Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olursunuz.
Accept

“Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır”

Mustafa Kemal ATATÜRK (1929)

Otel Gazetesi / Turizmin Basılı Tek GazetesiOtel Gazetesi / Turizmin Basılı Tek GazetesiOtel Gazetesi / Turizmin Basılı Tek Gazetesi
  • Ana Sayfa
  • GÜNDEM
  • GASTRONOMİ
  • GEZİYORUM
    • GEZİ YORUM
  • RÖPORTAJLAR
  • YAZARLAR
    • YAZARLAR
    • AKADEMİK YAZILAR
  • E-GAZETE
Reading: BİR ZAMANLAR HİLTONDA – Bölüm 7
Share
Bildirimler Daha Fazla
Font ResizerAa

“Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır”

Mustafa Kemal ATATÜRK (1929)

Font ResizerAa
Otel Gazetesi / Turizmin Basılı Tek GazetesiOtel Gazetesi / Turizmin Basılı Tek Gazetesi
  • Ana Sayfa
  • GÜNDEM
  • GASTRONOMİ
  • GEZİYORUM
  • RÖPORTAJLAR
  • YAZARLAR
  • E-GAZETE
Search
  • Ana Sayfa
  • GÜNDEM
  • GASTRONOMİ
  • GEZİYORUM
    • GEZİ YORUM
  • RÖPORTAJLAR
  • YAZARLAR
    • YAZARLAR
    • AKADEMİK YAZILAR
  • E-GAZETE
Have an existing account? Sign In
Follow US
SEKTÖRÜN BASILI TEK GAZETESİ
BİR ZAMANLAR HİLTONDA – Bölüm 7
Anasayfa » Blog » BİR ZAMANLAR HİLTONDA – Bölüm 7
GÜNDEMÖzel HaberlerYAZAR

BİR ZAMANLAR HİLTONDA – Bölüm 7

Jirayr Zagikyan
Last updated: 27 Eylül 2024 11:52
Jirayr Zagikyan Published 27 Eylül 2024
Share
SHARE
Jirayr Zagikyan

İçindekiler
Bir Zamanlar Hilton’da: Jirayr Zagikyan’ın AnılarıBir Zamanlar Hilton’da: İlk Gün HikayesiJirayr Zagikyan

BİR ZAMANLAR HİLTONDA – Bölüm 7

Terfiden sonra bana bir şevk geldi tabii… Her ne kadar genç de olsam, Hilton gibi bir tesiste, yıllarca ilk terfilerini bekleyen çalışanlar varken hele, kısa sürede bir pozisyon almanın önemini ve de beraberinde getirdiği sorumlulukların farkındaydım.

Garsonum, bir düğün pastası kesme seremonisi. Meşale ile ben. Kaptan Orhan Yesin pastayı kestiriyor

Artık garsondum, tabii ki salonda daha uzun süre kalıyordum, gelen misafirlerle yakından ilgileniyordum ve müdavimler ile de artık iyice yakın ilişkiler içindeydim… Tabii biraz çekemeyenlerin haset dolu bakışları olduğunu da farkediyordum ama pek umursadığım söylenemezdi.

O Günlerden Aklımda Kalanlardan Kısa bir Anılar Potporisi…

Kahveci güzeli olarak görev yapan (Coffee girl) Şükran beni severdi ve tecrübeli bir servis elemanı olduğu için, elinden geldiğince bana yardımcı olurdu. Otel misafirleri haricinde, şehirden gelen sürekli müdavimler de vardı, şehire yerleşik ve de otelde kalan yabancı misafirler de. Şadırvan menü’müz oldukça geniş bir menü idi ama ben genelde, masa başında yapılan flambe arabalarında yapılan yemeklerin siparişlerini almayı ve bu yemekleri yapmayı seviyordum.

