Türkiye’nin eşsiz gastronomik zenginliklerini keşfetmeye devam ederken, yöresel lezzetlerin turizm üzerindeki etkileri daha da ön plana çıkıyor. Bu bağlamda, ibis Styles İstanbul Merter’in Executive Chef’i Mustafa Çolak, Hotel Gazetesi okuyucuları için hazırladığı yeni yazısında, Türkiye’nin Lezzet Haritası’na odaklanarak yerel mutfakların turizme katkılarını inceliyor. Çolak, Gaziantep ve Elazığ gibi mutfak zenginliği ile öne çıkan şehirlerden başlayarak, kadın istihdamının kalkınmadaki rolüne ve Türkiye’nin gastronomi turizmi potansiyeline dair önemli gözlemlerini paylaşıyor. Gastronominin yerel kalkınmaya ve turizm sektörüne sunduğu fırsatları merak edenler için Çolak’ın yazısı, değerli bir kaynak niteliğinde.
Yöresel Tatlarla Dolup Taşan Bir Gastronomi Cenneti
Türkiye’de Bölgesel Ticaret Odaları ve Patent Başvuru tarafından yapılan bazı neticeler ve araştırmada ‘‘Türkiye’nin Lezzet Haritası’’ ortaya konmuştur. Türkiye’nin 81 ilini kapsayan bu haritaya göre, 2.205 çeşit yöresel yiyecek ve içecek çeşidiyle Türkiye, gastronomi turizmine geniş yer ayırabilecek lezzetli tatlara sahip bir ülkedir. Türkiye’nin en zengin mutfağına sahip ili; 291 çeşit yiyecek, içecek ve tatlı çeşidiyle Gaziantep olarak belirlenirken, 154 çeşit yiyecek, içecek ve tatlı çeşidiyle Elazığ ikinci en zengin mutfağa sahip olan il olarak belirlenmiştir. Bölgeler arasında ise, 455 yiyecek-içecek çeşidiyle İç Anadolu ilk sırada; 398 yiyecek-içecek çeşidiyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi ikinci sırada; 397 çeşit yiyecek-içecek çeşidiyle Karadeniz Bölgesi üçüncü sırada yer almaktadır. Akdeniz ve Marmara Bölgeleri 184 çeşit, Ege Bölgesi ise 162 çeşit yiyecek ve içeceğe sahip olduğu bildirilmiştir.
Kadın istihdamının kalkınmasına katkı bulunmuş olup yüksek seviyede ivme kazanmıştır. Bu verilerin yeni rekorları da beraberinde getireceği kaçınılmazdır. Gaziantep bunun en büyük örneği olup, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Sayın Fatma Şahin ile müthiş bir vizyon ortaya koyarak Gaziantep mutfağının harika lezzetler olduğunu ve bunu gastronomi hamlesi ile tüm dünyada ses getiren başarılı projelere imza atarak ortaya koymuştur.
Birçok çeşitliliği bölgenin nabzını tutan ve her yıl ziyaretçiler ile dolup taşan Gaziantep, dünya eksenine girmesine öncülük eden Sayın Fatma Şahin Hanımefendi’yi buradan huzurlarınızda tebrik eder, kendisini ve ekibini kutlarım. Fatma Hanım’ın yapmış olduğu bu örnek çalışma ve girişim, Türkiye’mizin birçok bölge ve illerinde belediye başkanlarına örnek olması temennimdir. Bu hareketle coğrafyamızda bölgesel, yöresel birçok lezzet farklılıkları ve zenginlikleri vardır. Tarihin ve medeniyetin beşiği bu topraklarda bu ve bunun gibi çalışmaların artarak devam etmesini, yerel kalkınma verilerine ciddi katkıları olacağından hiç şüphemiz yok.
Türkiye Lezzet Haritası her geçen gün yeni alanlar katarak büyümeye devam etmektedir. Bahsettiğim veriler daha da üst seviyelere taşınmaktadır. Coğrafi işaretli ürünler, her geçen gün üretim ve insanların daha sağlıklı, organik ürüne ulaşması demektir. ‘’Sağlıklı Gıda, İyi Beslenme’’ diyoruz.
50 il 50 simge yemek, her geçen gün yükselen değerimiz olarak devam ediyor. Turizm bir fırsat ise, gastronomi de bunu cazip kılan etkendir; ayrı düşünemeyiz. Tüm bu zenginliklerimizi ileri seviyelere taşımamız, bir şef olarak en büyük arzumdur. Benim de bu yönde çalışmalarım var, inşallah ileriki zamanlarda hep birlikte bir şeyleri başarmış olacağız. Tadında güzel günler diliyorum…