günnur Diker‘e sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.