
SAĞLIK TURİZMİ YAPANLAR TÜRKİYE’DE HANGİ İLLERE NEDEN YATIRIM YAPIYORLAR?
Ülkemiz Sağlık Turizminde önde gelen ülkeler arasında beşinci sıradadır. TÜİK verilerine göre 2021 yılında 670.730 kişi sağlık hizmeti almış ve elde edilen gelir 1.726.973 bin ABD doları tutarında gerçekleşmiştir. 2022 yılında ise toplam 1.258.382 kişi sağlık hizmeti almak için ülkemize gelmiş ve buradan elde edilen gelir 2.119.059 bin ABD dolarıdır. Türkiye’nin 2023 yılı sağlık turizmi stratejik hedefi ise yaklaşık 1.5-2 milyon sağlık turistini getirmek.

Ülkemizde Sağlık Turizmi üç başlıkta toplanıyor.
• Tıp Turizmi (Hastanelerde tedavi ve ameliyat, estetik vb. işlemler)
• Termal Turizm (Termal Tesislerde rehabilitasyon ve dinlenme vb. hizmetler)
• Yaşlı ve Engelli Turizmi (Geriatrik tedavi merkezi veya yaylalar da sosyal aktivitelerle birlikte uzun süreli konaklamalar)
Sağlık ile ilgili birçok konuda doktorlarımız iyi hizmet sunuyorlar. Bunun karşılığında farklı ülkelerden turistler sağlık problemi için Türkiye’yi tercih ediyorlar ve döviz girişi gerçekleşiyor. Sağlık turizmi, bir turistin sağlığı ile ilgili tedavi sürecince ihtiyacı olan konaklamasından, uçak biletine ve transferine kadar tüm hizmetlerin sağlandığı hizmet sektörüdür.
Sağlık Turizmi yapanlar öncelikle uzmanı oldukları sağlık konusunda yetkin, belgeli, Sağlık ve de Turizm Bakanlığından onaylı ve işletme için izinli kişi ve kuruluşlardır. Turist getirmek için Tursab’dan seyahat acentesi belgeleri vardır.
Sağlık Turizminin Türkiye’de patlama yapması ile Pazar payında büyük payı oluşturan estetik alanında ne yazık ki herhangi bir uzmanlığı ve eğitimi olmayan, Sağlık Bakanlığından yetkisi ya da belgesi olmayan sadece yurtdışı üzerinden ya da farklı kuruluşlardan eğitim alarak bir takım konularda uzman olduğunu beyan edip bilhassa İstanbul’da elit ilçelerde sağlıkçıların yoğun olduğu yerlerde ofisler tutarak, klinik ya da hijyen ortamı dahi olmayan mekanlarda estetik gibi işlemler uygulayan sözde sağlık turizmi yapan merdiven altı dediğimiz kişilerce birçok yabancı ve yerli turist mağdur edilmekte. Bir avukat arkadaşımızdan aldığımız verilere göre bir ilçemizde 2500 merdiven altı kaçak yer tespit edilmiş ve peşlerindeyiz dedi. Mağdur olan turistler mağduriyetlerini dile getirmek için sadece resmi yerlere şikayette bulunmuyorlar malum teknolojinin imkanları ile videolar çekerek uluslararası paylaşımlarda yapıyorlar. Bazı otelci arkadaşlarımızdan ise mağdur olan turistlerin kendilerine şikayette bulunduklarını ve yardım istediklerini duyuyoruz. Bazı doktor arkadaşlarımız ise diğer ülkelerdeki doktor arkadaşları tarafından bu tarz şikayetleri aldıklarını ve hiç hoş olmadığını söylüyorlar. Merdiven altı yerlerde mağdur olan, güveni azalan, şikayeti artan turistlerden dolayı burada ciddi yatırım yapmış sağlık merkezlerimizi ve de otelcilerimizi de mağdur eden bir durum oluşuyor.
Anadolu Ajansı, Sözcü, CNN Türk, Posta, Hürriyet gibi daha birçok medya sektöründe ‘Merdiven altı estetik yerlerine dikkat edin’ diye haberler paylaşıldı. Fakat gittikleri yer doğru bir sağlık merkezi midir? İşlemi yapacak kişi doktor mudur? Kişinin diploması var mıdır? Diye hiç sorgulamadan bilinçsizce sadece mekana ya da konuma aldanıp mağdur olmaya devam eden kişiler var ve her gün yeni bir estetik yeri açılmaya devam ediyor.
Avrupa üzerinde turistlerin şikayeti önemli olup Sağlık Turizmindeki yerimizi daha yukarı taşımak, kara listeye alınmamak için dikkatli olmalıyız. Denetimler elbette var ancak Turizm sektöründe yer alan paydaşların, turizm örgütlerinin bu konuya özellikle daha çok değinmeleri gerekli! Turizmde yapılan tanıtımlar ile yabancılar ülkemizi tanıyor ve ulaşıyorlar. Merdiven altı yer ne demektir ve buralardaki kişilerin sağlıkçı olmadıklarını vurgulamamız gerekiyor. Turistlere pandemide rehber mahiyetinde tatillerini güven içinde yapmaları için ‘Güvenli Turizm Sertifikası olan Oteller‘ diye tur operatörlerinde ve de otel web sitelerinde paylaşıdığı gibi ‘Güvenilir Sağlık Merkezleri’ adı altında bir platformda da paylaşımda bulunulması gerektiğini düşünüyorum. Sürdürülebilir Sağlık turizmi için ilerleyen günlerde bu konu üzerine turizmciler ve sağlıkçılar tarafından daha çok önem verileceğini ve çalışmalar başlatılacağını da düşünüyorum.
SAĞLIK TURİZMİ YAPANLAR TÜRKİYE’DE HANGİ İLLERE NEDEN YATIRIM YAPIYORLAR?

Sağlık turizmi için ziyaret edilen ilk on şehir arasında İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, Bursa, Muğla ve Aydın yer almaktadır. Termal su turizmi, saç ekimi turizmi, estetik turizmi ve ameliyet içeren hastalıklar gibi illerin özelliklerine göre dağılım oluyor.
İstanbul, Ankara ve İzmir metropol şehirlerimizden olup 12 ay turistlerce ziyaret edilen illerimizdir.
Pandemi sonrası yoğun göç olan Antalya ve Muğla ilimiz ise 12 ay sürdürülebilir tatil potansiyeli sunan gözde tatil destinasyonlarımız.
Uluslararası havalimanları da bulunduğu için ayrıca metropol şehirlerimize göre terör gibi tehlike durumu çok arz etmeyen illerimiz olduklarından turistlerin 12 ay geldikleri iller arasına girdiler. Zaten İngiltere, Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerden de yerleşik göç almış ve almaya devam eden illerimiz oldular.
Hal böyle olunca birde deprem gerçeği olduğundan sağlık turizminde İstanbul gibi büyük merekezi illere yatırım yapmış olan yatırımcıların ikinci adımı Muğla ve Antalya olmaya başladı. Turistler hem sağlık problemlerini çözerken hem de tatil imkanından faydalanıyorlar. Güzel bir alternatif oluşmuş oldu.
İklimiyle, coğrafik güzelliği ile her bir yeri altın değerinde olan ülkemiz başta Sağlık Turizmi olmak üzere Doğa Turizmi, Tarım Turizmi, Gastronomi Turizmi, Kültür Turizmi gibi daha bir çok turizmin kolu için zenginlikler içeriyor.
