MİSAFİR ALIŞKANLIKLARINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER

Son dönemlerde hepimizin bildiği gibi tüm sektörlerde müşteri alışkanlıklarında köklü değişiklikler oldu. Teknolojik gelişmeler, kültürel değişimler ve özellikle COVID-19 pandemisi sonrasında yaşanan değişiklikler tüm bireylerin beklenti ve alışkanlıklarını önemli ölçüde etkiledi.
Aslında teknolojik değişim ve gelişimler pandemi öncesi de fazlasıyla hissediliyordu. Sonrasında daha az kişiyle temas etme ve kalabalıktan kaçma gibi istekler, yemek, giysi, ihtiyaç ve birçok alışveriş kolunda uygulamaların ve sosyal medyanın kullanımını artırdı. Sosyal medyadaki birçok uygulamadaki yeni akımların yoğunluğundan anlayacağımız üzere… Bazı akımları anlayamasam da bu başka bir makale konusu. 🙂
Turizmde de misafir alışkanlıklarında değişimler dikkat çekiyor. Sektörün bu değişimlere ve yeni trendlere ayak uydurması ise önemli.
Misafirler, seyahat planlarını yaparken çevrimiçi rezervasyon platformlarının, seyahat uygulamalarının ve sosyal medyanın aktif olarak kullanımını artırıyor. Ayrıca, akıllı telefonların ve diğer mobil cihazların seyahat deneyimini kolaylaştıran bir araç haline gelmesiyle, seyahat sırasında da teknolojiye daha fazla bağımlı hale gelindiği görülüyor. Bu aslında otelinize bir kilometre uzaktayken bile son dakika rezervasyon almanızı sağlıyor. Tabii ki doğru konumlanmışsanız…
Deneyimsel ve sürdürülebilir seyahat bir başka önemli unsur. Günümüzde misafirler, destinasyonlarını daha derinlemesine keşfetmeyi, yerel kültürü deneyimlemeyi ve doğal çevreye duyarlı turizm uygulamalarını desteklemeye odaklanıyor.
Sağlık ve güvenliğin, seyahat ve konaklama deneyiminde önemi ise göz ardı edilemez. Yüksek hijyen standartları, temas azaltma önlemleri, sağlık güvenliği gibi önlemler dikkat çekiyor.
Herkes gibi işletmelere gelen misafirler için de para kaybı yaşama kaygısı mevcut. Bu bağlamda misafirlerin rezervasyon yapma kriterlerinde iptal politikalarının önemi arttı. Özellikle pandemi dönemi ve sonrasında seyahat planlarının belirsizliği, rezervasyon esnekliği olan işletmelere talebi artırıyor. Tabii işletme açısından da gelir kaybı yaşanmaması için esneklikle beraber alınması gereken önlemler ve aksiyonlar önemli.
Ve son dönemlerde gözlemlenen geleneksel otel konseptinin yanı sıra, alternatif konaklama seçenekleri popüler hale geldi. Airbnb, butik oteller, kamp ve çadır turizmi tercih ediliyor. Misafirler bütçe dostu farklı tatil alternatifleri geliştirirken aslında bir yandan da doğa ile iç içe tatilleri tercih etmeye başladılar. Tabii ki burada en önemlisi, tercih edilen bu tatillerde sağlık ve güvenlik ön planda olmalı ve kullanıcılar, bu işletmelerin kaydı olup olmadığını incelemeli. Yoksa rüya gibi tatil hayali kabusa dönüşebilir.
Tüm sektörlerde olduğu gibi turizm sektöründe de misafir alışkanlıklarında gözlemlenen bu değişimler, turizm sektörünün dinamik doğasını yansıtıyor. Bu trendlere uyum sağlamakta geç kalan işletmeler maalesef gelir kaybına uğrayabiliyor. Rekabet avantajı elde etmek için özellikle dijitalin gücünü ve kullanıcı davranışlarını takip edip analiz etmek, hem işletmeye hem de çalışanların kendilerini sürekli yenilemesine olanak verir.
Unutmayalım ki yeni trendleri takip etmek öncelikle kendimizi güncel tutmamızla başlar.

Ayşen İNCE (28)
1986 Bursa doğumlu olup, liseye kadar öğrenimini Bursa Mustafakemalpaşa’da tamamlamıştır.
2007 yılında Balıkesir Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciği Meslek Yüksek Okul’undan mezun olmuştur.
Kariyer hayatına Antalya’da başlayarak, sonrasında 10 yıl İstanbul’da Barcelo Hotels ve Radisson Hotels grubunda sürdürerek şuanda Kempiski Hotel The Dome Belek Antalya’da Satış & Pazarlama Direktörü olarak turizm sektörüne devam ediyor.