Müdavimlerimizden, sarışın eşi ile gelen bir Hadi bey’imiz vardı. Yemeğinde kırmızı şarap içerdi ama kırmızı şarabının buz kovasında  soğutulup servis edilmesini isterdi. Bir gün benim bakışımdan neden böyle yaptığını merak ettiğimi hissetti sanırım ve beni yanına çağırdı: “Oğlum ben de kırmızı şarabın oda sıcaklığında içildiğini bilirim ama bu benim keyfim” dedi. Bu beni hem utandırmıştı biraz hem de yeni bir ders olmuştu. Demek oturanlar da sürekli üzerlerinde göz olmasından rahatsızlar ve bunun da “farkındalar”

Bir de Mehmet bey’imiz vardı. Hafta sonları yalnız gelirdi ve servisin yavaşladığı zaman dilimlerini gözlemler, biraz daha rahat bir durumdaysam da benimle sohbet etmeyi severdi. Arada bir de bana hediyeler getirirdi… Çorap,  gömlek ve bir keresinde de şıkça bir ‘Dolma Kalem’

İlk hediye geldiğinde, Orhan Captain’a sormuştum, “Tip’ler tüm servis personeline ortak olduğundan, bunları tip gibi kabullenip değeri kadar parayı  tip kutusuna mı atmam lazım”. O da konuyu Headwaiter Altay beye danışmış ve cevap olarak da, bu tarz ödül ve hediyelerin misafir tarafından kişiye özel verilmesinden dolayı bir yanlış olmadığı, tip’e bir bedel atılmasına gerek olmadığı bilgisini cevap olarak bizlere vermişti.

Mösyö Cavaliero’muz vardı… Eşiyle birlikte her Pazar günü, Şadırvan’a gelirdi… Oldukça yaşlı bir çiftti.  Gelir gelmez daha masaya oturmadan, masasına bakacak olan garsona 25 kuruş verip, “Kuzum bize iyi bak” derdi. Yine böyle bir günde garson Mümin Dildar’ın masasına oturtulmuştu, her zamanki gibi 25 kuruşu verdi. Dildar ise cebinden otelin logo baskılı kibritlerinden bir tanesin çıkarıp, “Kibrit mi istemiştiniz, buyurun” dedi. Olayı kenardan gözlemleyen ben, onun bu davranışından utanmıştım ve üzülmüştüm. İyi bir garson olabilir insan, ama kibir ve misafiri rencide edecek birşey yapmak kesinlikle yanlıştır. Herkes bu mesleğe uygun değil yani anlayacağınız…

Bir akşam Ayhan Işık ve Sadri Alışık  eşleriyle birlikte gelmişti. Masa’ya ben hizmet ediyordum, ve siparişleri verirken, masaya girerken, konuşmam gerektiğinde, “Ayhan bey, Sadri bey” diye hitap  ediyordum. Sadri Alışık kolumdan çekip, “Bana bak” dedi, “ Bey deme gıcık oluyorum, abi de yeter”

Şadırvanda garsonum en solda Şerif Yuzbasioglu , Ayla Dikmen solunda Orhan kaptan

 Tabii ki, bu arada Lobby’deki 5 çayı aktivitemiz de hergun devam ediyordu. Bir hafta sonu günü, Lobby  neredeyse kapasitesinin çok üstünde doluydu ve ben “çok seri” çalışıyordum. Masalarımdan birinde oldukça çekici 3 kız oturuyordu. Servislerini yaptım ve çay saatinin bitimine yakın hesapları toplamaya başladık. Her masanın adisyonunu açıp masaya bırakıyorum. Masalara bakıp kaç kişi varsa, kişi sayısını yazıp 15 TL ile  çarpıp masaya bırakıyor ve daha sonra hesapları topluyordum.

