
İnsan Olmak ve Bilinçli Vatandaşlık
Konuya nereden girsem diye düşünürken sabah oldu…
Sonra bir ara rüyamda kardeşim “Aydınlatma armatürü nerede?” derken uykum kaçtı ve bu yazıyı hiçbir bilirkişiliğim olmadan ve mevzuat bilgisi eksik bir yönetici olarak sizler için kaleme alıyorum.
Öncelikle yangından dolayı ölenlere rahmet, geride kalanlara başsağlığı; yaralılara acil şifa ve sabırlar diliyorum.
Suçlu Kim? Suçun Sebebi ve Bundan Sonra Yapılması Gerekenler…
Kayak merkezlerindeki otellerde çalışmış deneyimli otelci meslektaşımdan birebir edindiğim bilgi ve gittiğimiz otellerde edindiğim izlenimlere dayanarak; iklimsel değişimler yüzünden karın belli bir süre yerde kalması sebebiyle kayak merkezlerinde konaklama süreleri azalmakta, bu sebeple yatırımcılar hem kalifiye olmayan personele yönelmekte hem de üstüne üstlük eğitim verdirmemekte. Ayrıca bu kalifiye olmayan personelden fazla mesai ile çok iş isteyerek onları verimsizleştirmekte.
Bunun yanı sıra otelin bakımını doğru yapmaması sebebiyle oluşan zincirleme hataların sonu yok. En basiti, yangın anında yangını haber edebilecek ve tahliyeyi kolaylaştıracak bir sorumlu gece müdürünün bulunmaması. Otelde yangına sebep olan mutfak mahallindeki bacanın temizliğinden kullanılan yağın kalitesine kadar birçok ihmal söz konusu.
Bu ihmallerin sebebi fiziki yetersizlikler, yapılmayan bakımlar, geçiştirilen denetimler, verilmeyen eğitimler ve alınmayan kalifiye personeldir. (Bkz. Grand Kartalkaya Otel yangını bilirkişi raporu.)
Önce Kendimizden Başlamalıyız!
Suçlu aramadan önce değişime kendimizden başlamalıyız. Yangından kurtulan bazı vatandaşlarımızın kurtulma nedeni, yangın anında yapılması gerekenleri bilmeleriydi.
İki sene önce bir deprem yaşadık ve 50.000’den fazla vatandaşımızı kaybettik. Ancak depremde ne yapacağını bilenlerin sayısı çok azdı. Yangında ise bu oran yüzde 10 bile değildir. Ülkede yangın senaryosu öğrenmiş ve tatbik etmiş olanların sayısı yok denecek kadar az.
Kendimizi, yatırımcıları, devlet kurumlarındaki çalışanları, personelimizi ve bunu haber yapanları eğitmeliyiz, anlatmalıyız, göstermeliyiz ama göstermelik olmadan.
Yatırımcılara Otel Açmanın Şartları Getirilmeli!
Yatırımcılara otel açmanın belli şartlarını getirmeliyiz. Eğitim almalarını sağlamalıyız ve bu eğitimi geçmeyenler otel açamamalı. Rüşvet verilmemeli. Mimarını seçerken yanına otelcilik konusunda bilgili, vasıflı ve diplomalı birini koymak zorunlu olmalı.
Belediyede ya da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda tanıdıkları aracılığıyla iş halletmemeliler. Elbette emek veren kurumların yetkilileri yatırımcı tarafından ağırlanabilir, ancak bunun karşılığında rapor uygunluğu beklenmemelidir.
Yatırımcılara eğitim verirken, olası ihmallerin nelere mal olabileceğini gösteren sinematik kurgular yapılmalı. Bu sayede yaşanabilecek kayıplar gözler önüne serilmeli. Çünkü kayıp yaşamadan hiçbir şeyin kıymetini anlamıyoruz.
Sonunda şu cümleyi hayatlarına mıh gibi kazımalılar:
“İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.”
Denetimler Arttırılmalı!
Yangın önlemleriyle ilgili ne yapılması gerekiyorsa her açıdan yapılmalı. Uzman desteği alınmalı, deprem konusunda bilinçlendirme sağlanmalı. Yangına sebep olabilecek kaçak kat çıkılmamalı, depreme sebep olabilecek kolonlar kesilmemeli.
Kurumsal ve Bireysel Liyakat Önemli!
Kurumlar, hem özel hem de kamuya ait olanlar, denetim sonucu yeterlilik belgelerini veren kişilerin liyakati konusunda titiz olmalı. Eğer liyakat konusunda eksiklik varsa, sosyal şartlar iyileştirilmeli.
Gerekirse sinematik kurgulu belgesel ve filmler izletilmeli, eğitimlerle insan hayatının önemi anlatılmalı. Siyasi ayrışmalara girilmemeli, esas olanın ülke ve insan olduğu empoze edilmeli.
Bilinçli vatandaşlık kurumlardan başlayarak bireylere kadar sağlanmalı.
Medyanın Rolü ve Sektörün Sorumluluğu
Konuyu sizlere aktaran medya ise basitçe adil, tarafsız ve bilgiye dayalı habercilik yapmalı.
Otelcilikle alakası bulunmayan, sağdan soldan edindiği bilgilerle siyasi amaçlarına uygun haber yapan herkes, doğru haber almayı engelliyor.
“Doğru söyleyen inanın yalancı ya da cahil çıkıyor.”
Bu konuda sektörümüzün ileri gelenleri, bilgileri dahilinde konuşmalı. Kafayı kuma gömmeden, siyasi ve makam hırsı gözetmeden bildiklerini paylaşmalılar ki, ortalık “her şeyi ben biliyorum” diyen kişilerin yanlış sözlerine kalmamalı.
Sorun İnsanın Zihniyetinde!
Bu konu bir yazıya sığmayacak kadar uzun bir konu. Çünkü yalnızca kayak merkezlerinde değil, ülke genelinde bir denetim yapılsa; yangın, hijyen ve depremle alakalı denetimlerden kusursuz geçecek otel sayısı %20’yi bile bulmaz.
Bunun sebebi sadece Bakanlık ya da belediyeler değil; sebep insan.
İnsanın zihniyeti, yetiştiriliş tarzı, hayata bakışı, duruşu ve karakteridir.
Eğitimin, denetimin, bakımın olabilmesi diploma da olsa, para da olsa vatandaşlık bilinci ile donatılmış insan olmaya bakıyor biraz.
İnsan olmanın anlamını anlayana…