
Türkiye’de Turizm Fuarlarına Profesyonellerin İlgisinin Azalması ve Çözüm Yolları
Siz fuarlara katılmayı seviyor musunuz? Ben çok severim ancak son yıllarda Türkiye’de düzenlenen turizm fuarlarının, sektördeki profesyonellerin ilgisini eskisi kadar çekmediğini bir çoğumuz gözlemliyoruzdur. Bu durum, hem fuar organizatörleri hem de sektör paydaşları için önemli bir sorun oluşturuyor. Peki, bu ilgi kaybının sebepleri nelerdir sizce? Talep nasıl artırılabilir?

En başta gelen etkenlerden birisi fuarların organizasyon maliyetlernin her geçen yıl artması. Katılımcı firmalar, stand kiralama, lojistik, personel masrafları gibi birçok giderle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin fuarlara katılımını zorlaştırabiliyor. Ayrıca, fuarın sağlayacağı fayda ile bu yüksek maliyetlerin karşılanıp karşılanamayacağı konusunda bir belirsizlik oluşabiliyor. Katılım ücretlerinin makul seviyelere çekilmesi ve küçük işletmelerin de katılımını teşvik eden destekleyici mekanizmaların devreye girmesi bu konuda faydalı olabilir ancak son dönemlerdeki enflasyonun tüm maaliyetlere etkisini göz önünde bulundurursak bu da zor gibi görünüyor.
Değişen ihtiyaçlar, sektörün evrimi, teknolojinin hızla gelişmesi ve dijitalleşmenin artması, turizm fuarlarının katılımcılarına daha verimli alternatifler sunulmasına olanak tanıdı. Artık sektördeki profesyoneller, birçok bilgiyi internet üzerinden edinebilmekte, yetkili kişilere ulaşabilmekte ve hatta online platformlar üzerinden toplantılar düzenleyebilmekte. Bu, zaman ve maliyet açısından büyük bir avantaj sağlıyor. Geleneksel fuarlara katılmak için seyahat etmek, otel masrafları ve diğer giderler gibi maliyetler artarken, dijital platformlar bu masrafları ortadan kaldırmakta, sürdürülebilirliği desteklemekte. Bu da fuarlara olan ilgiyi azaltmaktadır. Yüzyüze görüşmenin sıcaklığını yaşatır mı tartışılır. Karşılıklı iletişim her zaman daha samimi gelmiştir bana.
Maalesef birçok fuar, eski formatlarla devam etmekte. Katılımcıların ve ziyaretçilerin fuardan beklentileri değişmişken, etkinliklerin katılımcı deneyimini iyileştirmeye yönelik yenilikçi çözümler sunmaması ilgiyi azaltan bir diğer faktördür. Sadece stand açmak ve katalog dağıtmak artık yeterli olmamakta olup modern fuarlar, interaktif deneyimler, teknoloji kullanımının artması (örneğin sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, dijital platformlar) gibi unsurları barındırmalı, sektördeki profesyonellere katılım açısından daha fazla değer sunmalıdır.
Türkiye’deki turizm fuarları, diğer sektör etkinlikleri ile çakışabiliyor. Özellikle yılın belli dönemlerinde yoğun etkinlik takvimleri, katılımcıların zamanlarını verimli bir şekilde planlamalarını zorlaştırıyor. Ayrıca, sektördeki profesyonellerin alternatif iş seyahatleri ve uluslararası etkinliklere katılım gibi gerekçelerle yerel fuarlara katılımı azalabiliyor. Fuarların daha uygun zaman dilimlerinde düzenlenmesi ve uluslararası etkinliklerle çakışmaması, katılımı artırabilir.
Biraz da fuarlarda biz turizm profesyonelleri ciddi bir hata yapıyoruz. Tanımadığımız potansiyel partnerlerle randevular oluşturup, iş geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmak yerine, halihazırda görüşebildiğimiz arkadaşlarımızla görseller paylaşmayı bırakıp, işe odaklanırsak belki turizme katkımız artacaktır. Görmediğimiz dostlarımızı görmek çok güzel bir şey ancak özellikle yurtdışından ya da ulaşamadığımız diğer iş ortaklarımızla görüşmek fuarları daha verimli hale getirecektir.
Yurtdışında katılım sağladığım ve özellikle B2B olarak düzenlenen fuarlardan geri dönüşlerim genellikle pozitif oldu ve işe çevirebildiğimizi görebiliyorum. Bu da aslında disiplin ölçüsünde randevulu fuarların verimini ortaya çıkarıyor.
Bizler hem işletmelerimizi hem ülkemizi tanıtmak için doğru stratejiler belirlersek Türkiye’nin turizm fuarları, sektördeki profesyonellerin ilgisini tekrar kazanabilir ve uluslararası arenada güçlü bir konum elde edebilir.