Hesap vakti, masalara hızlıca göz attım ve ‘o’ masada 5 kız gördüğüm için de hesabı 5 kişilik açtım. Hesabı almaya geldiğimde itiraz sesleri yükseldi. “ Siz bize üç kişilik servis verdiniz, sonradan gelen iki arkadaşımızla hiç ilgilenmediniz, kendi tabaklarımızdan paylaşarak yedik, çaylarımızı bile paylaştık” dediler… Evet, hatırlamıştım o anda üç kişi olduklarını, çok da utanmıştım. “Ne olur beni affedin, şimdi bu adisyonu bozup düzeltmek için bir sürü komplike prosedür var, siz bunu bu haliyle ödeyin, bir daha gelişinizde benim misafirim  olun” dedim. Nazik kızlardı beni kırmadılar…

Akşam Şadırvan servisine başladık, hafta sonu olduğu için, Şadırvan da kalabalıktı, masalarım dolmuştu, altı kişilik yuvarlak masam da dolmuştu. Ekmek servisini oval bir gümüş tepsiyle yapardık. Muhtelif içerikli ekmekleri misafirin sol tarafındaki ekmek tabaklarına onların arzularına göre  servis ederdik, daha sonra da başka bir oval tepsiden ‘Melba Toast’ servis ederdik. Melba Toast, İncecik kesilmiş ve fırınlanmış üçgen formda kızarmış ekmeklerdir..

Şadırvan’ın ekzotik bir havası ve  ışıklandırması vardır, oldukça da loştur. Servis yaparken bir anda göz ucuyla masadakilere baktığımda, masadaki kızın lobby’deki çay saatindeki kız olduğunu farkettim. Kız annesi ile kendi arasında Ermenice konuştu bir anlığına… Ben de şaşırmıştım ama beyin ilginç birşey, ne dediklerini de anlamıştım… “Anne bunlar çok güzel,  fazla istersem ayıp mı olur” dedi. Ben de boş bulunup bir anda, ”İstediğiniz kadar alabilirsiniz, çekinmenize gerek yok” dedim. Kız  şöyle bir baktı,  beni görünce şok oldu. Beni tanımıştı… Lobby’deki o garson… Hemen babasına döndü ve, “ İşte bu garsondu Lobby’deki fazla para alan” dedi.

Babası beni biraz azarladı ve ben de yanlışlıkla olduğunu, bir dahaki gelişlerinde telafi edeceğimi söylediğimi babaya anlattım, ama yine yaptım yapacağımı ve ancak beklemek istemezlerse bir dahaki gelişi, dışında başka bir yerde yemeğe de götürebileceğimi söyledim.

Babası bu sefer de gülmeye başladı. “Nereye götüreceksin peki” dedi. Ben de “Otelin karşısında Kervan muhallebicisi var, ancak oraya götürürüm, bütçem oraya yetişir” dedim. Gülüştuler…

Bir süre  arkadaşlık yaptık o kızla… Meşhur bir kurukahveci ailesiydiler.  O gün de yemek sonunda flambe arabasında ‘Cherrie Jübile’ (tatlı) pişirip ikram  ettim.

Pazar günleri Şadırvan’da “Smorgasbord Buffet”

Smorgasbord Buffet, İskandinav kökenli bir büfeli yemek sistemidir. Aslında ağırlıklı olarak soğuk yemeklerin ve de sandwich’lerin olduğu bir büfe şeklidir. Ancak o dönemlerde, biz  muhtelif soğuk yiyecekler, mezeler ve de sandwich’lerin yanında, yine de sıcak et ve tavuk yemekleri ve de oldukça zengin bir tatlı büfesi hazırlardık…

Hem otel misafirlerinin hem de dışarıdan gelenlerin rezervasyonları ile oldukça yoğun geçerdi ve de keyifliydi.

Şadırvan; Terrace Restaurant ve Karagöz bar (daha sonra bu barın dekorasyonu değişti ve Pilsen Pub oldu) Lobby’den bir kat aşağıda, mutfağın olduğu bahçe katındaydı. 

