
Turizmde Siyasi Gölge mi, Gerçek Çözüm mü?
TÜRSAB’ın düzenlediği 3. Turizm Kongresi, sektörün ortak sorunlarına çözüm arayışı yerine, gözle görülür şekilde siyasi bir arenaya dönüşmüş gibi görünüyor. Geçmişte acentelerin sesini duyurmayı ve turizmin yapısal sorunlarına yönelik somut çözümler üretmeyi hedefleyen kongrelerin, artık belirli bir siyasi gündemin parçası haline geldiği eleştirileri artıyor.
Dr. Ali Bilir’in basın açıklamasında da ifade ettiği üzere; lüks organizasyonlar, gösterişli konaklamalar ve pahalı ikramlarla süslenen bu kongrede, sektörün gerçek ihtiyaçları ve sorunlarına dair net stratejiler ortaya konulamamış; aksine, seçim çalışmasının desteklenmesi amacıyla adeta bir vitrin düzenlemesi yapılmış. Kongrenin sonuç bildirgesinin eksikliği ve acentaların yaşadığı ekonomik, yasal ile operasyonel sıkıntılara yönelik somut kararların paylaşılmaması, bu eleştirilerin temelini oluşturuyor.
Bu yazıda, TÜRSAB’ın turizm kongresi yaklaşımının sektöre gerçekten hizmet edip etmediği, acentelerin ve turizm paydaşlarının beklentilerinin nasıl göz ardı edildiği detaylıca değerlendiriliyor. Sektörün geleceğini şekillendirecek adımların atılması yerine, seçim kampanyası çıkarlarına hizmet eden bir organizasyonun izleri sürülürken, turizm camiasında ciddi soru işaretleri oluşmaya başladı.
Dr. Ali Bilir: TÜRSAB 3. Turizm Kongresi: Sektör İçin Değil, Seçim Çalışması İçin Düzenlendi!

Geçtiğimiz günlerde Antalya’da, beş yıldızlı bir otelde gerçekleştirilen TÜRSAB’ın 3. Turizm Kongresi’ne katıldım. Bundan öncekilere de katılmıştım. Hatta 1. Turizm Kongresi, benim de başkan yardımcısı olduğum dönemde gerçekleştirilmişti. O dönemde, bu kongrelerin her yıl düzenlenmesi gerektiğini savunuyorduk. Çünkü amacımız, turizm sektörünün sorunlarını tartışmak, acentaların söz almasını sağlamak, ortak akıl ve çözümler üretmek, tüm çıktıları rapor haline getirerek ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşmak ve böylece sektörün geleceğini şekillendirmekti.
Ancak gelinen noktada, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, her zaman olduğu gibi bir amaçla, bir ilkeyle yola çıkıp, sonra bu ilkeleri bir kenara bırakarak, kongreleri kendi seçim çalışmasına dönüştürmüştür. Son kongrede bunu net olarak gördük. Her şey yapmacıktı, her şey göstermelikti.
Önemli Konuşmacılar Vardı, Ancak Bir Misyon ve Çözüm Sunulmadı

Kongrede, alanında önemli isimler konuşmacı olarak yer aldı. Ancak bu konuşmaların hiçbirinde sektörün yapısal sorunlarına dair somut çözüm önerileri sunulmadı, geleceğe yönelik bir misyon ortaya konulmadı. Acentaların yaşadığı ekonomik, yasal ve operasyonel sorunlara değinilmediği gibi, turizmin gelişimi için kamu ve özel sektör iş birliğine dair herhangi bir stratejik adım da paylaşılmadı.
Kongre, sadece belirli isimlerin sahne aldığı bir etkinlikten öteye geçemedi. Turizm sektörünün içinden geçtiği zorlu süreçleri ele alan, geleceğe ışık tutacak bir tartışma ortamı yaratılması gerekirken, bu fırsat ne yazık ki boşa harcandı.
Bir Kongre Düzenlendi Ama Ortada Kongre Yok!

Bir kongre düzenlendiği söylendi, ancak temel unsurları eksikti. Aşağıdaki soruların cevabı hala verilmiş değil:
- Kongrenin sonuç bildirgesi nerede?
- Sektörün güncel sorunlarına ilişkin alınan somut kararlar nelerdir?
- Bu kongrenin çıktıları turizm sektörü paydaşlarıyla ve kamu kurumlarıyla paylaşılmış mıdır?
- Havayolları, oteller, rehberler, taşımacılar ve diğer sektör temsilcileriyle ortak bir çözüm planı oluşturulmuş mudur?
- Acentaların mevcut ekonomik ve yasal sorunlarına yönelik TÜRSAB’ın geliştirdiği bir yol haritası var mıdır?
- Turizm sektörünün geleceğini şekillendirecek politikalar ve stratejik planlar ne zaman açıklanacaktır?
Bu soruların hiçbirine tatmin edici bir cevap verilmediği gibi, kongre sonrası kamuoyuna yönelik herhangi bir rapor da paylaşılmamıştır. Eğer gerçekten sektör için bir kongre düzenlendiği iddia ediliyorsa, bu soruların açık ve net bir şekilde yanıtlanması gerekmektedir.
Turizm Kongresi Mi, Lüks Tatil Mi?

Katılımcı profiline baktığımızda, TÜRSAB çalışanları, Bölge Temsil Kurulu yöneticileri ve kendilerine özel statüler oluşturularak tüm masrafları TÜRSAB tarafından karşılanan kişiler ön plandaydı.
Beş yıldızlı otellerde konaklamalar, lüks organizasyonlar, uçak biletleri, hediyeler ve gösterişli etkinlikler…
Tüm bunlar, sektörün sorunlarını çözmek yerine, Firuz Bağlıkaya’nın seçim kampanyasını finanse etmek için kullanılmıştır. TÜRSAB’ı yönetenler, binlerce seyahat acentasının aidatlarını ve emeklerini kişisel çıkarlarına alet etmektedir.
Bu kongre, turizm sektörüne hizmet etmek yerine, belirli bir grubun kendi çıkarlarını korumasına yönelik bir organizasyon haline gelmiştir.
Tüm Seyahat Acentası Meslektaşlarımızı Birliğine ve Mesleğine Sahip Çıkmaya Davet Ediyorum!
Seyahat acenteleri, emeklerinin ve meslek onurlarının bu şekilde harcanmasına artık sessiz kalmamalıdır. Kimsenin oyununa, kandırmasına gelmeyin!
2025 yılı Kasım ayında yapılacak TÜRSAB seçimlerinde sandığa gelin ve birliğinize sahip çıkın!
Yapmacık hareketlere, sahte gülüşlere, mekanik duruşlara, sizin paralarınızla size gönderilen hediyelere, uçak biletlerine, otel odalarına, yemeklere, çiçeklere, sahte sözlere artık kanmayın!
TÜRSAB, turizm sektörünün geleceğini belirleyen bir kurum olmalıdır. Amaç turizmi ve seyahat acentelerini geliştirmek mi, yoksa bir grup insanın lüks içinde seçim çalışması yapmasını sağlamak mı?
Kararı siz verin!