Bar yetkilileri olarak Süleyman Karanfil (Bar Supervisor), Garbis Takesyan (Bar Captain) ve Marko Kastoryano (Bar Captain) vardı.  Tam bir multi national kadro… Captain Garbis bar arkasındaki uzun boyuyla çalışırken ve kokteylleri yaparken, özellikle onun o estetik çalışmasını izlemeye gelen hayranları bile vardı.

Beyoğlunda Orfe Bar…

Şadırvan’da garsonken, benden yaşça büyük komiler de vardı. Metin Ateşlikan, Ali İralı… Bunlardan hatırladığım isimler… Bir gün Metin yüzü gözü şişmiş olarak  işe geldi, ne olduğunu sorduk, meğer önceki gün işten sonra Beyoğlu’ndaki  Orfe Bar’a gitmiş,  orada kızlı erkekli bir grup varmış, onlar da nasıl bizim kızları bakarsın diye saldırmışlar çocuğa… Sonradan öğrenmiş o günlerde Salih Güney ve Selma Güneri’nin baş rol oyunculuğuyla çevrilen  Yasak Sokaklar filmindeki oyuncu kadrosundaki kişilermiş… Herhalde ekip, kendini filmdeki karakterlerine çok özleştirmişler ve böyle bar olayları çıkarmaya başlamışlar…

Ertesi gün  Ali Iralı’nin önderliğinde 5 kişi diğer komilerle  beraber Orfe’ye gittik. Kanımız kaynıyor, olay çözmeye gidiyoruz ya… Orfe’ye arada giderdim. Güzel bir mekandı.  Bacı isminde bir  yöneticisi vardı. Ali bize işaret etti, aynı grup yine oradaydı. Bacı işin vahametini anladı, beni tanıyordu, “kavga edecekseniz hepiniz dışarı çıkın” dedi ve  diğer gurupla bizi kovdu bardan dışarıya. Orfe Bar, Lale İşkembecisi ile aynı sokaktaydı ve gece vakti kalabalıktı. Taksim parkına gidip hesaplaşmaya karar verdik!!! Yolda giderken de arkadaş olup Club 12’ye gidip beraber eğlendik…Gençlik…

Şadırvan Sistemi ile ilgili bilgilere devam…

Şadırvan’da sistem şöyle çalışıyordu. Gelen misafirler salona girişte Headwaiter tarafından karşılanıyor, rezervasyon durumuna göre  masalarına yönlendiriliyor, Captain menülerini veriyor, aparatif içeceklerini sorup bazı yemek tavsiyelerinde bulunuyor ve daha sonra siparişler çift nüsha Captain Order’a yazılıyor (sipariş alma fişi), garson tarafından adisyona işleniyor, komi ilk nüsha Captain Order’la mutfağa gidip aboyer tabir edilen asistan aşcıbaşıya sipariş veriyor . Aboyer iç bölümdeki aşçılara mikrofonuyla siparişleri veriyor, soğuk bölümde hazırlanacak siparişler hemen çıkıyor ve komi çıkan siparişleri alıp adisyonu kapıdaki kasiyere veriyor, kasiyer alınan yiyeceği makinede fiyatlandırip yolluyor…

Bir süre sonra mutfağa gelip X numaralı masanın yemeğini  talep ediyor, aboyer X numaralı masanın ana yemeğini anons edip ‘komande’ diyor, kısa sürede yemekler gümüşler içinde  servise sunuluyor…

Nasıl? Şu andaki sistem ile alakası var mı sizce?

Komi olduğum dönemde en sevmediğim yemek karışık kebap idi,  çünkü mangal görevi  yapan içinde kül ve ateş olan tevzilerle servise sunuluyordu, bakır mangalları tepsiye koyup salona taşırken bazen mangalın bir ucu boğazımın sol tarafına dokunup yakardı. Canım çok yanardı. Öte taraftan, Flambe yiyecekler çiğ olarak salona getirilir, gümüş ispirtolu ocaklarda pişirilip alevlendirilir ve servis edilirdi. Bu yüzden Flambe yemekleri daha çok satar ve bu servisi yaparken daha çok keyif alırdım.

Sonralarda gözlemlediğim tüm salonlarda müthiş bir havalandırma sistemi vardı otelde…  Ne yemek kokusu, ne sigara dumanı kokusu salonda alamazdınız, otel mükemmel bir tasarım ve hesaplama ile  yapılmıştı.

Sn. Rahmi Koç’un da Katıldığı Rotary Toplantıları

Salı günleri ise Şadırvan’da Rotary toplantıları yapılırdı, aynı zamanda öğle yemeği yerlerdi, o günlerde öğle yemeğinde çalışan servis elemanları antraklı olarak çalışırlardi.

Pist üzerinde  merkezde bir baş masa kurulurdu  8 /10 kişilik, salonda da baş masaya dönük altışar kişilik uzun masalar kurulurdu. Genelde Orhan Captain liderlik yapardı.

Tam bir protokol servis yapılırdı. Gözler Orhan Captain’da ve onun işaretiyle önce baş masaya servis yapılır sonra salona, yemek bitiminde önce baş masanın tabakları kaldırılır sonra diğer konukların.

Baş masada çoğu zaman Sn. Rahmi Koç da bulunurdu. Menü ne olursa olsun Rahmi bey’e “Dil Balığı” servis edilirdi.

Bu protokol servisleri birçok eğitim toplantısında da çok tartışıldı.

Örneğin devlet başkanlarının da bulunduğu yemeklerde önce devlet başkanları mı yoksa eşlerine mı servis edilmeli gibi düşünceler oldu, yıllar sonra Sn. Kenan Deveci’nin Maitre D’hotel’liği döneminde Hilton usulü protokol servis uygulanmaya başladı. Eşlerle oturulan 10  – 12 kişilik protokol masalara oturan kişi sayısı kadar servis elemanı ellerinde yemek tabaklariyla misafirlerin arkalarında mevzilenip, şefin işaretiyle aynı anda yemek servis edilmeye başlandı.

Günümüzde nasıl uyguluyorlar bilmiyorum.

“Matluba Muvafık”

Bir akşam şehirden bir çift yemeğe gelmişti,  sürekli gelen müdavimlerden değillerdi. Şarap siparişleri vardı. Somalier Vefik Mayda şarabı getirdi, sundu, açtı mantarı kokladı, beyefendinin bardağına bir yudum şarap koydu, bekliyor, misafir de Vefik’in suratına bakıyor… “eee doldursana bardağı ne bekliyorsun” dedi bir anda misafir. Vefik Mayda da, “efendim matluba muvafik mı diye onayınızı bekliyorum” dedi. Misafir, “ne diyorsun anlamadım” dedi, Mayda da “şarabın tadına bakmanızı bekliyorum” dedi ve o arada eşi de müdahale etti ve “tatsana” dedi.

Misafir ise pişkince, “koy koy burası Hilton, siz kötü mal satmazsiniz” deyiverdi bir anda. Mayda servisini yaptı “afiyet olsun” dedi ve masadan ayrıldı… Ben de yeni bir deyiş öğrenmiş oldum. “Matluba Muvafik”

Vefik Mayda ise masadan ayrılırken kendi kendine mırıldanıp duruyordu kendini sakinleştirmek için… “Guest is guest, guest is everytime right” diye…

Bir akşam da uzun boylu bir bey tek başına geldi, o zamanlar ceket, kravat zorunluluğu vardı. Misafir bu giyime uygun olmadığı için, Headwaiter Aeberhardt onu salona almak istemedi ama Türkçe bilmediği için anlatamadı.. Diğer Headwaiter’imiz Altay bey koştu Aeberhardt’i engelledi ve de misafiri kabul etti. Gelen bey, Cemal Gürsel’in oğluymus,  benim masama verdi ve de iyi ilgilenmemi söyledi. Gittim hoş geldiniz dedim ve de adamın gönlünü aldım.

Çamlıca Restaurant (Personel Kafeteryası)

Günler geçiyordu, işimde iyice iyi olmaya başladım ve kendime güveniyordum. İngilizce kurslarına devam ediyordum, artık daha rahat misafirlerle anlaşıyordum, zaman zarfında da eski garsonlar da bana dostça davranmaya başlamışlardı, artık beni dışlamiyorlardı. Otelin ilave inşaatı bitmişti. Personel yemekhanesi yeni yerine taşınmıştı ve ismi Çamlıca Restaurant olmuştu. Deniz manzaralı mükemmel bir personel restaurantımız vardı, yemekler güzeldi. Tüm personel yemekleri hazırlanınca mutfak tarafından Personel  Müdürlüğünün onayına sunulur, Personel müdürü  tadar olurunu verir, onun onaylamadığı hiçbir yemek servisi edilemezdi. Şimdi nasıl bilemem.

Ayrıca her ayın beşinde  İş Bankası memurları otelin yemekhanesinde, yemek saatleri dışında tezgahlarını  kurar Personel maaşlarını dağıtırlardı. O gün alamayanlar otelin karşısındaki İş Bankası  şubesinden alırlardı.

Askerlik döneminde bir süreliğine ara…

Bu tempoyla iki senem dolmuştu. Askerlik zamanım gelmişti. Amasya er eğitim Tugayına gidecektim. Son olarak bir Beyoğlu gecesi yaşamak istedim . Çimen pavyon vardı,  orada da Jerry ve Meltemler orkestrası vardı. Jerry de aslında Jirayr’di, yani adastik,  benden yaşça büyüktü.

Müziğe ara verdiklerinde biraz sohbet ettik, Amasya’ya askere gideceğimi söyledim, şaşırdı, “bende Amasya’da askerlik yapmıştım, sana bir adres vereyim ona git, yardımcı olur” dedi. Bana bir terzinin adresini verdi. Gittim verilen adrese, orta yaşlı,  babacan tavırlı bir adam, duvarında Fransa diplomalı tüccar terzi yazıyordu, Jerry’nin selamını söyledim, anlattım durumumu, biraz sohbet ettik. Yaptığım işi , çalıştığım Hilton otelini söyledim.

“Otur bakalım bir çay içelim” dedi. Çay ikram etti…

Bir süre sonra dükkana kalantor bir adam geldi, provaya gelmis, provalar sonra ona da bir çay ikram etti. Beni gösterip  “bu çocuk Hilton’da çalışmış  garsonmuş” dedi ve devam etti, “Yeni yaptırdığınız ordu evinde işinize yarar”

Adam Tuğgeneral Hikmet Akıncı çıktı… Gideceğim 6.ci Er Eğitim Tugayınin komutanı yani. Bana döndü ve “Bir belgen var mı” dedi.

Cebimden Yiyecek ve İçecek Müdürü, Nezih Ohri’nin verdiği  1964 – 1966 yıllarında İstanbul  Hilton otelinde komi ve garson olarak çalıştığımı yazan bir bonservis vardı, onu gösterdim. İsmimi ve Soyadımı yazdı ve General gitti.

Ertesi gün 6.ci Er Eğitim Tugayına Gittim teslim oldum…

https://otelgazetesi.com/author/jirayr-zagikyan

  • Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 19
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 195 Mayıs 2025
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 19 Bu bölümde sizlere biraz daha… Daha fazla okuyun: Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 19
  • Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 18
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 1810 Nisan 2025
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 18 1964 – 1990 arasında,… Daha fazla okuyun: Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 18
  • Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 17
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 1721 Mart 2025
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 17 Roof Restaurant girişindeki set… Daha fazla okuyun: Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 17
  • Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 16
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 1626 Şubat 2025
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 16 Bizim yaşlarda bazı… Daha fazla okuyun: Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 16
  • Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 15
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 152 Şubat 2025
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 15 Kartalkaya Yangını ve… Daha fazla okuyun: Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 15
  • Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 14
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 1417 Ocak 2025
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 14 Bence herkesin çalışma… Daha fazla okuyun: Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 14
  • Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 13
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 133 Ocak 2025
    Yeni bir yıla daha girdik… Her geçen gün, sektör farklı… Daha fazla okuyun: Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 13
  • Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 12
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 1220 Aralık 2024
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 12 Anılar, yazımın yeni… Daha fazla okuyun: Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 12
  • Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 11
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 1129 Kasım 2024
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 11 İnsan beyni ilginç…… Daha fazla okuyun: Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 11
  • Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 10
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 1018 Kasım 2024
    BİR ZAMANLAR HİLTONDA – Bölüm 10 Bir önceki bölümde belirttiğim… Daha fazla okuyun: Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 10
  • Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 9
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 928 Ekim 2024
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 9 Otel personelinin yemekhanesi… Daha fazla okuyun: Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 9
  • Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 8
    BİR ZAMANLAR HİLTON’DA – Bölüm 814 Ekim 2024
    Askere gitmemden 2 ay kadar önce fırsatını bulduğum doğru bir… Daha fazla okuyun: BİR ZAMANLAR HİLTON’DA – Bölüm 8
  • BİR ZAMANLAR HİLTONDA – Bölüm 7
    BİR ZAMANLAR HİLTONDA – Bölüm 727 Eylül 2024
    BİR ZAMANLAR HİLTONDA – Bölüm 7 Terfiden sonra bana bir… Daha fazla okuyun: BİR ZAMANLAR HİLTONDA – Bölüm 7
  • Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 6
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 615 Eylül 2024
    Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 6 Yıllar hızla akıp… Daha fazla okuyun: Jirayr Zagikyan Bir Zamanlar Hilton’da Bölüm 6
  • BİR ZAMANLAR HİLTON'DA – Bölüm 5 Hilton’da Şadırvan Geceleri...
    BİR ZAMANLAR HİLTON’DA – Bölüm 5 Hilton’da Şadırvan Geceleri…3 Eylül 2024
    BİR ZAMANLAR HİLTON’DA – Bölüm 5 Hilton’da Şadırvan Geceleri… Yiyecek… Daha fazla okuyun: BİR ZAMANLAR HİLTON’DA – Bölüm 5 Hilton’da Şadırvan Geceleri…
  • Jirayr Zagikyan - BİR ZAMANLAR HİLTONDA – Bölüm 4
    BİR ZAMANLAR HİLTONDA – Bölüm 422 Ağustos 2024
    BİR ZAMANLAR HİLTONDA – Bölüm 4 Hilton‘un Derinliklerinde: Oda Servisi… Daha fazla okuyun: BİR ZAMANLAR HİLTONDA – Bölüm 4
  • Bir Zamanlar Hilton’da: Jirayr Zagikyan'ın Anıları - Bölüm 3
    Bir Zamanlar Hilton’da: Jirayr Zagikyan’ın Anıları – Bölüm 37 Ağustos 2024
    Bir Zamanlar Hilton’da: Jirayr Zagikyan’ın Anıları – Bölüm 3 Teşekkür… Daha fazla okuyun: Bir Zamanlar Hilton’da: Jirayr Zagikyan’ın Anıları – Bölüm 3
  • Bir de Komi mi Olacağım? Hilton'da 27 Yılın Başlangıcı / Bölüm 2
    Bir de Komi mi Olacağım? Hilton’da 27 Yılın Başlangıcı / Bölüm 221 Temmuz 2024
    Bir de Komi mi Olacağım? Hilton’da 27 Yılın Başlangıcı /… Daha fazla okuyun: Bir de Komi mi Olacağım? Hilton’da 27 Yılın Başlangıcı / Bölüm 2
  • Bir Zamanlar Hilton’da: Jirayr Zagikyan'ın Anıları
    Bir Zamanlar Hilton’da: Jirayr Zagikyan’ın Anıları15 Temmuz 2024
    Bir Zamanlar Hilton’da: Jirayr Zagikyan’ın Anıları Hotel Gazetesi olarak, siz… Daha fazla okuyun: Bir Zamanlar Hilton’da: Jirayr Zagikyan’ın Anıları

Göz At

Matbah Restaurant’tan “Türk Mutfağı’nın Klasik Yemekleri”ne Şölen Gibi Kutlama!

Turizmde Kadın Liderliği Zirveye Taşıyor: Uzakrota’dan 50 Başarılı Kadın Yöneticiye Ödül

TURİZMCİLER DİKKAT! ARTIK DÜNYA ÇAPINDA HUKUKİ GÜVENCENİZ VAR

TURİZMİN YÜKSELEN GÜNEŞİ: ATF25 EGYPT, 13-14 EYLÜL’DE SHARM EL SHEIKH’TE DÜZENLENECEK

Başkan Aylin Özsavaş’tan Tansu Demir’e Sert Tepki: “Kimseye Ahlaksız Diyemezsiniz”

TAGGED:anılaraskerlikÇamlıca RestaurantCaptain GarbisContinent Worldwide HotelsDedeman Loyal ClubEthem Zagikyanflambeflambe yemeklerigarsonHiltonHilton Bosphorus İstanbulHOTEL GAZETESİJirayr Zagikyankırmızı şarapmisafirmüdavimprotokolRahmi KoçrotaryŞadırvanŞadırvan servisiSmorgasbord BuffetterfiTURİZM
Share This Article
Facebook Twitter Pinterest Whatsapp Whatsapp LinkedIn Telegram Email Linki Kopyala Yazdır
Share
Bir Cevap Bırak

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

https://www.istanbulturizmfuari.com.tr/

https://www.ttiizmir.com.tr/

Son Yazılar

  • Matbah Restaurant’tan “Türk Mutfağı’nın Klasik Yemekleri”ne Şölen Gibi Kutlama! 13 Mayıs 2025
  • Turizmde Kadın Liderliği Zirveye Taşıyor: Uzakrota’dan 50 Başarılı Kadın Yöneticiye Ödül 13 Mayıs 2025
  • TURİZMCİLER DİKKAT! ARTIK DÜNYA ÇAPINDA HUKUKİ GÜVENCENİZ VAR 13 Mayıs 2025
  • Erdoğan’dan Anneler Günü Mesajı ve Vizyon Açıklaması 13 Mayıs 2025
  • Trump’ın Körfez Turu: Ekonomik ve Askeri Anlaşmalar 12 Mayıs 2025

Üyeliklerimiz

Hakkımızda

Otel Gazetesi
Hızlı Linkler
  • Ana Sayfa
  • GÜNDEM
  • GASTRONOMİ
  • GEZİYORUM
    • GEZİ YORUM
  • RÖPORTAJLAR
  • YAZARLAR
    • YAZARLAR
    • AKADEMİK YAZILAR
  • E-GAZETE
Kategoriler
  • Ana Sayfa
  • GÜNDEM
  • GASTRONOMİ
  • GEZİYORUM
    • GEZİ YORUM
  • RÖPORTAJLAR
  • YAZARLAR
    • YAZARLAR
    • AKADEMİK YAZILAR
  • E-GAZETE

Abone Ol

E-posta bültenimize ücretsiz bir şekilde Abone Ol!

Otel Gazetesi / Turizmin Basılı Tek GazetesiOtel Gazetesi / Turizmin Basılı Tek Gazetesi
Follow US
© Otel Gazetesi. Webixmo tarafından geliştirilmiştir. Tüm Hakları Saklıdır.
  • Ana Sayfa
  • Contact & Künye
  • Yazarlar
  • E-GAZETE
  • OTELE ELEMAN
  • Üyelik – GİZLİLİK BEYANI
Welcome Back!

Sign in to your account

Şifremi unuttum